Diz arkasında, özellikle bacağı bükerken veya uzun süre ayakta kalındığında hissedilen gerginlik ve şişlik, birçok kişinin yaşadığı yaygın bir şikayettir. Çoğu zaman basit bir yorgunluk sanılsa da, bu durum diz ekleminin içindeki bir sorunun habercisi olabilir.
Diz arkasındaki bu şişliklerin en yaygın nedeni eklem sıvısının artmasıdır. Diz arkasında şişlik, halk arasında bilinen adıyla Baker kisti, tam olarak bu durumu tanımlar ve içi jöle kıvamında sıvı dolu bir keseciktir.
Baker Kisti Tek Başına Bir Hastalık Değildir
Uzmanlar, Baker kistinin genellikle tek başına bir hastalık olmadığını, diz içindeki başka bir problemin 'sonucu' olduğunu belirtiyor. Diz kireçlenmesi (osteoartrit), bir menisküs yırtığı veya romatizmal hastalıklar, dizin savunma mekanizması olarak daha fazla eklem sıvısı üretmesine neden olur. Bu fazla sıvı, diz arkasındaki kesede birikerek kisti oluşturur.
Yani Baker kistini tedavi etmenin yolu, öncelikle onun oluşmasına neden olan kireçlenme veya menisküs yırtığı gibi asıl sorunu çözmekten geçer. Altta yatan problem çözüldüğünde, kist genellikle kendiliğinden kaybolur.
Belirtiler Neden Başka Hastalıklarla Karıştırılıyor?
Bu durumun en yanıltıcı yanı, belirtilerinin başka ve daha ciddi sorunlarla karıştırılabilmesidir. Örneğin, Baker kisti nadiren de olsa patladığında, içindeki sıvı baldır bölgesine sızar. Bu, bacakta ani ve şiddetli ağrıya, şişliğe ve kızarıklığa yol açar; bu tablo "derin ven trombozu" (DVT) yani bacak damarlarında pıhtı oluşumu ile neredeyse aynı belirtileri verir ve acil tıbbi değerlendirme gerektirir.
Ağrının bu şekilde dizden bacağa doğru yayılması veya farklı bir eklemde hissedilmesi, tanı koymayı zorlaştırabilir. Tıpkı diz arkasındaki bir sorunun baldırı etkileyebilmesi gibi, bazen ayakta hissedilen ağrının kaynağı da farklı bir eklem sorunu olabilir. Nitekim, Op. Dr. Utku Erdem Özer, ayak bileği ağrılarının da eklem kaynaklı olabileceğini ve diz sorunlarından bağımsız olarak, detaylı bir muayene gerektirdiğini belirtiyor.
İster diz arkasında ister ayak bileğinde olsun, geçmeyen şişlik ve ağrılar ciddiye alınmalıdır. Doğru tanı, ancak altta yatan tüm olasılıkların değerlendirilmesiyle konulabilir.
Kaynak: utkuerdemozer.com





