ADÜ Rektörü Prof. Dr. Bülent Kent, Aydın’daki yaklaşık 260 bin bağımsız yapının büyük bölümünün 2000 yılı öncesinde, mühendislik denetiminden uzak ve eski yönetmeliklere göre inşa edildiğini belirterek, bu binaların olası bir depremde ciddi risk taşıdığını vurguladı.
“Benim binam sağlam mı?” sorusu artık zorunluluk
Rektör Kent, Türkiye’nin aktif deprem kuşaklarından birinde yer alan Aydın’ın, Büyük Menderes grabeni boyunca uzanan fay hatlarıyla çevrili olduğunu hatırlattı. Germencik, Söke, Nazilli, Kuyucak, Sultanhisar ve Efeler gibi ilçelerin doğrudan fay zonlarının etkisi altında bulunduğunu söyleyen Kent, “1899 Aydın ve 1955 Söke depremleri bize bu gerçeği defalarca hatırlattı. Bugün her vatandaşın kendine sorması gereken soru şudur: Benim binam sağlam mı?” dedi.
Kentsel dönüşüm kaçınılmaz
Kent, kentsel dönüşümün yalnızca eski binaları yıkıp yenilerini yapmak olmadığını, şehirleri güvenli, dirençli ve yaşanabilir hale getirme süreci olduğunu vurguladı. Riskli bölgelerin öncelikli olarak yenilenmesi, zemin etütlerinin titizlikle yapılması, imar kısıtlamalarının uygulanması ve afet toplanma alanlarının artırılmasının hayati önem taşıdığını ifade etti.
Akademisyenlerden bilimsel uyarılar
Konferansta İstanbul Teknik Üniversitesi’nden Prof. Dr. Alper İlki, ODTÜ’den Prof. Dr. Mehmet Polat Saka ve ADÜ Psikoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Mehmet Şakiroğlu da sunumlar yaptı. Deprem mühendisliği, yapı güvenliği ve afet psikolojisi üzerine yapılan paylaşımlarda, 6 Şubat depremlerinin acı tecrübeleri hatırlatılarak, bilimsel bilgi ve toplumsal bilincin önemine dikkat çekildi.
“Depremi felakete dönüştüren ihmaldir”
Rektör Kent, “Deprem doğanın gerçeği, ama felakete dönüşmesi bizim ihmallerimizle oluyor. Bu mücadele sadece mühendislik projeleriyle değil; bilimsel bilgi, toplumsal bilinç ve kurumlar arası iş birliğiyle mümkündür” diyerek sözlerini tamamladı.
            
            



