Değerli Aydınlılar.
Pek dikkat etmediğiniz veya ilgilenmediğiniz bir seçim Adnan Menderes Üniversitesi rektörlük seçimleri yapıldı ve Yüksek Öğrenim Kurumuna bildirilecek altı isim belli oldu. Yüksek Öğrenim Kurulu bu listeyi üçe indirip cumhurbaşkanına gönderecek ve bu üç isimden biri Rektör olarak atanacak.Kim olursa kendisine şimdiden başarılar dileyelim ve üniversitemiz hakkındaki bazı görüşlerimizi sizlerle paylaşalım.
Bu satırları yazarı “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir ” sözünü kendisine düstur edinmiş ve bilimin kullanılmasının hayatımıza kalite, rahatlık ve kolaylık katacağını düşünen birisidir . Üniversiteleri öğrencilerin ve onların yapacağı her türlü harcamalar ile şehrin ekonomisine yapacağı katkıdan çok fazlasını vermesi ve şehrinde bunu talep etmesi gerektiğini düşünmektedir.Üniversitemiz 1992 yılında kurulmuş ve bu günlere gelmiştir.Mukayeseyi kendisi ile birlikte kurulan üniversiteler ile yapmamız gerekir.Bunun için TÜBİTAK’ın Temmuz 2014’te açıklanan üniversiteleri girişimcilik ve yenilikçilik performanslarına göre sıraladığı “Girişimci ve Yenilikçi Üniversite Endeksi”, ilk 50’ye bakmamız yerinde olur. Adnan Menderes Üniversitesi hangi sıradadır? Bu sıralamada yok, bizimle birlikte kurulanlar var. Biraz global ölçekte bakalım.The Times Hıgher Education World UnıversıtyRankings 2014-2015 full top dünyanın en iyi 400 üniversitesi sıralamasında kaçıncı sıradayız? Burada da sıralamada yokuz. Sıralamada ilk 40 içinde 23 Amerikan 6 Birleşik Krallık 2 İsviçre 2 Kanada 1 Japonya 1 Almanya 1 Singapur 1 Avustralya üniversitesi var.Bizim bunlara en yakın üniversitemiz 85 sıradaki Orta Doğu Teknik Üniversitesi.Bakın ODTÜ Rektörü ne söylemiş” Hiçbir zaman, ne yapsak da sıralamalarda yukarı çıksak arayışı içinde olmadık” diyen Acar, hedeflerinin en iyi eğitimi vermek, en fazla etkisi olan araştırmayı yapmak ve bilgi birikimlerini sanayiye, topluma aktarmak olduğunu söyledi.
Bizim üniversitenin bunları yapmaya ne hali ne de niyeti var. Nereden biliyoruz: Kendi kuruluşunu tamamlayamayıp dağınık bir görüntü veren üniversitemiz, güçlü bir merkezi yerleşke edinememişken üçe bölünme planlarını Rektörünün ağzından yapmaktadır. Ne hazindir ki 2000 Dünya üniversitesinin sıralandığı bir listede (URAP)1419. sırayı alan üniversitemiz bu muhteşem bilimsel başarısını bölünerek mi artıracaktır? Üniversitemizi destekleyip ilerletmemiz gerekirken üç parçaya bölünmesi durumuna hiç kimse çanak tutmamalıdır.
Üniversite kısır çekişmelerin , sığ tartışmaların alanı değildir ve olmamalıdır. Üniversite bir kültürdür. Üniversite özgürlüktür.Bir üniversitede ideolojik yaklaşımlar bilimsel yaklaşımların önüne geçiyorsa sıkıntı düşündüğümüzden de büyüktür.Böyle bir durumda kanunla kurduğumuz üniversitelerimiz lise üstü bina yığınları olmaktan öteye gidememektedir.Rektörlük seçimlerinde oy kullanma hakkı olan hem kariyer ve hem titr sahibi bilim insanları olarak bu ünvanları sonuna kadar da hak etmişsinizdir.Ancak kariyeriniz ve sahip olduğunuz titrler sizlere kimseye tepeden bakacak bir hak vermez, vermemelidir.Üniversitemizin ve bilimin gettolaşmak gibi bir durumu olamaz, olmamalıdır.
Şimdi üniversitemizde bir sıralama seçimi yapılmış ve sonuç ortaya çıkmıştır. Bunu tartışmasını ilgilileri yapmaktadırlar. Demokrasinin sandıktan mı ibaret olduğunu veya sandığın bizatihi demokrasi mi olduğunun ortaya konulacağı bir atama sanırım hepimiz için ilgi çekici bir süreç olacaktır.
Bilirisiniz ki üniversitede esas sorun para değil bilim insanlarının özgürlüğüdür. Eğer sizler bilime ve bilim insanlarının özgürlüğüne sahip çıkmazsanız emin olunuz ki hiç kimse sizden fazla sahip çıkmayacaktır.
Sosyal medyada bu konuyla ilgili düşüncelerinizi #aydınbunukonuşuyor etiketiyle paylaşın, yayınlayalım!