Neşe Düzel ile Adil Gür'ün Taraf'taki söyleşisinin üçüncü bölümü yayınlandı.

Gür'ün şirketi A&G'nin yaptığı araştırmalara göre Türkiye'de her iki seçmenden biri kendini Atatürkçü olarak tanımlıyor. İkinci ortak payda olarak 'milliyetçilik' geliyor. Üçüncü payda ise laiklik. 'Dindarlık' dördüncü oldu.

İşte araştırmadan çıkan ilginç sonuçlar:

AKP'YE ve CHP'YE KİM OY VERİYOR?

Ak Parti ağırlıklı olarak kentlerde ve kırda oy alıyor. Büyük şehirlerdeki oyu Türkiye ortalamasının altında kalıyor. AKP'ye oy veren kesim daha çok çalışan ve para kazanan 28-43 yaş grubundan oluşuyor. Eğitim seviyesi yükseldikçe Ak Parti'nin oyları düşüyor.

CHP'nin oyları ise eğitim seviyesi yükseldikçe artıyor ve büyük şehirlerde CHP daha çok oy alıyor.

AKP ve CHP'nin ikisinin seçmeni de kadın ağırlıklı... Her ikisi de yarıdan fazla oyu kadınlardan alıyor.

MHP'YE KİM OY VERİYOR?

MHP ağırlıklı olarak kentlerde ortaokul ve lise eğitimlilerden oy alıyor. MHP seçmeni çok erkek ağırlıklı. Dört seçmenin üçü erkek. Eğer MHP'nin her erkek seçmeni, annesine, kız kardeşine, eşine, sevgilisine oy verdirmeyi başarabilseydi MHP birinci parti olurdu.

Bir de şu var: Türkiye'de yetişen her iki gençten biri hayatının bir döneminde MHP'ye oy veriyor. Ama gençler anne baba olduklarında, iş güç sahibi olduklarında MHP'den uzaklaşıyorlar.

DTP'YE KİM OY VERİYOR?

En düşük eğitimli ve en düşük gelirli seçmen DTP seçmeni. Tabii ki aralarında zengin seçmenler var ama genelden söz ediyorum. Araştırmamızda ilginç sonuçlar var. Diyarbakır'da her iki kadından biri okuma yazma bilmiyor. 44 yaş üstündekilerde ise her 4 kadından 3'ünün okuma yazması yok. DTP seçmeninin tamamı açılıma evet diyor. Parti kapatıldığında bile seçmen açılımdan yanaydı. DTP'nin başkanlarından Emine Ayna 'açılım bitmiştir' dediğinde DTP seçmeninin yüzde 80'i açılımı destekliyordu.

SEÇMENİN KAÇI SAĞCI, KAÇI SOLCU?

Yüzde 30 sağcıyım diyor, yüzde 18 solcuyum diyor. Merkezdeyim diyenler yüzde 21 çıkıyor.

Eğitim düştükçe sağcıyım diyenler artıyor. Solcular ise yüksek gelirli ve eğitimlilerden oluşuyor.

ATATÜRKÇÜYÜM, DİNDARIM DİYENLER!

Her iki kişiden biri (yüzde 50) "Ben Atatürkçüyüm" diyor. Atatürkçülükten sonra ikinci ortak payda olarak milliyetçilik geliyor. Her yüz kişiden 44,6'sı 'Milliyetçiyim' diyor. Üçüncü payda ise 'laiklik" oluyor. Her yüz kişiden 34,8'i 'ben laikim'diyor.

Her yüz kişiden 29,3'ü de 'Ben dindarım' diyor. Buradan da görülüyor ki Türkiye söylenenlerin aksine dindarlaşmıyor, muhafazakarlaşıyor.

Dindarlıktan ve muhafazakarlıktan anlaşılan şey ise Özal'ın muhafazakarlığı kadar... Lider yeri geldiğinde Cuma'ya gider, başka bir zaman içkisini içer. İnsanlar seçkinler tarafından küçümsenmemek, ötekileştirilmemek istiyor.

AKP seçmeni ise kendini "Ben dindarım, muhafazakarım, milliyetçiyim" diye tanımlıyor.

CHP seçmeni de kendini "Atatürkçüyüm, laikim, milliyetçiyim" diye tanımlıyor.

MHP seçmeni ise "Milliyetçiyim, Atatürkçüyüm, laikim" diyor.

HÜKÜMET BAŞARILI MI?

Son araştırmada 'hükümet başarılı' diyenlerin oranı yüzde 55'ten yüzde 25'e düştü.

CHP ve MHP'nin önünde son otuz yılın en büyük 'iktidar olma' fırsatı var. Eğer Ak Parti'ye gerçek bir alternatif çıkarsa insanlar oylarını değiştirebilir.

PARTİLERİN KEMİKLEŞMİŞ OYLARI:

MHP: Yüzde 8-9

DTP (BDP): Yüzde 5-6

SOL OYLAR: Yüzde 18-20 ama bu oyların tamamı CHP'nin değil. Diğer sol partiler arasında da paylaşılıyor.

MİLLİ GÖRÜŞ: Yüzde 12-13.. Bu oy Ak Parti ve Saadet Partisi arasında paylaşılıyor.

AKP: Yüzde 5-6... Ak Parti iktidardan yararlanan, menfaat sağlayan bir kitle yarattı. Dün ayakkabı alacak parası olmayan adam bugün cipe biniyor. Onlar asla AKP'yi terk etmez.