Geçtiğimiz haftaki yazımın devam yazısı olarak komşumuz adalarını aşağıda sizlere anlatmaya çalışacağım. Hepinizin de bir gün bu güzel adaları görmeniz dileğiyle yazıma Midilli adası ile başlıyorum. Keyifli dakikalar geçirmeniz ümidi ile…

MİDİLLİ

Midilli, ödül kazanan plajları, geleneksel köyleri, çok çeşitli kuşları ve çiçekleri, çam ağaçları, orta çağ kaleleri, ucuz deniz ürünleri restaurantları ve Yunanistan’ın en iyi 2 müzesiyle mutlaka görülmesi gereken bir yer. Ayvalık’ta bu adaya JALE TOUR ile gidilebilir. Mutlaka görülmesi gereken bir yer. Ayvalık-Midilli yaklaşık 2 saat sürüyor, Midilli ( MYTİLİNİ) limanına varıyorsunuz. Midilli’yi gezdiğinizde Agios Therapondas Kilisesi’ni görüp eski sokaklarında Osmanlı izlerini takip edin, ardından Mandamados-Molivos-Petra, Kuzey adasından gezmeye başlandığında kaplıcaları ile meşhur Thermi’de Osmanlı döneminin geleneksel seramikleri ve süt ürünleri ile ünlü ilginç mimarisi ile Mandamados köyünü gördüğünüzde mucizevi özellikleri olduğuna inanılan Taksiyarhis Kilisesi’nigirit-mutfagi.jpg gezip, kafeteryada meşhur lokma ve ballı yoğurdundan tatma şansınız var. Küçücük bir sahil köyü olan Skala Sykamineas’ı görüp adanın en turistik yeri olan, dik bir yamaca kurulu olan rengarenk evleri, kalesi ve balıkçı limanı ile ünlü Molivos’a vardığınızda, Osmanlı camii, çeşme ve cumbalı evlerin süslediği kendisine has Molyvos sokakları görmeye değer. Ardından adanın diğer gizli yönlerini keşfine sizleri bekliyoruz, Tuncallar Tur Ayvalık’ta Jale Tour iş birliği ile bu yılda Midilli’ye çıkartma yapılacaktır.

SAKIZ ADASI ( Suyun Öte Yakası )

Çeşme’den Sakız adası veya diğer adı Chios, Türkler tarafından sakız ağaçlarının bolluğundan Sakız adası olarak adlandırılmış. Hora (ada merkezi) Türklerin ve Yahudilerin yaşadığı eski mahalleler önceden hendekle ayrılan kale içinde yer almaktaydı. Daha sonra günlük yaşamın nabzının attığı eski çarşının bulunduğu Vunaki Meydanını göreceksiniz. Çeşme’den Sakız Adası’na yaklaşırken minaresi görünen Mecidiye Camii bu meydanda, ayrıca Bizans Müzesi olarak kullanılmakta. Buradan çarşı içine yürüdüğümüzde 2000 yıl öncesinden kalma kostüm ve halk sanatı koleksiyonuyla, Argenti midilli-adasi.jpgMüzesi ve Yunanistan’ın en önemli kütüphanelerinden Korais Kütüphanesi’ni görebiliyoruz. Adanın çarşı merkezinde sakız, sakız likörü, sakızlı şekerlemeler, sakız kurabiyesi vs. kafeteryaların birinde  frappe(buzlu kahve) veya Grek cafe(bildiğimiz Türk kahvesi) adanın güneyine gittiğinde denizden uzaklaşıp Kambos’un içinden ilerleyerek tepelere tırmanan ana zeytinlikler, sakız ağaçları tarlasından geçiyor. Mastikohorya olarak bilinen sakız bölgesi, adanın en büyük geçim kaynağı olan damla sakızının (Mastic), seramik işçiliği ile meşhur Armolia köyünü görüp, Picasso’yı kıskandıran köy Pirgi’ye gelindiğinde inanın ki şaşırıyorsunuz. Evlerin dış cephesinde beyaz ve siyah geometrik şekillerin sıva üzerine işlendiği el oymacılığı tekniği hakimdir. Ksista adı verilen otantik kazıma tekniği, İtalyan Sgraffito’yu anımsatan Cenova’dan bir dekorasyon gibi görünür. Bu tip süslemeler ile bezeli köyün postanesi ve diğer yerlerini görüp 13.yy’dan kalma Bizans kilisesi St.Apostles’i de barındıran, dikdörtgen meydandaki otantik kahvehanelerde dinlenme molası ardından, günümüzde tamamen orijinal yapısını koruyan Olimpi köyü üzerinden Mesta’ya vardığınızda sakız ağaçlarını yakından görüp tanıma şansınız oluyor. Labirent gibi kimi yerde dehlizlere dönüşen tünel sokaklar, ziyaretçilerini Ortaçağa ışınlıyor. Köyün dantel işleri kadar rakısı da meşhur, ikram eden köylüleri geri çevirmek olmaz. Yemek içinde en gözde sahil yerleşimlerinden olan Emporios’ta yemek yenip daha sonra en popüler plajlara sahip Karfas’a gidip yüzmeden gelinmez. Adanın en keyifli yerlerinden biridir burası. 2015 yılında Tuncallar Turizm, Çeşme’den Ertürk Travel işbirliği ile gezi sevenleri adaya taşıyacaktır.

SANTORİNİ

Santorini Adası’nın etkileyici gün batımı manzaraları ve arkeolojik tarihi kalıntılar her yıl dünyanın dört bir yanından gelen milyonlarca turist ve balayı çifti bu adayı ziyaret etmektedir. Adanın en etkileyici özelliği, özellikle balayı çiftlerinin eşsiz manzarası için tercih ettiği Santorini Krateri’dir. Santorini sakiz-agaci.jpgLimanı’ndan kalkan botlar ile kraterin ortasından adalara gidebilirsiniz. Şarapları ile ünlü olan Santorini Adası’nda oldukça cüzi bir ücret karşılığında mezeler eşliğinde şarapları tadabilirsiniz. Gece hayatı söz konusu olduğunda, Santorini adası, Mykonos Adası’ndan sonra gelir. Çok kısa ulaşım mesafeleri ile birbirinden güzel eğlence mekanlarında iyi vakit geçirebilirsiniz. Santorini adası ismini 13.yy’da Azize Irene’ye atfen almış. Adadaki en önemli yerler; Akrotiri, Antik Thira, Fira ve Ola bölgeleridir. Adanın merkezi olan Fira, 1956 depreminden sonra yeniden kuruldu. Harika bir manzaraya sahip olan bu merkez, küçük liman Skal Fira’ya 580 basamak uzaklıkta.

PATMOS

Bembeyaz evler ile tipik Akdeniz mimarisini ve kültürünü yansıtan Patmos, bir yeryüzü cenneti. Feribotlar, yatlar ve gezi tekneleri genellikle adanın merkez ve liman şehri olan Skala’da demirliyor. Çok şık lüks bir havaya sahip olan şehirde çok sayıda hediyelik eşya dükkanı ve butik var. Limandan adanın büyük kumsallarına her gün kayık ve küçük tekne turları düzenliyor.

GİRİT

Üç kıtanın kesiştiği yerde bulunan Girit Avrupa’nın en güney noktasıdır. Yunanistan’ın en büyük adası olan Girit’te 6000’den fazla köy, nefes kesen manzaralar, uçsuz bucaksız plajlar, doğal güzellikler, santorini.jpgeşsiz bitki örtüsü, muhteşem vadiler, karlı dağlar, iyi şekilde konumlanmış eski şehirler ve dünyaca tanınan bir mutfak kültürü bulunmaktadır. Adadaki mesafeler çok büyük olmadığı için ziyaretçi bir güne çok şey sığdırabilir. Fakat unutmamak gerekir ki Girit’i bir kere ziyaret etmek asla yeterli olmayacaktır, keşfedecek yeni yerler her zaman olacaktır. Adanın dağlık yapısı, sağlıklı iklimi, güneşli havası ve verimli toprakları Giritlilerin karakterini de şekillendirir ve onları gururlu, açık yürekli, yumuşak başlı, makul ve özgürlük düşkünü yapar. Girit misafirperverliğini tatmaksa unutulmaz bir deneyimdir ama ne yazık ki bugünün kitle turizm paketlerine asla dahil edilmez. Ekonomik ve endüstriyel gelişmeye rağmen Giritliler, geleneklerini ve kültürlerini korumayı başarmışlardır. Kökleri çok eskiye dayanan Girit geleneklerini hala folklorda, yöresel etkinliklerde, efsanelerde ve müzikte hissetmek mümkündür. Fevkalade nakışlar, takılar, ek dokumaları, el işi cam ve seramikler herkesi büyüler. Nasıl Samos’ta Pisagor teorimi M.Ö 570 – M.Ö 495 tarihleri arasında yaşamış olan İyonyalı filozof, matematikçi ve Pisagorculuk olarak bilinen Yunanlı matematikçi. Güney İtalya’da ardından Yunanistan’da büyük etki uyandıran bir okul. Girit mükemmel bir doğaya, yumuşak Akdeniz iklimine ve verimli topraklara sahiptir. Adanın ürünleri arasındaki kalitesiyle dünyaca tanınan zeytinyağı, meyveler, sebzeler, kekik balı, yabani otlar, kaliteli şaraplar, koyun yoğurdu ve yerel peynir çeşitlerini sayabilirim. Bu ürünlerin muhteşem bir kombinasyonu olan Girit mutfağı, doktorlar tarafından uzun ve sağlıklı bir yaşam için en uygun diyet olarak kabul edilmiştir.

            Değerli okuyucular ben Aydın AVCI’dan bu haftalıkta bu kadar. Yukarıda komşumuz adalarını, turizme katkılarını, mutfak kültürlerini, yaşanılan hayatları dilimin döndüğünce ve kalemimin yazdığınca sizlere anlatmaya çalıştım umarım beğenmişsinizdir. Değerli yorumlarınızı bekliyor, hayırlı haftalar ve güzel günler diliyorum. 

Sosyal medyada bu konuyla ilgili düşüncelerinizi #aydınpost etiketiyle paylaşın, yayınlayalım! 

facebook.png twitter.png

appstoreee.jpg     googleplay.jpg