AYDINPOST HABER SERVİSİ/ERCAN DOLAPÇI-20 Kasım 2014 günü 94 yaşında hayatını kaybeden Deniz Gezmiş'in öğretmen annesi Mukaddes Gezmiş'in, İstanbul Kadıköy İhsan Sungu İlkokulu'ndan öğrencisi olan Nurcan Başer, Aydınlık'a öğretmenini anlattı. Başer, Deniz'in idam edilmesinden sonra öğretmenine bir grup arkadaşıyla başsağlığına gittiklerini belirterek "O günü hiç unutamıyorum. Öğretmenimiz bizi uğurlarken 'üzülmeyin hepiniz Deniz olacaksınız' demişti" dedi.

'Çok ciddi bir öğretmendi'

torunu.jpg6 Mayıs 1972 günü, arkadaşları Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan ile birlikte idam edilen 68 Kuşağı'nın öğrenci hareketi liderlerinden Deniz Gezmiş'in annesi Mukaddes Gezmiş'in, okullarına 1970-71 eğitim-öğretim yılında geldiğini belirten Nurcan Başer, o günleri şöyle anlattı:

"3-C sınıfında öğretmenimdi. Mukaddes Hocamız, çok vakur, çok gururlu, dik duran, yüzü hiç gülmeyen; ama arada hafif tebessüm eden sıcak kanlı bir öğretmendi. Bizim için de gizemli bir anneydi. Hiç dayak attığını hatırlamıyorum. Başımızı ve sırtımızı okşar sıvazlardı. Ders anlatımı çok ciddiydi. Kendisini saydırırdı. Biz çekinir ve bakışlarından korkardık. Ama ona karşı büyük saygı ve sevgi beslerdik."

'Mahalle komşumuzdu'

Mahalle komşusu da olduklarını belirten Başer, "Kadıköy Nazif Bey Sokak'ta bir apartmanın ikinci katında otururlardı. İki alt sokağın başında da biz oturuyorduk. Annemle görüşürdü. Gidip gelmeler de olurdu. Deniz'in eve gece karanlığında gelip gittiğini görüyordum. Arandığı günlerdi. Annem de gösterirdi. O günlerde herkes Deniz'i tanır ve 'anarşist' derdi. Annesi için 'Oğlu yakalanmış ve hapse girmiş. Asılacakmış' diye söylentiler de dolaşırdı. 1973 yılında tayini çıktığı için okulumuzdan ayrıldığını hatırlıyorum. 1971-73 arasında okulumuzda görev yaptı" dedi.

'İdamdan sonra başsağlığına gittik'

İşçi Partisi İstanbul İl Başkanlığı'nda sekreterlik yapan Başer, Deniz'in idam edildiği günleri ise şöyle anlattı: "Mukaddes öğretmenimiz, o gün okula gelmeyince sorduk, 'oğlu asılmış' dediler. Bir hafta sonra öğretmenimizin evine dört arkadaşımla birlikte başsağlığına gittik. O günü hiç unutamıyorum. Hepimiz üzüntülüydük. Kapıdan salona girişte bizi Deniz'in duvara asılı resmi karşıladı. Parkalı resmiydi. Çerçevenin etrafında da çiçekler vardı. Cenazesinde kullanılan resimdi sanırım. Hepimiz çekinerek yan yana oturduk ve başsağlığı diledik. 4-5 dakikalık birşeydi. Giderken öğretmenimize sarıldık. Bizi kucakladı. Hepimiz kollarının altına girmiştik... 'Üzülmeyin hepiniz Deniz olacaksınız' dedi. O sözlerini hiç unutamıyorum. 40 gün okula gelmedi. Gelince de halinde pek değişiklik yoktu ama, düşünceli olduğu her halinden belliydi. Yıllar sonra çok aradım. İzine rastlayamadım. Sınıfça çekildiğimiz toplu fotoğraf ise hatıra kaldı. Öğretmenimizin dediği gibi 'Deniz' olmaya çılıştım. Öğretmenimizle hep gurur duyduk."

Sosyal medyada bu konuyla ilgili düşüncelerinizi #aydınpost etiketiyle paylaşın, yayınlayalım! 

facebook.png twitter.png

appstoreee.jpg     googleplay.jpg
dsc_0023.jpg
ihsansunguilkokulu.jpg
istanbul-kadikoy-1973.jpg
 
270220140807120242418.jpg