Hükümetin Meclis"e sevk ettiği 5464 sayılı Banka ve Kredi Kartları Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısını değerlendiren Tüketiciler Birliği Onursal Başkanı Bülent Deniz; “Sadece bankacılık sektörünü dikkate alan bu yasa çalışması, beklenen yararı sağlamayacaktır” dedi.

“Tasarı ile Tüketiciler Birliği tarafından 2007 yılından bu yana sürdürülen ve toplumsal nitelikte şikâyet konusu haline dönüşen kredi kart ücretleri ile ilgili olarak, tüketici lehine elde edilen yargısal kazanımlar yok ediliyor, kart ücretleri yasal zemine kavuşturulmak isteniyor” diyen Deniz, şunları kaydetti:
“Ülkemizin yüzlerce noktasında hizmet veren Tüketici Sorunları Hakem Heyetleri, Tüketici Mahkemeleri ve son olarak Yargıtay 13. Hukuk Dairesi"nin, kredi kart ücretlerinin yasal dayanağı olmadığı, tüketiciden tahsil edilmemesi ve edilmiş ise iade edilmesi gerekliliğine ilişkin kararlarının ardından dolanmak suretiyle kart ücretlerinde, bankacılık lobisinin talepleri kabul edilmektedir.

Tasarı ile hayli yüksek olarak tespit edilen ve yasallaştırılmak istenen kredi kart ücretleri nedeniyle tüketici kredi kart kullanımını ister istemez gözden geçirecek, dolayısıyla ekonomi yönetiminin temel amaçlarından biri olan kayıt dışı ekonomi ile mücadelenin en önemli enstrümanı kredi kartlarının kullanımının yaygınlaşması sağlanamayacak, kayıt dışı ekonomiye dolaylı destek verilmiş olacaktır.

Bu nedenle tasarının kredi kart ücretlerini yasal hale getiren bu düzenlemesi tasarıdan çıkarılmalıdır.”

-FAİZ ORANLARI DÜŞÜRÜLMELİ-

Bülent Deniz, tasarıya ilişkin diğer eleştirilerini şöyle sıraladı:

“5464 sayılı yasanın ilk çalışmalarından itibaren dile getirilen ağırlıklı görüş, kredi kart borçlarına uygulanacak faiz oranının tespitinde ekonominin diğer parametreleri ile uyumlu sabit bir kriterin esas alınması idi.

Mevcut tasarıda buna dair bir düzenleme yapılmaması halinde birkaç yıl sonra kredi kart borçları yeniden toplumsal sorun olarak karşımıza çıkacaktır. Kredi kartına uygulanacak yıllık akdi ve gecikme faiz oranı, kart çıkaran kuruluşun topladığı mevduatlar için uyguladığı bir yıllık faizin iki katından fazla olmamalıdır.”

Yasa tasarısının en önemli düzenlemesi, kuşkusuz mevcut kredi kart borç stokunun eritilmesini sağlayacak hükmüdür. Ancak tasarı ile sadece belli tarihe kadar ödenmeyerek temerrüde düşen veya takibe uğrayan kredi kart borçlarının yapılandırılması sağlanmaktadır.

Oysa ki, Tüketiciler Birliğinin tespit ve analizlerine göre, şu anda 10 milyon tüketici, sadece asgari tutarı ödeyerek kart borcunu faizlendirmekte ve günü kurtarmaktadır.

Küresel krize, yüksek faiz oranına rağmen kart borcunu öteleyerek ödemeye çalışan tüketicilerin yeniden yapılandırma kapsamına alınmamış olması vahim bir hata olacak ve yeniden yapılandırma düzenlemesi ile amaçlanan toplumsal gerilimin yok edilmesi amacına ulaşılamayacaktır.”