Beklenen gün geldi çattı ve 7 Haziran pazar günü milletvekilliği genel seçimleri yapıldı. Resmi olmayan sonuçlara göre siyasi partilerin almış oldukları oy oranları ve Ankara’ya gidecek milletvekilleri belli oldu.

Şehrimiz, devletimiz ve halkımız için hayırlı olur inşallah…

Seçim çalışmaları sırasında zaman zaman farklı partilerin taraftarları arasında sürtüşmeler, kavgalar olmuştur.  Olması da çok normaldir zaten. Baştaki liderleri birbirlerine ağzına geleni söylerlerse, çoğunlukla kavga üslubu ile konuşurlarsa, halkın da liderleri gibi davranması kaçınılmazdır.

Ama keşke Erzurum’da seçim çalışması yapan vatandaşımız yakılmasaydı. Diyarbakır’da seçim mitinginde dört vatandaşımızın can verdiği, yüze yakınının yaralandığı patlamalar olmasaydı. Yurdun değişik yerlerinde birçok partiye ait seçim büroları saldırıya uğramasaydı.

Buradan hayatını kaybeden vatandaşlarımıza rahmet, yaralılara da acil şifalar diliyorum.

 

***

 

Haftalardır seçim tahminleri ve kritikleri yapıldı. Anketler yayınlandı. Siyaset profesörlerinden köy kahvehanesindeki çiftçiye… Bürokratından mahalle bakkalına kadar, kaç kez hükümetler kuruldu, hükümetler yıkıldı… Şimdi de bilmem kaç hafta sonuçlar konuşulacak…

İnanın kimlerim kazandığı veya kimlerin kaybettiği çok önemli değil benim için…

Temiz…

Doğru…

Berrak…

Adil…

Hoşgörülü...

Ve kazanmanın da, kaybetmenin de tahammül edildiği bir seçim olduktan sonra, kimin ne kadar oy aldığı hiç önemli değil…

Sonuçta hepsi de bizim insanımız…

Doğrusunu yanlışını beğensek de beğenmesek de bizim…

 

***

Son yıllardaki seçimlerde, sınavlarda ve yargı kararlarında çok fazla bir güvensizlik oluştu. Güven çok azaldı…

Gerginliklerin, kavgaların, kutuplaşmaların ve endişelerin en önemli sebeplerinden biri,  bu güvensizlik… Bir şekilde insanların, toplumun ve kurumların bir birine olan güveni çok azaldı. Kalmadı demeyeceğim, çünkü en korkuncu bu.

Güven yapısını hırpalayan davranışlarımız, artık çok alışılmış cümleler olacak ama;

Kadrolaşma,

Adam kayırma,

Her türlü kişisel çıkar,

Bir inancı, bir mezhebi, bir cemaati diğerlerine üstün kılma olgularıdır…

Hani bir özdeyiş vardır: Et kokarsa tuzlarsın, ya tuz kokarsa…

Ne olursa olsun, aman tuz kokmasın!..

 

Sağlıcakla kalın…