Londra'da beşinci gününe giren isyan ülkenin diğer kentlerine de sıçradı. Tatilini yarıda keserek İngiltere'ye dönen Başbakan Cameron, 'Sokaklara düzenin gelmesi için gerekli her şey yapılacak' diyerek yağmacılara gözdağı verdi.

Londra'da Tottenham semtinde başlayan siyah isyanın dalga dalga kentin merkezi dahil diğer bölgelerine yayılması sonrasında, İngiltere Başbakanı David Cameron, İtalya'daki tatilini yarıda keserek önceki gece sabaha karşı ülkesine döndü. Londra'da ilk iş olarak polis ve itfaiyeyi ziyaret eden Cameron, kentte huzuru yeniden sağlamak için 16 bin polisin görev yapacağını söyledi. Polisin olaylarda plastik mermi kullanacağı açıklandı. Bazı bakanlar, polis ve istihbarat yetkililerinin katıldığı toplantıdan sonra Downing Street'teki makamında gazetecilere açıklama yapan Başbakan Cameron, 'Bu açıkça ve basitçe suçtur. İnsanların İngiltere'nin sokaklarına düzenin gelmesi için gerekli her şeyin yapılacağından hiç şüphe duymaması gerekir' dedi. Londra sokaklarındaki yanmış, camları indirilmiş binalardan oluşan manzarayı 'korkunç' olarak nitelendiren Cameron, bununla birlikte polise yardımcı olması için orduyu göreve çağırma gibi tedbirlere başvurmaktan kaçındı. Londra Emniyet Müdürü Tim Godwin de, Londra ve diğer kentlerde düzenin yeniden tesisi için ordudan yardım istemek gibi bir planlarının olmadığını söyledi. Godwin, ailelerden çocuklarını evde tutmalarını istedi. Polisin izinlerini kaldıran ve ülkenin dört bir yanından takviye alınacağını belirten Cameron, önceki gece 6 bin polisin görevde olduğunu, Londra sokaklarındaki yağmalama ve kundaklama olaylarına son verilene kadar 16 bin polisin görev yapacağını açıkladı. Sadece başkent Londra'da şiddet olaylarına karışan 525 kişinin gözaltına alındığını belirten Başbakan Cameron, 'Gerek ben gerekse hükümet adaletin yerine getirilmesine kararlıyız' dedi.

MECLİS TOPLANIYOR

Başbakanı Cameron, tatilde olan meclisi de olağanüstü toplantıya çağırdı. Cameron, 'Böylece parlamentoda konuşma yapabilirim ve bir tartışma başlatabiliriz' şeklinde konuştu. İngiltere medyasında yer alan bazı yorumlarda ise polis ve siyasetçilerin Tottenham'daki isyan sonrası etkisiz kaldığı ve sokakları çetelere terk ettiği öne sürüldü. İngiltere'nin önde gelen gazeteleri, yağma ve kundaklama olaylarını 'Orman kanunu' başlığıyla duyurdu. Independent, 'Londra alevler altındayken'' polisin ve siyasetçilerin acz içinde olduklarını, isyanların da yayıldığını kaydetti.

BlackBerry'li örgütlenme

Londra'daki göstericiler, sosyal paylaşım siteleri Facebook ve Twitter yerine örgütlenmek için BlackBerry Messenger kullandı. Londra Belediye Başkanı Boris Johnson'ın teknoloji danışmanı, BlackBerry şirketine çağrıda bulunarak, bu sistemin kapatılması çağrısında bulundu.

Cehennemi yaşadılar

İngiltere'nin başkenti Londra'da 29 yaşındaki Mark Duggan'ın polis tarafından öldürülmesinin ardından geçtiğimiz cumartesi gecesi Tottenham semtinde başlayan kundaklama ve yağmalama olayları beşinci gününe girdi. İngiltere İçişleri Bakanı Theresa May'in tatilini yarıda keserek Londra'ya dönmesi ve şiddet olaylarını önlemesi için 6 bin polisi görevlendirmesi işe yaramadı. Türklerin ve Kürtlerin de yoğun olarak yaşadığı Londra'nın doğusundaki Hackney'de polisin, bir kişiyi durdurarak, arama yapması sonrasında çocuk yaştaki gençler sokaklara dökülerek kundaklama ve yağmaya başladı. Daha sonra kentin güneyindeki Peckham ve Lewisham'da polisle göstericiler arasında çatışma çıktı. Bu semtlerde sokaklarda başıboş dolaşan çete üyesi gençler, binaları ve araçları yaktı. Polis, tutuklananların sayısının 525'e yükseldiğini açıkladı.

Yağma diğer kentlere sıçradı

Şiddet olayları gece yarısından sonra göçmenlerin yoğun olarak yaşadıkları Birmingham, Bristol, Liverpool kentlerine sıçradı. Birmingham'da kent merkezinde mağazaların camlarını kıran saldırganlar vitrinde sergilenen malları çaldı. Polis yağmalama ve kundaklama olaylarına karışan 100 göstericiyi gözaltına aldı. İngiliz polisi Londra'da, olaylar sırasında araba içinde vurulmuş olarak bulunan 26 yaşındaki bir kişinin ise hastanede öldüğünü açıkladı.

Donuna kadar soydular

Londra'daki şiddet olayları sırasında siyah kökenli bazı göstericilerin, köşeye sıkıştırdıkları bazı beyazları donuna kadar soyduğu ortaya çıktı. Bir video görüntüsünde, siyah bir genç, bir kişinin üzerindeki tüm değerli eşyaları aldıktan sonra pantolonunu çıkartmaya zorluyor. Polis, göstericilerin bu çirkin eylemleri, Facebook ve Twitter'dan yayınladığını açıkladı.

Türkler ölümüne direndi

Londra'da yağma ve kundaklamanın yoğun yaşandığı Dalston ve Hackney gibi semtlerde Türkler ve Kürtler, süpermarket ve döner büfelerini korumak için sopalar, döner bıçakları ve kebap şişleriyle nöbet tuttu. Türk ve Kürt esnafın dükkanlarını kendi yöntemleriyle koruması sosyal paylaşım siteleri ve İngiliz basınında tartışma yarattı. Protestocular ve onlara destek verenler, Türklerin tavrını eleştirirken, bir kısım Londralı da Türklere 'teşekkür ettiklerini' belirtti. İngiliz Guardian gazetesi internet sitesine koyduğu bir videoda Türk esnafın, yağmacılarla mücadelesini yansıttı. Guardian muhabirine konuşan eli sopalı ve döner bıçaklı esnaf, 'Bizler malımızı ve canımızı korumaya çalışıyoruz. Bize zarar verenlere biz de zarar veririz' diyor. Londra'daki Türk toplumundan bir başka görgü tanığı da aniden yüzlerce kişinin bölgedeki dükkan ve mağazalara saldırdığını anlatarak, bu saldırıların aslında küçük esnafı değil, daha büyük mağazalara yönelik olduğunu söyledi. Şiddet olaylarına maruz kalan bir başka Türk de, maskeli çetelerin 15-20 kişilik gruplar halinde hareket ettiğini, içinde Türk gençlerin olduğunu belirtti.