Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fatih Kacır, Bakanlığın ilerleden süreçte politikalarına ilişkin önemli mesajlar verdi.

Bakan Kacır’ın açıklamaları şu şekilde:

İnşallah Kabine’deki diğer Bakan arkadaşlarımızla el ele vereceğiz. Biz Türkiye yüzyılında milli teknoloji hamlesinin, Türkiye’nin kritik teknolojileri yerli imkanlarla üretebilmesinin en önemli unsurlardan biri olduğunu değerlendiriyoruz.

Pandemi dönemi dünyada tedarik zincirlerinin yeniden ele alınmasını göstermiş oldu. Türkiye’yi yeni tedarik merkezi olarak değerlendirme noktasıan geldi. Biz bunun önümüzdeki yıllarda Türkiye’miz için fırsata dönüşmesi için gayret ediyor olacağız. Cari açık meselesinin ortadan kalkması için yapısal adımları hızlandırıyor olacağız.

Bu yıl savunma ve havacılık tarafı 6 milyar dolara yüksek teknoloji ihracatı 8 milyar dolar seviyesine çıkmış olacak. Geçtiğimiz dönemde başlattığımız program teknoloji odaklı sanayi hamlesi programıydı. 919 ürünü listeledik bu 919 ürün Türkiye’nin 60 milyar dolar ithalat yaptığı ürünler. Biz bu ürünlerin hangileri Türkiye’de üretilebilir. Ürettiğimizde dünya piyasalarında rekabet gücü kazanma imkanımız içlerinden hangileridir bunlara odaklandı.

YENİ DÖNEMDE EKONOMİDE HANGİ ADIMLAR ATILACAK?

Makine sektöründen kimya sektörüne, sağlık teknolojilerine kadar 5 farklı çağrıda KOBİ’lerimizi destekledik. Bugüne kadar önemli neticeler elde ettik. 200’e yakın projeyi program kapsamında destekledik bunların sayılarını artıracağız. Çok daha fazla yatırımın, Türkiye’nin cari açığını kapatmaya dönük hayata geçmesi için çaba göstereceğiz. Bizim önümüzdeki dönemde yeni ekonomi yönetiminde oynayacağımız en önemli rol Türkiye’nin teknoloji seviyesi yüksek ürünleri kendi imkanları ile üretebilmesine yönelik destek ve teşvikleri en etkin şekilde uyuglamak, nokta atışı işler yapabilmek, küresel pazarlara Türkiye’nin yüksek teknoloji ürünlerini kuvvetli ihraç eden bir ülke olmasını sağlamak.

KOBİ’lerimize 1 yıl ödemesiz 36 ay vadeli 300 bin liraya kadar acil destek kredisini doğrudan seferber ettik. Yeni sanayi alanları oluşturmamız kritik deprem bölgesinden bahsediyorum. OHAL kararnamesi kapsamında yeni sanayi alanları kuruyoruz. Hem mevcut sanayi sitelerimizin yerinde dönüşümünü desteklerken, yeni sanayi alanları ile şehrin potansiyelinin harekete geçmesini sağlıyoruz.

Yaklaşık 18 aylık dönemde deprem bölgesinde sanayinin deprem öncesi seviyenin üzerine çıkacağını ümit ediyorum.

YENİ DÖNEMDE TOGG’DA HEDEFLER NELER?

2019 yılında biz TOGG’un ilk lansmanını gerçekleştirdik. 2020 yılının yazında temel atma töreni yaptık. 2022 yılınınn 29 Ekim’inde banttan inmeye başladılar, nihayetinde 2023 yılının mart ayından itibaren satışa geçme safhasına geldi. Bu da çok hızlı gerçekleşti. Pandemi dönemine rağmen hep birlikte yakından takip ettik. Bizim koordinasyonumuzda pek çok Bakanlık katkı verdi.

Türkiye’nin en büyük özel sektör yatırımlarından biridir. TOGG, Türkiye’nin en önemli firmalarından biridir. Yeni nesil sanayi politikasının simgesidir.

2,5 yıl sonra yerlilik oranını yüzde 68’lere çıkaracağız. Türkiye’de 200’den fazla firma ana markalara tedarik yapmata. TOGG dışında yabancı markaların da Bursa’da tedarikçi firmaları var. Elektrikli araç tedariki konusunda firmalarımızın kabiliyetlerini geliştiriyoruz.

YÜZDE 100 YERLİ TOGG HAYAL Mİ?

Bizim için katma değerli kritik bileşenleri yerlileştirmek öncelikli biz yüzde 68-70 seviyesine geldiğimizde, elektrik motorundan bataryasına kadar adım adım yerlileştirmeyi gerçekleştirdik demektir.

'5 YIL İÇERİSİNDE TÜRKİYE'Yİ ÖNCÜ ÜLKELERDEN BİRİ YAPACAK'

Yabancı markalarla iş birliği yaparken pek çok marka üretimi farklı ülkelerde yapıyor olsa da kritik teknolojilerin geliştirilmesinde kendi merkezlerini tercih ediyorlar. Biz de bu teknolojileri geliştirebilecek start-up'larımızla TOGG’un bir arada çalışmasını mümkün hale getiriyoruz.

Türkiye otonom teknolojilerde dünyanın öncü ülkelerinden biri olacak. Havacılıkta bunu yakaladık. İnsansız hava araçlarında dünyanın en başarılı ülkesi olduk. Bu teknolojik birikimi TOGG’a transfer etmek mümkün.

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak en önemli ödev olarak gördüğümüz savunma sanayiindeki teknolojik birikimi sivil alanlara transfer edebilmek. İşte bu sürücüsüz otomobillerde hep birlikte şahit olacağız 5 yıl içerisinde Türkiye’yi öncü ülkelerden biri yapacak.

ŞARJ İSTASYONLARI KONUSUNDA SON NOKTA NEDİR?

Şu ana kadar 1000’e yakın şarj istasyonu tamamlandı. Biz şarj istasyonlarında EPDK ile hep beraber çok iyi bir çalışma ortaya koyduk. Türkiye’nin 10 yıllık projeksiyonunu hazırladık. Hızlı şarj, orta hızda şarj, kaç adet kurulmalı bu planı yaptık. Kurulumların hızlanması için destek programını başlattık. Bugüne kadar 800’e yakın hızlı şarj istasyonunu, 81 şehrimizin tamamında bütün illerimizde kullanılabilir hale getirdik. TOGG yollara çıkarken şarj istasyonuna ilişkin arzı ortaya koymuş olduk.

İLK TÜRK UZAY YOLCULARI HAKKINDA

İlk Türk uzay yolcularımızla dün birlikteydim. Eğitim süreçleri devam ediyor. Kasım ayında inşallah uzay yolculuğunun gerçekleşmesini hedefliyoruz. Burada kritik olan şu biz bunu değerli olarak görüyoruz. Milli Uzay Programının parçası olarak hayata geçiriyoruz.

Ay misyonunu teknolojik kazanımın fırsatı olarak değerlendiriyoruz. Geçtiğimiz yıllarda Stanford Üniversitesinden Türkiye’ye dönüş yapan araştırmacının Türkiye’de geliştirmekte olduğu ekip ile hibrit roket teknolojisini hayata geçirerek yapacağız. Bu konuda dünyada 3 ülkede biri Türkiye. Hepsinin önünde olacağız. Biz geçtiğimiz ay uzayda ilk ateşlemesini yaptık. Bu rakip teknolojilerden daha maliyet etkin bir teknoloji. Biz ay misyonunda bunu kullanabilirsek önümüzdeki yıllarda muazzam teknolojik ve ticari fırsatın doğacağını değerlendiriyoruz.

AYA GİTMEDE ZAMAN PLANLAMASI VAR MI?

1,5 yıl içerisinde aya ilk teması gerçekleştireceğiz. 1 yıl içerisinde Türksat 6A’yı uzaya göndereceğiz. Son 20 yılda Türkiye uzay sistemleri geliştirme konusunda kabiliyet kazandı."