Cemil Çiçek, süreci çok uzatmak istemediklerinin de altını çizerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hatta 2012 sonuna kadar hedefi bile işe kafa yoranlar bakımından uzunca bir süre olarak mütalaa edildi 'Niye 30 yıldır tartıştığımız bir konuyu niye 14-15 aya yaydık?' diye... 30 yıldır tartışmış gibi göründük ama neyi ne kadar tartıştık o şimdi daha açık ortaya çıkıyor. 30 yıldır biz anayasa konusunu haritacılık diliyle 1/1000000 ölçeğinde tartıştık. Bu anayasa kötüdür, demokratik yol ve yöntemlerle yapılmamıştır... Bu anayasanın dengeleri, özgürlük-güvenlik dengesi, devlet-birey önceliği, devletin kurumları arasındaki işleyiş konusunda çok ayrıntılı bir tartışma yapılmadığı anlaşılıyor."

30 yıl geçiremeyiz

Bu işi 3-4 ayda yapmayı isteyeceklerini, ancak işin içine girdikçe bunun mümkün olmadığını gördüklerini dile getiren Çiçek, "Ancak 'İlanihaye de yapamayız' dedik. Bizler siyaset yapıyoruz. İşimiz yapmakla alakalı. Gerçekçi olmak lazım. 2015'e kadar 3 seçim var. Seçim ortamında böyle önemli, zor, işin içine girdikçe birçok şeyi hesap etmek durumunda olan siyasetçiler açısından bir taraftan seçim, öbür taraftan anayasa... Bu işin zorluğunu da hesaba katarak '2012 sonuna bitirmeyi hedefliyoruz' dedik. Bunu gerçekleştirebilirsek, demokrasimiz, siyaset kurumuna güven, parlamentonun itibarı, 4 siyasi partimizin kamuoyuna verdikleri söz ve taahhütler açısından da bunu son derece önemsiyoruz" diye konuştu.

Anayasanın bir toplumsal ihtiyaç olmasının ötesinde, son 15-20 günden bu yana yeni bir anayasanın mecburiyet haline geldiğini söyleyen Çiçek, şöyle devam etti:

"(İyi kötü bir anayasamız var, yeni bir devlet kurmuyoruz, eksiği de olsa fazlası da olsa başımızı sokacak bir anayasamız var) diyemeyiz. Çünkü bir taraftan 'Siz mevcut anayasal düzeni niye değiştirdiniz, niye evimizi başımıza yıktınız?' deyip yargılama süreci devam ederken, o işi yaptığı iddia edilen kişilerin ortaya koyduğu bir anayasayla Türkiye yoluna devam edemez. Bu istesek de istemesek de meşruiyet problemleri de ortaya çıkaracaktır."