Eğitim Bir-Sen Aydın Şubesi Kadınlar Komisyonu üyeleri, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla düzenlenen etkinlikte bir araya geldi. ADÜ Sosyal Tesisleri’nde düzenlenen etkinliğe İl Milli Eğitim Müdürü Pervin Töre, Eğitim Bir-Sen Kadınlar Komisyonu Başkanı Hediye Aysun Yeğen ve Kadın Komisyonu üyeleri katıldı.
Etkinlikte konuşan İl Milli Eğitim Müdürü Pervin Töre, Aydın’da yeni başladığı görevden dolayı çok memnun olduğunu söyledi. Aydın’ı ve Aydın halkını çok sevdiğini dile getiren Töre, “Bir kadın olarak uygulamalarımızla sizleri temsil ediyorum. Bu yüzden mutlaka başarılı olmak zorundayım. Sendikacılık çalışmalarını önemsiyor ve destekliyorum. Hak arama mücadelesinde sendikalar önemli bir yere sahip. Eğitim sorunları ve kadın sorunlarının birbirinden ayrılması mümkün değildir. Bu sorunları bir nebze de olsa aşabilmek için zaman dilimi gözetmeksizin çalışıyorum. Öğretmenlik mesleğini çok seviyorum. Tekrar dünyaya gelsem yine öğretmen olurdum. Bütün kadınların Kadınlar Gününü kutluyorum” dedi.
Eğitim Bir Sen Kadınlar Komisyonu Başkanı Hediye Aysun Yeğen de, “Toplumların varlığı da, geleceği de kadınlarla mümkündür. Kadınların ihmal edildiği ya da kadınların ihmal ettiği toplumlar, sağlıksız ve niteliksiz olmaya mahkûmdur. Dünyada, toplumsal hayattaki rolü ve üretime katkısı üzerinden değil, tüketim kültürünün ve reklam sektörünün ana unsuru olarak öne çıkarılmaya çalışılan kadının değeri üzerinde yapılan tartışmaların Batı medeniyetlerinde yoğunlaşmasının altında yatan gerçek, Batı’nın kadına bakışındaki sorundur. Ülkemizde eğitimde fırsat eşitliği hakkını kullanma, kamudan hizmet alma ve eşit şartlarda hizmet sunma, toplumsal ve siyasal hayata katılım gibi konularda yapılan tartışmaların nedeni ise batılılaşma adına kendi insanımıza yapılan dayatmalardan kaynaklanmaktadır. Kendi medeniyetine yabancılaşıp, ruh kökünü kaybetmiş olanların yıllardır ülkemizde kadınları ayrıştırarak, bazen doğrudan bazen de kadınlara kadın eliyle uyguladığı zulümler hafızalarda derin izler bırakmıştır. Ülkemizde kadınlar arası ayrımcılık yaparak, yıllardır kılık kıyafet üzerinden yapılan baskı ve dayatmalar, kadının sosyal hayatta aktif olarak yer almasının önündeki en büyük engellerden biri olmuştur. Yıllarca üniversite kapılarında oluşturulan bariyerler, kampüslerde ve dersliklerde uygulanan tecrit kısmen son bulmuştur. Fakat eğitimini tamamlayanların kamu sektöründe hizmet üretmesine engel olan ‘kamusal alan’ yalanı devam etmekte ve kadınlar çalışma hayatında özgür bir şekilde yer alamamakta, kılık kıyafet dayatmasıyla karşılaşan kadınlar, hemcinsleri ile eşit şartlarda hizmet üretememektedir” dedi.
Konuşmasında son zamanlarda artan kadına yönelik şiddet olaylarına önemli yer ayıran Yeğen; “Son zamanlarda artarak devam eden kadına yönelik şiddet, yine kadınların varlığını tehdit eden en önemli sorunlardan birisidir. Güç merkezli medeniyet anlayışının kadınla erkeği karşı karşıya getiren, farklı cinslerin birbirine üstünlük yarışını ve güç gösterisini tetikleyen rekabetçi yaklaşımları kadına da, erkeğe de asla huzur getirmeyecektir. Tartışmaların bitmesi; kadın ve erkeği birbirinin mütemmimi gören, birbirine karşı ödev ve sorumlulukları ekseninde ele alan, hak merkezli medeniyet anlayışının bütün toplumu kuşatmasından geçmektedir” şeklinde konuştu.
Kadınların sadece 8 Mart’larda hatırlanıp 364 gün unutulmasından şikâyet eden Yeğen, konuşmasını şöyle tamamladı: “8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü, kadınların sorunlarına odaklanma açısından bir fırsat olarak görürken, kadınları ve sorunlarını adeta bir güne hapseden anlayışı da sağlıklı bulmadığımızı ifade ediyor; başta kadın eğitim çalışanları olmak üzere bütün kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü, sorunlarının çözümüne vesile olması temennisiyle kutluyoruz”