Dergi cezayı maddi olarak karsilayamayacagi için kapanıyor. Bugün derginin 3 çizeri; Mehmet Ersoy, Serhat Gürpınar ve Bahadır Boysal ve sorumlu mudur Tuncay Akgun ifade vermek üzere savcılığa gidecek. Perker, konuyla ilgili Hürriyet yazarı Kanat Atkaya'ya "Cinayet romanı da da çizilemez artık bu mantığa göre. Ne yapacağız? Nedir bu?" diye konustu. İste Atkaya'nin yazisindaki "Harakiri hikayesi" : 
 
Gürbüz ve toraman "İleri Demokrasi"mizin güzide kurumlarından biri olan Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu'nun ceza yağdırdığı Harakiri dergisi iki sayının ardından kapanmak zorunda kaldı. 
 
Harakiri kendisini şöyle tanımlıyordu ilk sayısının kapağında: 
"44 pûr-i pak renkli sahife! 
Ve içeride hal-i hazırdaki isim ve mahlaslara ilaveten daha nice mürekkep erbabı ve muharrirlerin iştiraki ile defter idilüp dürülmüş aylık neş'e ve cambazlıklar mecmuası..." 
* * * 
Dergi, bu işlerin de başkenti olan New York'tan dünyaya nam salmış, "çizgi roman dünyasının Oscar'ı" olarak bilinen Eisner Ödülü adayı olmuş Kutlukhan Perker'in projesiydi. 
Perker'in çizgileri The New York Times'dan MAD'e, The Wall Street Journal'dan New Yorker'a kadar önemli gazete ve dergiler tarafından kapışılır. 
Hani şu meşhur "Sin City/ Günah Şehri"nin de yaratcısı olan (filmini seyretmişsinizdir büyük ihtimal), çizgi roman aleminin 1 numaralı dahisi Frank Miller var ya; bizim Perker'in barbekü/bira arkadaşıdır. 
İşte bu üstüne titrenesi yetenekteki çizer, bir süreliğine İstanbul'a döndü; Leman tayfasındaki eski yol arkadaşlarıyla buluştu ve memlekette eşi benzeri görülmemiş güzellikte bir dergi yaptı iki ay önce: Harakiri. 
* * * 
Harakiri yeni yetenekleri, eski ustaları buluşturdu. 
Klasik "mizah dergisi" çizgisinden çok ilerideydi. 
Sağlam hikayeler, harikulade çizgiler... 
Mizah dergileriyle ilgilenenler "Fırlama değil bu dergi, diğer mizah dergilerinin yanında şansı yok" filan dediler hatta. 
* * * 
İşte bu Harakiri'ye 3 hikaye yüzünden kafayı taktı Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu. 
"İnsanları evlilik dışı ilişkiye özendiriyor" dediler, "Türk halkını tembellik ve maceraperestliğe itiyor" dediler. 
Bak sen şu işe! 
Hem tembel hem maceraperest! 
Kara poşete girmesini istediler, "Reklamını yapamazsınız" dediler ve hesaplama harikası bir yöntemle 150 bin TL de ceza kestiler. 
Yöntem şöyle: Tirajı alıyorlar (satışı değil, tirajı!), yüzde 40'ını en üst seviye KDV ile çarpıyorlar filan falan. 
Ve neticede 150 bin TL'ye ulaşıyorlar. 
* * * 
Dün sabah konuştuğum Perker "Zaten durumlar çok parlak değil. Kendi yağıyla kavruluyor Leman. Çok ağır oldu ceza. Kapatmaktan başka çaremiz kalmadı. Dergiye ölüm sessizliği çöktü.." diyordu. 
Şevkleri kırılmış; yenilerin de eski tüfeklerin de. 
Karar metnindeki "Türk halkını tembellik ve maceraperestliğe" itelemek kısmını okuyup gülerken acıdan içlerinin yarıldığını söylüyordu Perker... 
Zehir zekalı mizahçı tayfasını bile bunalıma sokacak bir güç var işte... 
* * * 
Bugün üç hikayede imzası olan Mehmet Ersoy, Serhat Gürpınar ve Bahadır Boysal ifade vermek üzere savcılığa gidecek. Bir de sorumlu müdür kontenjanından Tuncay Akgün. 
Ne diyecekler? 
"Valla efendim maksadımız Türk halkını tembellik ve maceraperestiğe itiştirmek değildi" filan mı?... 
Perker "Cinayet romanı da da çizilemez artık bu mantığa göre. Ne yapacağız? Nedir bu?" diyordu...