Gelişmelerden anında haberdar olmak için Google News'te Aydınpost'a abone olun

Aydınpost'a Google News'te abone olun

Aracına yakıt doldurmak için benzin istasyonuna giden sürücü hayatının şokunu yaşadı.  Pompa görevlisi, süz konusu araca dizel yakıt yerine benzin koydu. Durumu o an fark etmeyen sürücünün aracı bir süre sonra arıza verdi. Böylece hatanın sebebi incelenip bulundu. 

Araç sahibi çıkan hatanın hasar bedelini görünce şok oldu. Serviste hasar raporu olarak 23 bin 567 lira belirlendi. Sürücü direkt olarak akaryakıt istasyonu ve hizmet sağlayıcısı ile görüştü ancak bir sonuç alamadı. Neticede konu mahkemeye taşındı. 



Tüketici Mahkemesi, davayı kısmen kabul etti. Buna göre söz konusu masrafların akaryakıt istasyonu tarafından karşılanması gerekiyordu. Yargıtay kararında şu açıklamalara yer verildi: "Mahkemece davanın kısmen kabulüne, hasarlı parça ve işçilik bedeli olarak 27 bin 256 TL alacağın 15 bin 600 TL’sine dava tarihinden, 11 bin 656 TL’sine ıslah tarihi olan 30.03.2016 tarihinden başlamak üzere yasal faizi ile birlikte adı geçen davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir." "Çekici gideri, araç kiralama, aracın dağıtılıp toplanma bedeli olan toplam 6 bin 490 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı bayiden alınmasına karar verilmiştir."

"Davacı, davalı akaryakıt istasyonu çalışanları tarafından aracına yanlış yakıt konulması suretiyle uğradığı zararların tazminini istemiştir. Mahkemece asıl davada davalı akaryakıt istasyonu yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, diğer davalı şirket yönünden zararın meydana gelmesinde herhangi bir kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir."

"Uyuşmazlık, bayi tarafından verilen hizmet nedeniyle sağlayıcının müteselsil sorumluluğu bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Buna göre sağlayıcı tarafından bildirilen reklam ve ilanlarda tespit edilen yararlanma amacı bakımından tüketicinin beklediği faydaları ortadan kaldıran maddi eksiklikler içeren hizmet söz konusu olduğundan, anılan Kanun’un 4/A maddesinin ilk fıkrası uyarınca ayıplı hizmet bulunmaktadır. Sağlayıcı ve bayi 4/A maddesinin üçüncü fıkrası gereğince ayıplı hizmetten ve ayıplı hizmetin neden olduğu her türlü zarardan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur." "Kaldı ki, sunulan hizmetin ayıplı olduğunun bilinmemesi bu sorumluluğu ortadan kaldırmaz. Mahkemece açıklanan bu husus gözardı edilerek, davalı … ofisinin zararın meydana gelmesinde herhangi bir kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. Mahkeme hükmünün bozulmasına oy birliği ile karar verilmiştir. "