Mahkeme heyeti ’cinsel saldırı’ ile suçlanan sanıklar 23 yaşındaki Barış Lütfi Dağtekin’e 17 yıl 2 ay 7 gün, 21 yaşındaki Abdullah Eriş’e 15 yıl ve 26 yaşındaki Fırat Gezer’e de 17 yıl 11 ay hapis cezaları verip tutuklayınca, sanık ve sanık yakınları E.K.’yı linç etmek istedi. Polislerin müdahale edip, güçlükle bastırdığı olayda E.K.’ya yumruk atan sanık yakını Çiğdem Çakan mahkeme başkanının talimatıyla gözaltına alındı. E.K.’ya saldıran sanık Fırat Gezer de "İdam etseniz daha iyiydi" diye bağırdı.

İddiaya göre, E.K., 2010’da evleneceklerini düşündüğü erkek arkadaşı C.K. ile cinsel ilişkiye girince, ailesinin ’Sen sürtüksün, o.....sun’ sözleriyle tepki gördü. Aile baskısından kaçan E.K., bir hafta parklarda kaldıktan sonra, önceden tanıdığı arkadaşı Fırat Gezer’e sığındı. Gezer de arkadaşı Barış Lütfi Dağtekin’in evine götürdüğü E.K.’ya iddiaya göre burada tecavüz etti. Gezer’in ardından Dağtekin ve telefonla çağırdığı Abdullah Eriş de E.K.’ya tecavüz etti. Evde bir gün alıkonulan E.K., ertesi gün yalnız olduğu sırada telefonla haber verdiği polisler tarafından kurtarıldı.

Yakalanıp gözaltına alınan 3 şüpheliden Fırat Gezer tutuklandı, diğer 2’si tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Sanıklar haklarında 25’er yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.

Davanın tek tutuklu sanığı Fırat Gezer de Adana 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanırken tahliye edildi. Suçlamaları kabul etmeyen Gezer, E.K. ile yaklaşık 2.5 yıldır görüştüklerini belirterek "Daha önce de birçok kez ilişkimiz oldu. Ailesi tarafından da şiddet uygulanan bir kızdır. Telefon açıp yardım istedi. Arkadaşımın dedesine ait eve getirdim. Gece bekçiliği yaptığım için akşam işe gittim. Sabah geldiğimde 2 kez ilişkiye girdik. Evin anahtarı kendisinde vardı. Kendisini pazarlamadım, evde de zorla tutmadım" dedi.

Sokaktan geçerken Fırat Gezer ile E.K.’yı balkonda gördüğünü belirten Abdullah Eriş ise "Balkonda tartışıyorlardı, beni gören arkadaşım eve gelmemi söyledi. Ben de eve girdim. E.K. evin hanımı gibi hareket ediyordu. Fırat uykusuzdu. Üzgün olan E.K.’nın sırtını sıvazladım. Neşelensin diye de şaka yaptım. Annesi ile babası arasında sorunlar olduğunu anlattı. Başını omzuma koydu. Omzumdan beni öptü. Ben de karşılık verdim. Kendi rızası ile ilişkiye girdik. Cebimdeki 10 liranın 5 lirasını vermek istedim, o da güldü, almadı. ’Sonra görüşürüz’ dedi. Suçlamayı kabul etmiyorum" diyerek kendini savundu.

Barış Lütfi Dağtekin de hakkındaki suçlamaları kabul etmedi.

"YAPMAYIN DİYE AĞLADIM"
Daha önceki iddialarını tekrarlayan E.K. da "Eve girdiğimde Barış kapıyı kilitledi. Fırat beni Barış ile tanıştırdıktan sonra diğer odaya götürerek karşı koymama rağmen ilişkiye girdi. Ben ağladım, ağzımı kapattı. Bana ’Benim elime düştün, bir hafta burada kalacağız. Sonra İstanbul’a gideceğiz’ dedi. Benimle zorla ilişkiye girdikten sonra da işe gitti. Giderken de Barış’a ’Sen de yapabilirsin’ dedi. Barış da zorla ilişkiye girdi. Ertesi gün de Fırat arkadaşı Abdullah ile zorla ilişkiye zorladı. Abdullah da ağzımı kapatarak zorla ilişkiye girdi" diye ifade verdi.

Mahkeme heyeti, genç kadının İstanbul Adli Tıp Kurumu’nca ’olaydan dolayı ruh sağlığı bozulmuştur’ şeklindeki raporu da göz önünde bulundurarak sanıkları ’kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma’ suçundan 5’er yıl hapis cezasına çarptırdı. ’Cinsel saldırı’ suçundan da sanıklardan Fırat Gezer’i 12 yıl 11 ay, Barış Lütfi Dağtekin’i 12 yıl 2 ay 7 gün, Abdullah Eriş’i de 10 yıl hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme heyeti, ayrıca sanıkların tutuklanmasına karar verdi.

SALONDA ARBEDE
Kararın açıklanmasının ardından sanık yakınları mağdur E.K.’yı linç etmek istedi. Polislerin müdahale edip, güçlükle bastırdığı olayda E.K.’ya yumruk atan sanık yakını Çiğdem Çakan mahkeme başkanının talimatıyla gözaltına alındı.

Sanık Fırat Gezer de, polis tarafından kelepçelenirken "İdam etseniz daha iyiydi" diye bağırıp, E.K.’ya saldırdı. E.K. polisler tarafından salondan kaçırıldı.