CHP Genel Başkanı Yardımcısı Faik Öztrak, Türkiye'de tarımsal üretimde büyük düşüş olduğunu ifade ederek ''Türkiye böyle giderse ciddi oranda gıda ithalatı yapan ülke konumuna düşecektir'' dedi.

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası ile Türkiye Sulama Kooperatifleri Merkez Birliği (TÜSKOOP), Dünya Günü dolayısıyla Dedeman Otel'de panel düzenledi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak, panelin açılışında yaptığı konuşmada, dünyada tarımın stratejik öneminin her geçen gün daha da arttığını belirterek, yetersiz beslenenlerin sayısının 1 milyarı aştığını ifade etti.

Şubat ayında yapılan G-20 zirvesinde gelişmekte olan ülkelerin tarımsal faaliyetlerini geliştirememesi durumunda dünyada açlığın artacağını vurgulandığını kaydeden Öztrak, buna karşın tarımın Türkiye'de giderek gerilediğini söyledi.

Türkiye'de tarım politikalarının temelde hızla artan nüfusa yetecek gıda üretimini esas alması gerektiğini belirten Öztrak, bunun da bilimsel yöntemleler kullanılarak sağlıklı şekilde yapılması gerektiğini ifade etti.

Öztrak, Türkiye'de üretim yapan tüm sektörlerin büyük sıkıntı içinde bulunduğunu savunarak, tarım sektöründe sıkıntının had safhada olduğunu söyledi. Bunun, Hükümetin enflasyonu düşürmek için tarım ürünlerinin fiyatlarını baskılamasından kaynaklandığını belirten Öztrak, ürün fiyatları baskılanırken, hizmet fiyatlarının yükseldiğini kaydetti.

Tarımsal üretimde büyük düşüş yaşandığını ifade eden Öztrak, ''Bu ülke geçen sene kurbanlık hayvanını bile ithal etmek zorunda kaldı'' dedi.

Hükümetin yasa çıkararak, tarıma verilen desteklerin gayri safi milli hasılanın yüzde 1'inin altına düşemeyeceğini ifade ettiğini, bu oranın yüzde 0,5'te kaldığını belirten Öztrak, ''Hükümet kendi çıkardığı yasaya uymamıştır'' diye konuştu. Öztrak, tarım kesiminde harcama esaslı göreli yoksulluk oranının 2002'de 19'larda iken, 2009'da yüzde 34'lere çıktığını ifade ederek, Türkiye'nin böyle giderse ciddi oranda gıda ithalatı yapan ülke konumuna düşeceğini savundu.

Öztrak, ''Hükümetlerin tarım politikası olmaz, tarım devlet politikası olmalıdır'' dedi.

Sulamada kullanılan elektriğe yönelik tarifenin dünyanın hiç bir yerinde Türkiye'deki gibi olmadığını belirten Öztrak, tarife ve tasarruflu kullanım konusunda çözümler getirilmesi gerektiğini söyledi.

CHP olarak iktidara gelmeleri halinde mutlak gıda egemenliği sağlayacakları, kırsal yoksulluğu yok edeceklerini ve kırsal kalkınmayı sağlayacaklarını ifade eden Öztrak, örgütlü bir tarımsal yapı oluşturacaklarını ve doğal kaynakları koruyacaklarını kaydetti.

Öztrak, sulama verimliliği için öncelikle arazi toplulaştırması yapılmasının gerektiğinin altını çizerek, CHP olarak 2023 yılına kadar 11 milyon hektar arazi toplulaştırmasını gerçekleştireceklerini, yıllık buğday üretiminin 25 milyon tona, arpa üretimini 10,5 milyon tona, soya üretimini 3 milyon tona, mısır üretimini de 11 milyon tona çıkaracaklarını söyledi.

-''SU METALAŞMAMALI''-

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Turhan Tuncer de suyun bir insan hakkı olduğunu belirterek, suyun kamu yararı doğrultusunda uygun şekilde insanların kullanımına sunulması gerektiğini söyledi. Buna karşın 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren suyun metalaştırılması nedeniyle su kaynakları üzerinde şirketlerin söz sahibi olmaya başladığını anlatan Tuncer, suyun metalaştırılmasının insan haklarına aykırı olduğunu kaydetti.

Dünyanın pek çok yerinde yanlış sulama teknikleri kullanıldığını ve su kalitesinin giderek azaldığını belirten Tuncer, küresel ısınma ile birlikte suya olan ihtiyacında arttığına dikkati çekti. Dünya nüfusunun 2050 yılında yüzde 50 artacağının öngörüldüğüne dikkati çeken Tuncer, bu durumda gıda maddelerinin yeterli olmayacağının ve buna yönelik politikaların şimdiden geliştirilmesi gerektiğinin altını çizdi.

Tüm bu gelişmelerin suya olan ihtiyacı daha da artırdığını belirten Tuncer, yüzey ve yeraltı sularının kirlenmesinin canlıların hayatını tehdit eder hale geldiğini söyledi.

Tarihteki savaşlara bakıldığında bir çoğunun temlinde suyun bulunduğunu belirten Tuncer, gelecek yıllarda suyun kalitesinin, miktarından daha önemli bir rol alacağını belirtti.

Tuncer, öncelikle arazi toplulaştırması yapılması ve vahşi sulamadan vazgeçilerek damla yada yağmur sulama yöntemlerine geçilmesi gerekliliğini vurgulayarak, bu konuda teşvikler verilmesi gerektiğini kaydetti. Tuncer, su kaynaklarına zarar verdiğini savunduğu hidroelektrik santrallerinin yapımından da vazgeçilmesini istedi.

TÜSKOOP Genel Başkanı Halis Uysal da artık dünyanın su kuyularının kurumaya başladığını söyledi. Türkiye'nin 112 milyar metreküp su rezervinin bulunduğunu bunun 43 milyar metreküpünün kullanıldığını ifade eden Uysal, en fazla kullanımın ise tarım alanında olduğunu kaydetti. Uysal, bu nedenle öncelikle tarımda vahşi sulamadan vazgeçilerek, damla sulama sisteminin yaygınlaştırılması gerekliliğini belirtti.

AB ülkelerinde, Köy Hizmetleri, DSİ gibi kurumların bulunmadığını, bu görevlerin kooperatifler aracılığıyla yürütüldüğünü ifade eden Uysal, ''Almanya'da 30 bin tane kooperatif kurulmuş ve hiç biri ne kapatılmış ne de icraya verilmiş. Oysa 2011 yılına girerken biz, sulama kooperatifleri merkez birliği kapatılmak üzereyken direkten döndük'' dedi.

KÖY-KOOP Başkanı Yakup Yıldız da çiftçinin sulamada kullandığı elektriğin fiyat açısından sanayide kullanılandan farksız hale geldiğini savundu. Sulamada kullanılan elektriğini haziran ayında tahsil edilmek istendiğini ifade eden Yıldız, hasadın ürünlere ve bölgelere göre farklılık gösterdiğini, çiftçiyi zor durumda bırakmamak için faturaların da bölgelerdeki hasat dönemine göre gönderilmesi gerektiğini kaydetti.

A.A.