Batman’da teröristlerin saldırısı sonucu hayatını kaybeden 8 aylık hamile Mizgin Doru’dan sezaryenle alınan bebek öldü.
 
Batman Sağlık Müdürü Dr. Namık Kemal Kubat, saldırı sonucu hayatını kaybeden Mizgin Doru’dan sezaryenle alınan ve Özel Batman Dünya Hastanesi’nde küvezde tedavisi devam eden bebeğin tüm çabalara rağmen kurtarılamadığını söyledi.
 
Kubat, "Çok üzüldük. Onu yaşatmak için herkes elinden gelen çabayı gösterdi ancak bebeği kurtaramadık. Ailesine baş sağlığı diliyorum" dedi.
 
DOĞMADAN ANNESİ ÖLMÜŞTÜ
 
Yavuz Selim Mahallesi Aydınkonak Kavşağı’nda teröristlerce düzenlenen silahlı saldırıda, 3 polis yaralanmış, 8 aylık hamile bir kadın ile 4 yaşındaki kızı ölmüş, eşi ve diğer bir kızı da yaralanmıştı. Hamile kadının karnından sezaryenle alınan bebek tedavi altına alınmıştı.
 
BATMAN’da, önceki gece PKK’lı teröristlerin saldırısında ölen 8 aylık hamile Mizgin Doru’nun hastanede sezaryenle alınan bebeği, bir gün yaşatılabildi. Dünyaya gözlerini öksüz açan ve konulduğu kuvözde yaşam savaşı veren adı bile konulamayan bebek doktorların tüm çabasına karşın bu sabah saat 08.20’de yaşımını yitirdi. Öksüz bebek, anne ve ablasının mezarların yanında açılan mezarda gözyaşları arasında toprağa verildi.
 
Batman’da önceki gece eylem yapmaya gelen 3 PKK’lı teröristin gasp ettikleri otomobil Bahçelievler Mahallesi Aydın Konak Kavşağı’nda bulundu. Polisin ’teslim ol’ çağrılarına karşılık otomobilde bulunan teröristler uzun namlulu silahlarla ateş açtı. Açılan ilk ateşte Batman Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğü’nde görevli Komiser Yardımcısı Adem İlkkılıç ağır yaralandı. Polisin de karşılık vermesiyle çatışma çıktı. O sırada teröristler otomobille kaçarken, sağa sola rastgele ateş açtı. Teröristlerin açtığı ateş sırasında yoldan geçen ve içinde 35 yaşındaki Talat Doru, 8 aylık hamile eşi 32 yaşındaki Mizgin, kızları 3 yaşındaki Sultan, 6 yaşındaki Şeyma, Nuda ve Hivda’nın bulunduğu otomobil isabet aldı.
Batman’da inşaat ve dekorasyon işleri yapan Talat Doru, yaralı halde hızla ateş altında kalan otomobili olay yerinden uzaklaştırarak, en yakındaki Özel Dünya Hastanesi’ne götürdü. Hastanede yapılan tüm müdahaleye rağmen ağır yaralı Mizgin Doru ve kızı Sultan yaşamını yitirdi. Doktorlar 8 aylık hamile Mizgin Doru’nun karnındaki bebeği kurtarmak için yoğun bir çaba harcadı. Ameliyata alınan Doru’nun bebeği sezaryenle alındı.
 
ADI KONMADAN ÖLDÜ
 
Teröristlerin saldırısında ölen 8 aylık hamile Mizgin Doru’nun hastanede sezaryenle alınan ve bir gün süreyle kuvözde yaşam savaşı veren öksüz bebeğin durumu bu sabah kötüleşti. Doktorların tüm çabasına karşın henüz adı konmayan terör öksüzü bebek saat 08.20’de öldü.
 
BABAYA ACI HABER VERİLDİ
 
Terörist saldırıda eşi Mizgin, kızı Sultan ve henüz adı konmamış erkek bebeğini kaybeden ve yaralı kızı Şeyma ile hastanede tedavisi süren baba Talat Doru’ya doktorlar bu sabah acı haberi verdi. O ana kadar eşi ve kızının öldüğünden habersiz olan Doru’nun yanına giden doktorlar, eşinin, kızının ve bebeğinin hayatlarını kaybettiğini söyledi. Acı haberi duyan Talat Doru, gözyaşlarına boğuldu.
 
ANNE VE ABLASININ YANINA GÖMÜLDÜ
 
Adı konamadan terör kurbanı olan bebeğin cenazesi öğle saatlerinde yakınları tarafından alınarak özel bir araçla anne ve ablasının dün toprağa verildiği Beşiri İlçesi’ne bağlı Örmegözü Köyü’ne götürüldü. Köyde Mizgin ve Sultan’ın yasını tutan köylüler, minik bebeğin cenazesini toprağa verirken büyük üzüntü yaşadı.
 
Minik bebeğin battaniyeye sarılı cansız bedeni köylüler tarafından eller üzerinde taşınarak anne ve ablasının bulunduğu mezarların yanına getirildi. Bu sırada köylüler gözyaşlarını tutamadı. Dini vecibelerin yerine getirilmesinin ardından minik bebek, annesi ve ablasının yanında açılan mezarda toprağa verildi.
 
KÖYLÜLER BÜYÜK ÜZÜNTÜ YAŞIYOR
 
Teröristlerin saldırısında ölen Mizgin Doru ile kızı Sultan’ı dün toprağa veren Örmegözü köylüleri, adı kanmamış bebeğin ölümüyle ikinci büyük acıyı yaşadıklarını dile getirdi. Doru ailesinin erkek bebeklerinin dünyaya gelmesini beklerken bu faciayla karşılaşıldığını belirten köylüler, "Anne ve kızını kaybettikten sonra erkek bebeğin yaşadığını öğrenince sevindik. Ancak onun ölümü bizi ikinci kez yıktı, acımız ikiye katlandı" dedi.
 
BAKAN ŞAHİN: KİMSENİN HAKKI YOK
 
Aile ve Sosyal Politıkalar Bakanı Fatma Şahin, Batman’a gelerek Vali Ahmet Turan ile birlikte hastanede tedavileri süren baba Talat Doru ile kızı Şeyma’yı ziyaret edip, geçmiş olsun dileklerinde bulundu. Bakan Şahin, aynı saldırıda ağır yaralanan ve tedavi gördüğü hastanede beyin ölümü gercekleşen Komiser Yardımcısı Adem İlkılıç’ın durumu hakkında da doktorlardan bilgi aldı.
 
Bakan Şahin, daha sonra anne Mizgin Doru ile kızı Sultan için taziye ziyareti için Örmegözü Köyü’ne gitti. Adı konmamış bebeğin toprağa verilmesinden önce köye giden Şahin, kadınlar ve erkekler için ayrı ayrı kurulan taziye çadırlarında ölenlerin yakınlarına başsağlığı dileğinde bulundu. Şahin, şunları söyledi:
 
"Tarif edemediğim acılar içindeyim. Hiç kimsenin bu topluma bu acıları yaşatmaya hakkı yok. Gözyaşının dini ve rengi yoktur. Burada vatandaşlarımızın nasıl hakkını koruyacaklarının şahidiyim bugün. Kadınların genetiğinde şefkat, merhamet, sağduyu ve feraset var. Aklımızın ve vicdanımızın sesini duyduğumuzda bu şiddet bitecek. Burada çözüm noktasında da biz kadınlara büyük görevler düşüyor."
Bakan Şahin daha sonra ölen Mizgin Doru’nun annesi Maşallah Doru ile Talat Doru’nun annesi Ayşe Doru’ya sarıldı. Şahin, Vali Ahmet Turhan’a talimat vererek, ailelerin tüm sorunlarıyla ilgilenilmesini istedi.
 
BEYİN ÖLÜMÜ GERÇEKLEŞEN POLİSİN DURUMU KRİTİK
 
Teröristlerin açtığı ateşte başından ağır yaralanan ve beyin ölümü gerçekleştiği belirtilen Batman Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğü’nde görevli Komiser Yardımcısı Adem İlkkılıç’ın durumu ciddiyetini koruyor. Bir ara İlkkılıç’ın bu sabah saatlerinde şehit olduğu iddia edildi. Ancak Komiser Yardımcısı İlkkılıç’ın yaşam destek ünitesindeki tedavisine devam edildiği belirtildi.
 
VALİ TURHAN: OTOMOBİLE PKK’LILAR ATEŞ AÇTI
 
Batman Valisi Ahmet Turhan, saldırıya uğrayan otomobile polis tarafından ateş açıldığı iddialarını kesin bir dille yalanladı. Turan, "Bazı çevreler polisin kurşunuyla anne ve bebeğin öldüğünü iddia ediyor. Bu tamamen asılsız bir iddia. Kurşunların balistikleri ciddi bir şekilde yapıldı. Bunlar kesinlikle güvenliğin mermileri değil" dedi. Vali Ahmet Turhan, şunları söyledi:
 
"Çatışmada her şey olabilir ama kurşunların balistik incelemesinde her şey ortada. Bu tür iddialar çirkindir. Çatışmadır her şey olabilir. Fakat olsa oldu deriz. Adli soruşturma sürüyor. Çatışmada Başkomiser Yardımcısı Adem İlkkılıç’ın beyin ölümü gerçekleşti. Yaşamı mucizeye bağlı. Yine de Allah’tan umut kesilmez diye makineye bağlı durumda" dedi.
 
VALİ: VATANDAŞ YARDIMCI OLDU
 
Öte yandan Malatya Adli Tıp Kurumu’na gönderilen çatışmada öldürülen erkek PKK’lı teröristlerin kimlik tespitlerinin sürdüğü belirtildi. Vali Turhan, "Batman’da böyle bir olayın yaşanacağını bekliyorduk. Vatandaşın bize yardımı oldu. Aksi taktirde çok vahim bir olay yaşanabilirdi" dedi.
Bu arada Batman Emniyet Müdürlüğü ekipleri, çatışmaların olduğu bölgede bulunan Mobese ve işyerlerine ait güvenlik kamerası görüntülerine el koyup, incelemeye aldı.
 
’ÇÖZÜM ANKARA’DA, AMED’TEDİR’
 
Batman’da 46 sivil toplum örgütünden oluşan Batman Demokrasi Platformu, saldırının ardından bugün Gülistan Caddesi üzerinde basın açıklaması yaptı. Açıklamayı okuyan dönem sözcüsü olan Türkiye Makine Mühendisleri Odası Batman Şube Başkanı Süleyman Noyan, sorunun çözümünün Ankara ve Amad (Diyarbakır) olduğunu söyledi. Yaptıkları açıklamada hep barıştan, özgürlükten, emekten yana olduklarını dile getiren Noyan, şunları söyledi:
 
"Her şeyden önce sorunlarımızın çözüm yollarını tartışırken sonuçlar üzerinden değil sebepler üzerinden tartışmayı daha yararlı buluyoruz. Son iki yıldır süren ve daha dün Şanlıurfa’da 31 Eğitim-Sen ve İHD üyesinin gözaltına alınması ile devam eden ve sayısı 3 bine ulaşan gözaltı tutuklama furyası ve PKK lideri Abdullah Öcalan’ın 63 gündür ailesi ve avukatlarının görüştürülmemesi bölgedeki ve ülkedeki gerginliği artıran ve çatışmaları körükleyen en önemli etkenlerdir. PKK-devlet arasındaki görüşmelerin içeriği de göze alındığında aslında ülkemizde Kürt sorununu çözme ve bu konuda irade koyma anlamındaki bir kararlılığın olduğu açığa çıkmaktadır. Bu bağlamda aksayan görüşmelerin yeniden başlaması için tüm tarafların sorumluluk bilinciyle hareket etmesi gerekmektedir. Çözüm ne ABD’de, ne İran’da ne da başka bir ülkededir. Çözüm Ankara’da, Amed’tedir ve ölen her bir insan bu ülkenin bir değeridir. Bu gerçekler orta yerde dururken çözüm üretme sorumluluğuna sahip siyasi otoritenin bırakın çözüm üretmeyi şiddeti esas alan dili ile eylemleri şehirlere taşırmış ve en son Batman’da da 7 insanımızın ölümü ile sonuçlanan olay yaşanmıştır. Şüphesiz ki bu ve buna benzer olaylar Kürt sorununun çözümünde demokratik yol ve yöntemlerle çözüm isteyen bir siyasi otoriteye ülkece ne kadar ihtiyaç duyulduğunun en açık göstergesidir. Bu savaşın bir an önce son bulması için daha önce yaptığımız sağduyu çağrısını yeniden yapmayı tarihi bir sorumluluk olarak kabul ediyoruz. Bu nedenle siyasi bir soykırıma dönüşen gözaltı tutuklamaların bir an önce son bulması, PKK lideri Abdullah Öcalan’a uygulanan tecride derhal son verilmesi, Askeri operasyonların ve PKK eylemlerinin derhal sonlanmasına gerektiğine inanıyoruz"
 
PKK DAHA ÖNCE DE BEBEKLERİ HEDEF ALMIŞTI
 
"BEBEK KATİLLİĞİ"NİN SİMGESİ!
 
İlk silahlı eylemini 1984'te yaptıktan sonra özellikle Doğu ve Güneydoğu'da sayısız kanlı katliama imza atan terör örgütü PKK, bugüne kadar ayırt etmeden çok sayıda çocuğu da vahşice öldürdü. Örgütün İmralı'da cezasını çeken Elebaşısı Abdullah Öcalan'ın "bebek katili" olarak da anılmasına sebep olan bu çocuk katliamları kayıtlarda da mevcut.
 
BEŞİKTEKİNE DE KURŞUN
 
İşte PKK'nın çocukları da katlettiği eylemlerden bazıları:
 
- 20 Ağustos 1987'de Mardin Dargeçit İlçesi'ne bağlı Bahçe Mezrası 'na gelen PKK'lılar Şehmus Arık'ın evini bastı. Kalaşnikoflarla katliam yapan PKK'lılar 2'si kadın, 3 çocuğu öldürdü. 4 aylık Hamza kurşunu yediğinde beşikte uyuyordu.
 
- 9 Temmuz 1989'de Diyarbakır'ın Hani ilçesinin Kırım Köyü'ne baskın düzenleyen PKK'lı teröristler 3 yaşındaki bir kız çocuğunu da öldürdü.
 
- 10 Mayıs 1988'de Mardin'in Nusaybin ilçesinde 15 vatandaşı öldüren PKK 6 çocuğa da acımamıştı. Kız bebeklerden birisi beşiğinde uyurken vahşice katledilmişti.
 
- 24 Aralık 1989'da Hakkari'nin İkiyaka Köyü'ne baskın düzenleyen teröristler en kanlı çocuk katliamına da imza atmıştı. PKK bu köyde 13 çocuk, 6 kadın, 3 erkeği öldürdü. Teröristler anneleriyle birlikte yer yatağında uyuyan çocukları da hiç gözlerini kırpmadan taradı.
 
"BEBEK KATİLLİ'ĞİNİN SİMGESİ
 
- PKK'nın "bebek katili" ismini almasının sembol olaylarından Lice saldırısı... 19 Ağustos 1992'de Diyarbakır'ın Lice ilçesine sivil vatandaşlara saldıran PKK kundaktaki bir bebeği de makineli tüfekle taradı.
 
- 10 Haziran 1990'da Şırnak'ın Çevrimli Köyü'ne saldıran PKK 27 sivili katletti. Teröristlerin öldürdüğü 27 kişinin 11'i ise çocuktu!
 
ÖZELLİKLE KADIN VE ÇOCUK
 
- 22 Ekim 1993'de Siirt'te 22 vatandaşımızı katleden PKK'nın hedefinde kadın ve çocuklar var. Baskında 13'ü çocuk ve 9 kadın hunharca katledildi.
 
- 24 Temmuz 1994'de Van'da Atabinen Köyü'nü basan PKK'lı teröristlerin hedefinde yine kadın ve çocuklar vardı. 6 kadını yataklarında katleden PKK, annelerinin yanında uyuyan 3 bebeği de öldürdü.
 
vatan