CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal, Wikileaks belgeleriyle ilgili iddialar ve iddiaları yalanlayan açıklamalara tepkisini sürdürüyor. Meclis’te, gazetecilerin, Wikileaks belgelerine dayandırılarak hakkında ortaya atılan rüşvet iddialarına ilişkin soruları yanıtlayan Baykal, söz konusu iddialara göre, Emniyet Genel Müdürlüğünün, Amerikan Büyükelçiliğine, yeni başlamış büyük bir davayla ilgili olarak özel bir brifing verdiğini söyledi. Baykal, bunun bağımsız bir ülke ve bağımsız bir yargı anlayışı açısından vahim bir manzara oluşturduğunu belirtti.

“Emniyet Genel Müdürlüğü, Amerikan Büyükelçiliğine gidiyor ve kendi vatandaşlarını suçluyor” diyen Baykal, şunları söyledi:

“Bunun çok iyi sorgulanması gerekir. Bu brifinglerdeki iddialar vahim şekilde gerçek dışıdır. Brifingin verildiği andaki CHP Genel Başkanı hakkında, rüşvet aldığına ilişkin ’kanıtlar elimizde’ denilmiş. Çok vahim bir olay.

Gerçekten Emniyet Genel Müdürlüğünün elinde CHP Genel Başkanı ile ilgili yolsuzluk belgeleri varsa, yapması gereken şey, gidip bunun dedikodusunu Amerikan Büyükelçisi ile yapmak değil, konuyu doğrudan yargı organına intikal ettirmektir. Vahim bir olay. Emniyet Genel Müdürlüğü Türkiye’deki her vatandaşın hukukuna sahip çıkması gereken bir kuruluş.

Nitekim biz bunu görünce avukatımız aracılığıyla bir açıklama yaptık. ’3 gün içinde bu belgeleri bize verin’ dedik. Elinde belge yokken böyle konuşuyorsan, o vahim bir manzara. Türkiye’de Anamuhalefet lideri hakkında böylesine ulu orta iftiralar yapabilen bir Emniyet Genel Müdürlüğü Türkiye’de neyin güvencesidir?”

“İhtimal vermiyorum”

Deniz Baykal, “Sayın Atalay’dan, böyle bir brifingin olmadığına dair bir açıklama geldi” yönündeki hatırlatma üzerine, “O zaman ’Böyle bir brifing olmamıştır. Emniyet Genel Müdürlüğünden kimse gitmemiştir ve Amerikan Büyükelçiliğinin Washington’a çektiği telgraf gerçek dışıdır’ anlamı mı çıkıyor? Amerikan Büyükelçiğinin tamamen bir uydurma senaryoyu Washington’a geçmiş olabileceğine en küçük bir ihtimal vermiyorum. Bu saçmalıktan kurtulmanın yolu inkar değildir. Olayı sorumlularıyla ortaya çıkarmakta yarar var.” dedi.

Emniyet: Brifing vermedik

Emniyet Genel Müdürlüğü, “ABD Büyükelçiliği görevlilerine, Genelkurmay eski Başkanı Yaşar Büyükanıt, CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal ve Ergenekon davası hakkında brifing verilmediğini” açıkladı. Emniyet Genel Müdürlüğü’nün internet sitesinde yer alan duyuruda, “Haberlerde yer alan iddialar, kesinlikle gerçeğe aykırıdır. Türk Polisi, bugüne kadar hiçbir ülkenin büyükelçiliğine giderek brifing vermemiştir” denildi. Başbakan Yardımcısı Bakanı Beşir Atalay da “Bilgimiz yok, Emniyet Genel Müdürlüğü de olmadığı yönünde bir açıklama yaptı. Öyle bir brifing söz konusu değil” dedi. Dönemin Emniyet Genel Müdürü, halen TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Oğuz Kağan Köksal, gazetecilerin sorusu üzerine, “Ben brifing vermedim de verdirtmedim de. Benim dönemimde böyle bir şey olmamıştır” ifadelerini kullandı.

Alma mazlumun ahını

Wikileaks belgeleri dünkü Ergenekon davasında da gündeme geldi. Duruşmada söz alan CHP Milletvekili Mustafa Balbay, sözlerinde Odatv davasında tutuklu yargılanan Barış Terkoğlu ve Barış Pehlivan’ın yeni yayınladığı “Sızıntı/WikiLeaks’te Ünlü Türkler” kitaba dikkat çekti. Balbay ABD Büyükelçiliği’nde yapıldığı ileri sürülen konuşmalarla davanın sonucunun başta kurgulandığını iddia etti. Markette yoğurt alındığında içeriğine, son kullanma tarihine, markasına bakıldığını ifade eden Balbay “Bizim suçlandığımız iddianamede size gelen belgelerin ’made in ne’ olduğuna da bakmanız gerekir. ’Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste’ sözünün gerçekleştiği günlerdeyiz. Çok aheste çıkıyor ama varsın biz feda olalım. Biz tutuklu kalalım ama siz de gerçeği görün” diye konuştu.