AYDINPOST HABER SERVİSİ/Murat UÇKAÇ-Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü'nden Profesör Doktor Sabri Sürgevil'in konuşmacı olarak katıldığı konferansta Sabri Sürgevil Sürgevil, 3 Mart 1924'te Hilafetin Evkaf ve Şeriyye Bakanlıklarının kaldırıldığı, öğretim birliği (Tevhidi- Tedrisat) yasasının çıkarıldığı, amaçlanan çağdaş toplum düzeninin temeli olan laik eğitimin yaşama geçildiği gün olduğunu ifade etti.
Sürgevil, "Atatürk'e göre her devrimin bir nedeni vardır. Atatürk'ün o dönemdeki davası sadece istiladan kurtulmak değil, Türk milletini içinde bulunduğu durumdan kurtararak, çağdaş medeniyetler seviyesine çıkartmaktır. Atatürk yurt dışı gezilerinden kaçınmış, yabancı devlet büyüklerini Ankara'ya davet ederek onlara Türk misafirperverliğini göstererek milletin yüreğinde taht kurmuştur.
Gerçek demokrasilerde çoğunluk azınlığın sorunlarını dinlemeli ve onlara cevap vermelidir. 
Devrimlerin temelinde yatan önemli bir karar ise din ve dünya işlerinin birbirinden ayrılmasıdır. İnanç dünyası konu oldğunda kimse ile tartışma yapamazsınız. İnsanların inanç üzerinden yada kendi inancını dikte etmek isteyen politikalar geçmişte kalmışır. Onca savaşa rağmen hiçbir din diğer bir dini ortadan kaldıramamıştır.
Devrimlerin temelinde yatan önemli bir karar ise din ve dünya işlerinin birbirinden ayrılmasıdır. İnanç dünyası konu oldğunda kimse ile tartışma yapamazsınız. İnsanların inanç üzerinden yada kendi inancını dikte etmek isteyen politikalar geçmişte kalmışır. Onca savaşa rağmen hiçbir din diğer bir dini ortadan kaldıramamıştır. Siyaset devlet gücünü kullanmaktır. Devlet insanları inançlarından dolayı ayrı tutamaz. Çağdaş bir devlet vatandaşlarının hepsini aynı gözle görmelidir. Cumhuriyet döneminde Kemalist diktetörlüğü diye asla birşey olmamıştır. İşgal döneminde işgal altında olan yerlerde hiçbir dini vecize yerine getirilememiştir. Türkiye'de egemenlik ulusundur düşüncesi yerleşmiş ve devrim yasaları sayesinde çağdaş bir toplum yaratılmıştır . 4+4+4'ün temelinde yatan düşünce küçük yaşta beyinleri yıkamaya çalışmaktır. Özellikle kız çocuklarımızı eğitmeye ve onları okula göndermeye gayret göstermeliyiz. Kızlarımızın eğitimden nasiplerini alması çok önemlidir" diye konuştu.
Devrimin korunması için zaman zaman yasal düzenlemelerin yapılması gerekmektedir diyerek sözlerini devam ettiren Sürgevil, "Mustafa Kemal Yunanistan savaşı sırasında Başkomutanlık ünvanını Meclisten çıkartarak almıştır. Fakat Cumhuriyetin ilanından sonraki dönemde 1 gecede yasa çıkartıldığını gördük. Kemalist diktedörtlüğünden bahseden milletvekiline sormak istiyorum acaba Mustafa Kemal hakkında ne okumuşta bu şekilde konuşuyor? Eğer Mustafa Kemal olmasaydı hala işgal altında yaşıyor olabilirdik. Devrim yasalarının 88. yılında durum hiç hoş değil. Atatürk'ün fotoğrafları kaldırılmak istenmekte, 19 Mayıs kutlamaları iptal edilmektedir. Hilafeti geri getirmeye çalışanlar hedeflerine adım adım ilerlemektedir. Cumhuriyeti koruyacak kuşaklar yerine dindar bir nesil yetiştirmek istediklerini açıkça belirtiyorlar. Gençliğe Hitabeyi belki kaldırabilirler ama bizim beynimizdekini silemezler. Atatürk fotoğraflarını evimizden, odalarımızdan, bayrakları da balkonlarımızdan kaldıramayacaklar" dedi. Sürgevil konuşmasının ardınan salonda bulunanlara Atatürk'ün gençliğe hitabesini okuyarak tekrarlattı.
Konferansa katılan bir kişinin "Ben Cumhuriyet Halk Partisi üyesiyim. Atatürk'ün bize bıraktığı 2 şey var. Biri CHP biri de Cumhuriyet. Herkesi CHP çatısı altında toplanmaya davet ediyorum" demesi üzerine konuşmacı Sürgevil , "Bu daveti yapmak ve CHP altında insanları toplamak için önce kendi aranızdaki tartışmaya son verilmesi gerekmektedir" diye cevap verdi.
