Yasa taslağına göre çocuk istismarında öne sürülen 'rızası vardı' bahanesi tamamen ortadan kaldırılıyor. Mağdurun, 'ruh sağlığının bozulup bozulmadığının' tespitine ilişkin TCK'nın 102 ve 104. maddelerinde de düzenlemeye gidiliyor. Değişiklikle 'ruh sağlığı bozulmamıştır' denilerek cezaların düşürülmesinin önüne geçilecek. Cinsel istismarda bulunan kişi, çocuklarla aynı yerde çalıştırılmayacak. Çalışmanın bir diğer önemli maddesi de suça karışmış çocuklarla ilgili. Cinayet gibi ağır suçlar dışında çocukların işlediği ve 'basit suçlar' olarak nitelendirilen eylemler, sicile işlenmeyecek.

Bakanlığın Bilim Kurulu, çocuklarla ilgili yapılacak yasal düzenleme için 5 maddelik çalışma hazırladı. Çalışmanın ilk maddesinde, 'mağduriyet tespiti mağdur ediyor' denildi. ?Cinsel saldırı ve çocukların cinsel istismarı suçlarıyla ilgili TCK'nın 102 ve 104. maddelerindeki 'mağdurun ruh sağlığının bozulması' ihtimalinde faile verilen ceza artırımının kanundan çıkarılması önerildi. Durum tespiti amacıyla yapılan çalışmaların, mağduru zor durumda bıraktığı vurgulanarak düzenlemenin, 'lehe kanun uygulaması' çerçevesinde yeni bir tartışma başlamasını engelleyecek tarzda yapılması istendi.

Yasa taslağında şu önerilerde bulunuldu: Cinsel saldırı ve çocukların cinsel istismarı suçlarından mahkûmiyet alanlar, cezanın infazı veya infazdan sonra belirli bir zamana kadar güvenlik tedbiri olarak çocukların bulundukları mekânlarda istihdam edilmemeli.

Şikâyet olmadan da soruşturma AÇILABİLSİN

Ceza hukuku sistemimizde 15 yaşını tamamlamamış olan çocukların aile bireyleri tarafından cinsel istismara maruz kalması, çocukların cinsel istismarı suçunu oluşturur. 15 yaşını doldurmuş olan çocukların aile bireyleri tarafından rızaya dayalı olarak cinsel istismara maruz bırakılmasının soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olmamalıdır. Bu konuda etkin bir ceza yaptırımı ile karşılanan bir suç tanımlaması yapılmalıdır.?

15 yaşını doldurmamış çocuklar, işledikleri fiillerin suç oluşturması halinde bile, suçun belirli bir ağırlık derecesine ulaşmaması kaydıyla kural olarak adli sistemin dışında tutulmalı. Sorumluluk bilinçlerinin gelişmesine ve suç oluşturan fiili işlemek suretiyle sebebiyet verdikleri mağduriyetin giderilmesine ve özellikle suçlu olarak damgalanmaları önlenmeli.

Zaman