Dezavantajlı grupların ekonomik ve sosyal olarak güçlendirilmesi, herkes için erişilebilir eğitim, iş ve sosyal imkânları sağlama ile mültecilerin ihtiyaçlarının karşılanmasını kolaylaştıracak sosyal girişimlerin hayata geçirilmesini hedefleyen 3. Destek Programı'nın kapsamı, uluslararası kalkınma kuruluşları, özel sektör, akademi ve sivil toplum kuruluşlarından alanının uzman isimlerinin katılımıyla düzenlenen etkinlikte açıklandı. 'Eşitsizliklerin Azaltılması' başlığı altındaki bu meselelere çözüm getirecek sosyal girişimcilerin başvurması için, canlı yayınla geniş kitlelere de ulaştırılan açık çağrı yapıldı.

'Nitelikli Eğitim' ve 'Toplumsal Cinsiyet Eşitliği' hedeflerine odaklanan ilk iki programda, 25 insiyatif ve sosyal girişimin projelerinin hayata geçmesi için destek veren imece, 3. Destek sürecinde, 'İTÜ Çekirdek' ile gerçekleştirdiği stratejik ortaklık ile desteklerinin kapsamını genişletiyor. Bu işbirliği kapsamında, programa başvuru sonucu seçilecek sosyal girişimler, imece ve İTÜ Çekirdek ortaklığındaki kuluçka programında girişimlerini geliştirme fırsatı elde edecek; ayrıca mentorluk, çalışma alanı, eğitim, ekosisteme erişim, kurumsal işbirliği ve hibe kaynaklarından yararlanabilecek.

Sosyal etki odaklı girişimcilere açık olan imece'nin 3. Destek Programı başvuruları, 9 Haziran tarihine kadar yapılabilecek.

Aslı Alemdaroğlu: 'Son 30 yıl içerisinde alt ve üst gelir seviyeleri arasındaki fark en sert noktaya ulaştı'

Gerek jeopolitik gerek ekonomik dünya üzerinde çok ciddi sorunlarla karşı karşıya olunduğunu söyleyen Zorlu Holding Kurumsal İletişim Genel Müdürü Aslı Alemdaroğlu, 'Uluslararası sistemde büyük çatlaklar var. Hızla artan eşitsizlikler sözkonusu. Bir düşünce kuruluşunun, bir sivil toplum kuruluşunun tek başına çözemeyeceği, işbirliği gerektiren, kompleks sorunlar bunlar. Küreselleşme akımları, geçtiğimiz 20-25 senede dünya genelinde refah seviyelerinde iyileşmelere yol açsa da, buna rağmen, sağlık, eğitim, güvenlik, barınma, beslenme gibi çok çeşitli başlıklarda eşitsizliklerdeki azalma bu paralelde gitmiyor. Eşitsizliklerdeki sıkıntılar devam ettiği sürece, dünya üzerindeki yoksulluk ve benzeri problemlere çözüm bulmanın mümkün olmadığını hepimiz görüyoruz” dedi.

OECD rakamlarına göre son 30 yıl içerisinde alt ve üst gelir seviyeleri arasındaki farkın en sert noktaya ulaştığına, en yüksek gayrı safi yurtiçi hasılası artışı olan ülkelerde en yüksek ekonomik eşitsizliklerin yaşandığına yani faydaya herkesin eşit erişemediğine değinen Alemdaroğlu, 'Bu anlamda bakıldığı zaman artık bazı şeyleri daha farklı yapmamız gerektiği ortaya çıkıyor. Belki de mevcut problemlere, aynı yöntemlerle değil, farklı bakış açılarıyla çözümler getirmemiz gerekiyor. Hepimizin artık kabul etmesi gereken bir şey var. Bütün bireylerin ait oldukları toplumların kültürel ve sosyal yapıları içerisinde eşit haklara sahip olması, hepimizin bunu yönetmesi gerekiyor. Bunları yönetemediğimiz noktada da, sosyal kutuplaşma, sosyal gerilimler, sosyal kapitalin erozyonu, adaletsizlikler, çatışmalar, göçler, çözülmesi her geçen gün daha zorlaşan konular olarak karşımıza çıkmaya devam edecek' dedi.

Alemdaroğlu: '2050 yılına kadar 200 milyon kişi göç etmek zorunda kalacak'