Bir iddiaya göre, Tanrı Baba (Allah) bir gün
Bir hüküm vermiş! İddia bu ya “Türkiye’de
Maden Ocaklarında çalışan tüm Müslüman
Kullarım Ocaklarda Ölsün! Ama Avrupa’da
Aynı tür Maden Ocaklarında çalışan Hıristiyan
Kullarım Ölmesin!” Ne kadar garip ve safsata bir
İddia değil mi? Bence de öyle. Ancak şurası gerçek ki;
Avrupa Ülkelerinden örneğin Fransa, Almanya,
İtalya’da son 50 yılda Maden Ocaklarında hiç
Madenci Ölmemiş! Üstelik bu Ülkelerdeki Kömür
Üretimi, Türkiye’mizden kat be kat daha fazla.
Buradaki fark; İşçilere verilen ya da verilmeyen
“Değerle” ilgilidir. Elbette ki Allah böyle bir ayrım
Yapmış olamaz! Yani bu işin “Fıtratında” bu yoktur!
Fark sadece anlayıştadır.
“İnsanları nasıl gördüğünüz” ile ilgilidir.
Kölelik Düzeni anlayışı ile İşçi çalıştırma dadır!
Zira “Ekmek Davası” artık bu boyuttadır. “Şartları
Beğenmiyorsan, yüz binlerce, belki de milyonlarca
İşsiz sıra beklemektedir! Hatta Atlamak üzere
Tetiktedir!” korkusu, tasmasız köpek gibi ortalığa
Bırakılmıştır. İnsanlarımız bu korkuyla yaşamaya
Mahkûm hale getirilmiştir! İş Güvenliği Denetimleri
Göstermelik duruma düşürülmüş, İnsan Sağlığı ve
Hayatını korumanın anlamı kaybolmuştur.
Felaketten sadece 1 saat sonra olay yerine ulaşan ve
Arama-kurtarma çalışmalarının koordinasyonu
Üstlenen komşu bir Ocağın Yöneticisinin ilk iş olarak
Ocağa verilen Hava Akımını Tersten çalıştırmasıyla
Yaptığı müdahale, ilk etapta 80 Can’ın kurtulmasını
Sağlamıştır. Bu bile tek başına Korucu ve Önleyici
Önlemlerin etkinleştirilmesiyle İşçilerimizin büyük bir
Çoğunluğunun kurtarılabileceğini göstermektedir.
Burada temel olarak 3 suçlu grubundan söz edebiliriz.
İşveren, Devlet ve Sarı Sendikacılık!
Van Depreminde her şeye rağmen olumlu
Çaba harcayan Devlet, Soma’da Sınıfta Kalmıştır!
Bu acıyı kendilerince yaşamak ve Sorumluları
Protesto etmek için sokağa çıkıp, duyarlılığını masum
Bir şekilde ifade etmek isteyen Yurttaşların üzerine
Tazyikli-ilaçlı suyla, Gaz Bombası ile saldıran Devlet
“Bütünleme Sınavı”ndan da çakmıştır! Bu Acı Olay
İle En azından bir şey daha öğrendik ki; Ülkemizde 4
Kategoride sınıflandırılabilir “İnsanlar” yaşamaktadır.
Birinci Grupta; Felaketten son anda kurtarılmış ve
Henüz ciğerlerine dolan ölümcül karbon dioksit gazını
Tam olarak atamamış olmasına rağmen, ambülâns
Sedyesini kirletmemek isteyen, “Bu örtüde başka
Arkadaşlarımız da yatacak” diyen o masum
İnsanımız, “O örtü sana kurban olsun!” diye mesaj
Yazan, acıları paylaşan milyonlarca Yurttaşımız…
İkinci Grupta; “Milletin Anasını…..” diye konuşmalar
Yapabilen bazı İşverenlerimiz…
Üçüncü Grupta; Acılı Yurttaşlarımızı uluorta
Tekmeleyen Dalkavuklarımız…
Dördüncü Grupta da; Soma’ya bile Tomalarla
Saldırabilen “Görevliler” ve onlara bu emirleri veren
Yöneticilerimizdir…
Peki, Siz hangi Gruba yakınsınız?
Her türlü ölüm vakasına “Fıtrat” kapsamında
Bakılsaydı eğer İnsanlık; Verem, Kolera, Sıtma,
Humma, Veba, Cüz zam vb gibi yaygın hastalıkları
Ortadan kaldıramazdı! İnsanlık Tarihi, gerçekleştirdiği
Tüm Gelişmeyi, tüm İlerlemeyi sağlayamazdı!
Soma’da acılı ve öfkeli Halkın üzerine Gaz ve Toma ile
“Devletin Kolluk Kuvvetleri” saldırıyorsa eğer, artık
Her şeyin çivisi çıkmış ve hatta pis kokuların önleyicisi
Olan Tuz bile Kokmuş demektir!
“Allah Yardımcımız Olsun!”
- - - - - - -
- - - -
- - - - - - -
- - - - - - -
- - - - - - -