Ergenekon soruşturmasının ikinci iddianamesinde PKK terör örgütü lideri Abdullah Öcalan ile ilgili şok bilgiler verildi. Gizli bir tanık, gazeteci Uğur Mumcu'nun PKK terör örgütü lideri Abdullah Öcalan'ın talimatıyla öldürüldüğünü söyledi.
PKK terör örgütü içinde uzun süre faaliyet yürüten 'Gizli tanık Galip' ifadesinde PKK terör örgütü lideri Abdullah Öcalan'ın MİT mensubu 'Pilot Necati' kod adlı bir kişi tarafından sürekli kontrol altında tutulduğunu belirtti.

'SEN BİR KUŞSUN'

'Gizli Tanık Galip', karşılıklı bilgi alış verişinde bulundukları Pilot Necati'nin PKK terör örgütü elebaşısı Abdullah Öcalan'a üstü kapalı olarak “Sen bir kuşsun istediğimiz zaman seni pişirip yeriz” dediğini söyledi. Gizli tanık, PKK terör örgütü lideri Abdullah Öcalan'ın Pilot Necati ve Kesire Yıldırım üzerinden MİT bağlantısını ortaya çıkaran gazeteci yazar Uğur Mumcu'nun öldürülmesi için talimat verdiğini de ifade etti. Ek iddianameye giren gizli tanığın ifadelerinde, Türk-Kürt çatışmasının başlamasına sebebiyet vermek için DTP'li Ahmet Türk, Osman Baydemir ve Sebahat Tuncel'e suikast planları yapıldığını da kaydetti.


Öcalan 12 Eyül'den haberdardı

Ergenekon terör örgütüne ilişkin ek iddianamede, 'Gizli Tanık Galip' tarafından verilen bilgilerde, 12 Eylül 1980 tarihinde gerçekleşen askeri darbeden PKK terör örgütü lideri Abdullah Öcalan'ın haberdar olduğu ve ihtilalden kısa süre önce Suruçlu Ethem Akçan tarafından Suriye'nin Halep şehrine kaçırıldığı belirtildi. Yurtdışına çıkan Abdullah Öcalan'ın Türkiye'deki örgüt elemanlarına ihtilal öncesi bir bülten yayınlayıp ihtilali adeta haber verdiğini ve örgüt üyelerine silahları sığınak diye tabir edilen yerlere saklamaları talimatını gönderdiğini söyleyen 'Gizli Tanık Galip', illegal olarak faaliyet yürüten bir örgütün ihtilali nasıl öğrenmiş olduğunu bugün bile çözemediğini ifade etti.


Türk-Kürt çatışması için suikast planları

İddianamede Kuvvayı Milliye Derneği üyelerinin, Nobel ödüllü yazarımız Orhan Pamuk, DTP'li Ahmet Türk, Sebahat Tuncel, Osman Baydemir gibi isimlere suikast düzenleyerek Türkiye'yi çatışma içine sokmaya çalıştığı belirtildi. İddianamede “Şüphelilerin görüşmelerinde haklarında suikast planları yapılanların etnik, siyasi, yazar ve gazeteci kişilik ve kimlikleri ile uluslar arası düzeyde dahi tanınan kişiler olduğu” ifade edildi.