Ruhsat çıkana kadar 6 ay süreyle geçerli silah edinme izni verilecek.

Tasarı yasalaşırsa isteyen "S" demeden silahı beline takacak...

ANKARA- TBMM İçişleri alt komisyonunda kabul edilen yeni Silah Kanun Tasarısı"nda, bireysel silahlanmayı teşvik niteliğinde düzenlemeler yer aldı. Yürürlükteki mevzuatta olmayan “geçici silah edinimi izni” uygulamasına göre, silah ruhsatı talebinde bulunan kişiye 6 ay süreyle geçerli olmak üzere silah edinme izni verilecek. Türkiye"de bireysel silahlanmanın önüne geçilme mücadelesi veren Umut Vakfı"nın verileri, Türkiye"de yılda yaklaşık 3 bin kişinin ateşli silahlarla öldüğünü, 700 kişinin yaralandığını, cinayetlerin yüzde 60"nın ateşli silahlarla işlendiğini, her 10 kişinin silah sahibi olduğunu ortaya koyarken, alt komisyondan geçerek, TBMM İçişleri Komisyonu"nun gündemine gelen Silah Kanun Tasarısı"nda, muhalefetin ve kamuoyunun tepkisina rağmen silah edinmeyi kolaylaştırıcı hükümler yer aldı.

Tasarının aynen yasalaşması halinde yürürlükteki mevzuatta bulunmayan ve ruhsat talebinde bulunan herkesin henüz ruhsat almadan silah edinebilmesine imkan tanıyan bir uygulamaya geçilecek. Buna göre Silah ruhsatı talebinde bulunan kişiye 6 ay süreyle geçerli olmak üzere silah edinme izni verilecek. Silah edinme izni verilen kişi bu izne dayalı olarak silahı temin ettiği tarihten itibaren en geç 30 gün içinde silahla birlikte yetkili makamlara başvurarak adına ruhsat düzenlenmesi talebinde bulunacak. Silah edinme ve ruhsat başvuraları da en geç 6 ay içinde sonuçlandırılacak.

Tasarı ile vatandaşların bireysel silahları için parça ithal etmesinin yolu da açılıyor. Buna göre silah shipleri tarafından sahibi oldukları silahla kullanılmak üzere ve zorunlu sebeplerle parça ithal edilmesi halinde, ithal yasağı hükmü uygulanmayacak. Ancak ithal edilecek malzemelere, cins ve miktar bakımından ülkenin genel güvenliğini dikkate alarak içişleri Bakanlığınca sınırlama getirilebilecek.

Kapalı yer kıstası

Tasarının silahla girilemeyecek yasak yerleri düzenleyen maddesi alt komisyonda genişletildi. Bar, payvon, gazino gibi alkollü içki tüketiminin yapıldığı eğlence yerleri ile düğün törenlerinin yapıldığı kapalı yerler yasak kapsamına alındı. Ancak tasarı metnindeki “kapalı yerler” kıstasının bu tip mekanların açık alanlarını kapsam dışında bırakması eleştiri konusu. Sivil toplum örgütleri “kapalı” ifadesinin kaldırılmasını talep etmişti.

Parayı veren silahı alacak

Silahla girilmesi yasak yerlere ruhsatlı silahla girenlere 50 günden az olmamak üzere adli para cezası verilecek. Bu durumda silah, cezanın infazı tamamlandıktan sonra sahibine iade edilecek. Bu yaptırım yetersiz olduğunu savunan sivil toplum örgütleri, silah bulundurulamayacak yerlere silahla girme suçunun birden fazla işlenmesi halinde ruhsatın iptal edilip, silaha el konulmasını istiyordu.

Sosyal problemleri silah ruhsatıyla çözmeye çalışıyorlar

Türkiye"de her yıl üç bin kişi bireysel silahlar yüzünden hayatını kaybederken, yaklaşık bir yıldan beri tartışılan Silah Kanun Tasarısı şimsekleri üzerine çekti. Kanun tasarısını değerlendiren Umut Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Psikiyatrist Ayhan Akçan, devletin silahı ruhsat altına alarak sosyal problemi çözeceğini düşündüğünü belirterek, “Siyasi hatırı sayılır insanların da suç nedeniyle silah edinmesi mümkün olmayan kişiler de artık hayati tehlikem var diyerek silah alabilecek. Bir kişinin beş silah sahibi olmasına izin veriliyor ve bunların hepsi tek bir hekim raporu ile olacak. Bu silahların devri, satışı, nakli ve muhafazasıyla ilgili kolaylıklar getiriliyor” dedi.

Akçan, “Vakıf olarak baştan beri ısrarla söylediğimiz ciddi sağlık muayenesi, yaş sınırı, eğitim, otomatik ruhsat iptali gibi konular es geçildi. Açık hava toplantılarında silah bulundurulmasının yasaklanmasını, cezaların artırılmasını, silah ruhsatı almaya uygun olmayanlara bu ruhsatın verilmemesini talep ettik. Ama devlet silahın sosyal bir problem olmadığını düşündü ve inadına silah ruhsatı almayı kolaylaştırdı. Bu şekilde sorunun çözülebileceğine inandı” diye konuştu. 2006 yılında İzmir"de tatile gelen 2.5 yaşındaki torunu Ali Star"ı parkta oynarken bir silahtan çıkan kurşun nedeniyle kaybeden ve bireysel silahsızlanma konusunda çalışmalara imza atan Avukat Tuncer Eşsizhan da tasarıyı eleştirdi. "Değişen birşey yok" diyen Eşsizhan, “Ali Star"ın öldürülmesinin ardından Türkiye"de silah sayısının milyonları bulduğunu, bu ölümün nedeninin failin orada bulunması değil silahın bulunması olduğunu söyledik. Toplumsal bir tehlikenin olduğunu söyledik. Bu sorunun çözümü de devletindi. Benim torunum 2.5 yaşında öldüyse bunun sorumlusu devletti” dedi.