Türk Akciğer Kanseri Derneği (TAKD) Başkanı Prof. Dr. Nezih Özdemir, Türk halkının ''Dumansız Hava Sahası Projesi''ne alışmaya başladığını, sigara kullanma oranın toplum genelinde yüzde 2,1 azaldığını, sigara içenlerin ortalama yüzde 7'sinin sigarayı bıraktığını bildirdi.

TAKD tarafından Antalya'nın Belek Turizm Merkezi'nde gerçekleştirilen 4. Ulusal Akciğer Kanseri Kongresi kapsamında basın toplantısı düzenleyen TAKD Başkanı Prof. Dr. Nezih Özdemir, sigara kullanımının dünya genelinde erkeklerde kansere bağlı ölümlerin ana nedeni olduğuna ve kadınlarda da gittikçe artttığına dikkati çekti.

Dünya genelinde 2005 yılında tütünden toplam 5.4 milyon insanın öldüğünü, bunun 1.5 milyonunun ise kansere bağlı ölüm olduğunu vurgulayan Özdemir, ''Mevcut seyir bu şekilde gittiğinde 2015 yılında 6.4 milyon tütün ölümü ve 2.1 milyon tütüne bağlı kanser ölümü beklenmektedir. 2030 yılında toplam tütün ölümü 8.3 milyon olacaktır. Düşük ve orta gelirli ülkelerdeki ölümlerin 2002-2030 arasında ikiye katlanacağı hesap edilmektedir'' dedi.

-''TÜTÜN YÜZÜNDEN 5 MİLYON TÜRK ÖLECEK''

Türkiye'de ise her yıl 100 bin kişinin sigaraya bağlı hastalıklardan öldüğünü vurgulayan Özdemir şunları söyledi:

''Önümüzdeki 25 yılda toplam 5 milyon Türk vatandaşımızı tütün kullanımı yüzünden kaybedeceğimizi ve sigara ile ilgili hastalıklar için yaklaşık 1,5 trilyon dolar harcayacağımızı tahmin etmekteyiz. Son verilere göre ülkemizde her yıl 30 bin kişi yeni akciğer kanseri tanısı almakta, bu hastaların sadece yüzde 15'i 5 yıl yaşamakta, her yıl 20 bin kişi bu hastalık nedeniyle ölmektedir.''

Türkiyede, 15 yaş ve üzerindeki yetişkinlerin yüzde 31,2'sinin (yaklaşık 16 milyon kişi) halen sigara içtiğine işaret eden Özdemir, sigara kullanımının erkeklerde yaklaşık yüzde 50, kadınlarda yüzde 15 oranında olduğunu ifade etti. Türkiye'de yıllık tütün kullanımının 108 bin ton civarında olduğuna değinen Özdemir, ''Türkiye bu tüketim miktarı ile dünyada 7'inci sırada yer almaktadır. Ancak nüfus artışı göz önüne alındığında kişi başına tüketim miktarı son 5 yılda yüzde 10 oranında azalmıştır. Dumansız Hava Sahası uygulaması ile birlikte halkımızın tütün ve tütün ürünlerinin zararları konusundaki farkındalığı artmıştır'' diye konuştu.

-TÜTÜN KULLANIMI AZALIYOR

Halkın yüzde 95'inin sigaranın insan sağlığını doğrudan tehdit ettiğini ve yeni yasanın genel anlamda kabul gördüğünü anlatan Özdemir, şu bilgileri verdi:

''Halkımızın yüzde 90'ından fazlası sigaradan korunma hakkı olduğunu ve devletin vatandaşlarını sigaradan koruması gerektiğini düşünmektedir. Bu yüzden kamu kurumları ve banka gibi yerlerde, toplu taşıma araçlarında, restoranlarda, kahvehanelerde ve alışveriş merkezlerinde sigara içilmemesini desteklemektedir. Dumansız Hava Sahası uygulaması ile birlikte, 2009 yılında yapılan Küresel Tütün Araştırması sonuçları 2006 yılında yine TÜİK tarafından yapılan araştırma sonuçları ile kıyaslandığında sigara kullanma oranları toplum genelinde yüzde 2,1 azalmıştır. Bu oran, erkeklerde yüzde 2,7, kadınlarda yüzde 1,4'tür. Bir başka deyişle, sigara içenlerin ortalama yüzde 7'si sigarayı bırakmıştır. Ayrıca, yüzde 21'i toplam içtikleri sigara miktarını, çalışanların yüzde 44'ü mesai saatleri içerisinde sigara içme sayısını azaltmıştır. Yasak olmamasına karşın yüzde 19'u evde sigara içmemeye başlamış, yüzde 21'lik bir kesim ise sadece balkonda içmeye devam etmiş, yüzde 9'u ise evde sigara içme sıklığını azaltmıştır.''

-SİGARA SATIŞLARI DÜŞÜYOR-

2010 yılının ilk 8 ayında Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurulu (TAPDK) verilerine göre, geçen yılın 8 ayında 3 milyar 641 milyon paket olan sigara tüketiminin, bu yıl aynı dönemde 3 milyar 50 milyon pakete indiğini bildiren Özdemir, kapalı alanlarda sigara yasağı uygulamasının, sigara satışlarını bu yıl yüzde 16.2 oranında düşürdüğünü de söyledi.

Özdemir, Türk Akciğer Kanseri Derneği'nin, Dumansız Hava Sahası Projesini bütünüyle desteklediğini ve uygulamadaki aksaklıkların giderilmesi için gerekli tedbirlerin bir an önce alınmasını beklediğini ifade etti.

TAKD Başkan Yardımcısı ve Cerrahpaşa Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nil Molinas Mandel de akciğer kanseri tedavisinde doktorlar açısından ilaçlar konusunda çok heyecan verici bir süreç başladığına ve kullanılan ilaçların çeşitlendiğine işaret etti.

Mandel, bu ilaçların hangi hastaya ne dozda uygulanırsa daha verimli sonuç alınacağının anlaşılması ve doğru tedavi uygulanabilmesi için tıpta disiplinler arası diyaloğun çok önemli olduğunu sözlerine ekledi.

TAKD Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ufuk Yılmaz ise, meme ve rahim kanseri gibi bazı kanser türlerinde ön tarama tedbirler önerildiğine dikkati çekerek, akciğer kanserinde ise tarama metotlarının uygulanmadığını hatırlattı. Ancak son bir ayda önemli bir gelişme yaşandığına işaret eden Yılmaz, ABD'de yapılan bir çalışmada, henüz sağlıklı olup 30 yıl boyunca günde ortalama 1 paket sigara içen kişilerde yıllık düşük doz tomografi tetkiki ile erken tanı olanağı olduğunun belirlendiğini anlattı.

Yılmaz, bu gelişmenin Türkiye gibi tüberkülozun yoğun yaşandığı ve buna bağlı olarak akciğerlerinde nodül olan insan sayısının yüksek olduğu bir ülkede ne denli tavsiye edilebileceğinin tartışılması gerektiğini belirtti. Yılmaz, bu nodüllerin rahatlıkla kanser hücresi gibi algılanarak gereksiz ileri tetkikler yapılmasına neden olabileceğine vurgu yaptı.

A.A.