Çanakkale Gelibolu Yarımadası'nda, Kilitbahir Köyü yakınlarındaki Deniz Zaferi kahramanlarının yattığı Mecidiye Şehitliği'ne bitişik mezarda Osmanlı'nın ünlü matematikçi ve mühendisi Feyzullah Efendi'nin yattığı ortaya çıktı. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Tarih Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Burhan Sayılır, Çanakkale Boğazı ıslahında görevli Feyzullah Efendi'nin görevindeki başarısızlığı ve ihmalkarlığı üzerine 1808 yılında İngiliz Donanması'nın boğazı geçip istanbul'a gitmesine neden olduğunu, bu gerekçeyle de dönemin Padişahı Sultan 3. Selim'in emriyle idam edildiğini söyledi.
 
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Burhan Sayılır, 18 Mart 1915'te şehit olan askerlerin yattığı Mecidiye Şehitliği'ne bitişik olan ve mezar taşında Osmanlıca kitabe bulunan mezarın yaklaşık bir yıl boyunca izini sürdü. Mezar taşıyla ilgili bilgi ve belgelerin az olması nedeniyle araştırmasını yaparken kimi zaman zorlandığını dile getiren Yrd. Doç. Dr. Sayılır, kısa süre önce çalışmasını tamamladı. Mezarın, Çanakkale Boğazı ıslahı için görevlendirilen ve zamanın ünlü mühendis ve matematikçisi Feyzullah Efendi'ye ait olduğunu belirledi. Boğazın kontrolü için topların yerleştirilmesinde ihmali olduğu ileri sürülen Feyzullah Efendi'nin 1 Şubat 1808'de karşı konulamayan İngiliz Donanması'nın boğazı geçip İstanbul'a gelmesine neden olduğu gerekçesiyle Sultan 3. Selim'in emriyle idam edildiğini belirten Yrd. Doç. Dr. Sayılır, "Şehitliğe bitişik mezarda yatan Feyzullah efendi, bir dönem Boğazı geçen İngiliz donanmasına engel olmadığı için idam edilmişken. Mezarının bitişiğindeki şehitlikte yatan kahramanlar ise 18 Mart 1915'de Çanakkaleyi geçilmez kılan dedelerimiz" dedi.
 
Şehitlik bölgesinde Feyzullah Efendi'nin mezarına ilişkin açıklayıcı bir bilginin yer almaması ve ziyaretçilerin, mezar hakkında değişik söylentiler çıkartması üzerine mezarı araştırdığını dile getiren Yrd. Doç. Dr. Sayılır, "Mezar taşında Osmanlıca kitabe bulunuyor ve Türkçe bir açıklama yer almıyor. Ziyarete gelenlerin farklı söyletiler çıkartması üzerine yaptığım araştırmayı tamamladım ve önemli bulgular elde ettim" dedi. Ünlü matematikçinin yazdığı eserin İstanbul'da bulunduğu belirten Sayılır, "Feyzullah Efendi'ye ait, denizcilerin, bulundukları yerin mevkiini anlayabilmeleri için güneşle ufuk düzlemi arasındaki açısal mesafeyi ölçen optik seyir cihazı olan ve John Handley tarafından yapılan ilk 45 derecelik oktantla modern sekstanttan yararlanarak havada yükseklik ölçümünün logaritma ile hesaplanmasını konu alan `Muhazarat-ı Feyziye' adındaki önemli bilgileri içeren bir yazma eser bulunuyor. Feyzullah Efendi'nin, 1804 yılında kaleme aldığı bu eserin birer kopyasının İstanbul Eyüp'teki Hüsrev Paşa Kütüphanesi ile Yıldız Sarayı Kütüphanesi'nde olduğunu belirledik. Kitabın ilk sayfasında Feyzullah Efendi'nin, renkli portre resmi mevcut olup, kitabın sonunda ise Osmanlı'da görevli İngiliz bir mühendisin Antuan Jojsheru'nun, eserin önemiyle ilgili yazmış olduğu bir övgü dolu yazısı vardır" diye konuştu.
 
MEZARI TAŞINDI
 
ÇOMÜ öğretim görevlisi Yrd. Doç. Dr. Sayılır, Osmanlı'nın ünlü matematikçisi ve mühendisi Feyzullan Efendi'nin, idamından sonra gömüldüğü Kilitbahir Kalesi yakınlarındaki mezarının, 1980 yılında buradan alınıp, uğruna can verdiği Çanakkale Boğazı'nı en net gören, Işıldak Mevkii yakınındaki bölgeye, Mecidiye Şehitliği yakınana taşındığını kaydetti. Sayılır, "Feyzullah Efendi, Peksimetçibaşı Ahmet Ağa'nın oğludur. Gençlik yıllarında görev yaptığı Muhasebe Kalemi Katipleri içerisinde güzel yüzlü Feyzi olarak bilinirdi. Önceki Defterdar Hasan Efendi'nin kardeşi Ahmet Efendi'nin himayesinde yetişmiş ve onun ölümünden sonra eğitimine devam edip önce Zimmet Halifesi ve Baş Muhasebe Kisedarı yani Vekilharçı daha sonra Ziya Paşa'nın Mısır'a gidişinde ordu Defterdarı ve orduyla Mısır'dan dönüşünden kısa süre sonra da İrad-ı Cedid Deftardarı oldu. Edirne Vakası üzerine diğer birçok devlet adamı gibi kendisi de azledildi. Feyzullah Efendi kendinden emin bir duruş ve tavra sahipti. Başını vakur bir şekilde yukarı kaldırarak gezme alışkanlığı vardı" dedi. Yrd. Doç. Dr. Sayılır sözlerine şöyle devam etti:
 
"O dönem, Yeniçeriler Nizam-ı Cedid fikrini savunanlara karşı öfke ve kin besliyorlardı. Ancak Feyzullah Efendi'nin kibirli tavrı kendisine yönelik nefretin bir derece daha artmasına neden olmuştu. Aslında düşük derecede bir katipken kısa sürede birden bire parlayıp İrad-ı Cedid Deftarlığı gibi bir göreve tayin edilerek yüksek kademeli devlet ricali arasına girmesi, birçok kıdemli devlet adamı arasında Feyzullah Efendi'ye karşı genel bir nefret uyanmasına neden olmuştu." Sayılır, yanlış anlaşılmaları önlemek için mezar taşıyla ilgili açıklayıcı bir yazı ekleneceğini söyledi.
 
DHA