Başlığı üç kere yazdım çünkü halkın gündeminde 3 kere yok seçim. Klavye delikanlılarının bile yorum sayısında düşme var. Sosyal medya da 1 Kasım seçimlerinde kaydettiğim bir video tekrar servis edildi. Daha önce 1264 yorum yapılan videoya bu defa 546 yorum yapılmış. Ortaya atılan iddialar ve karalamalar, atıflar, söylemler adına ne söylerseniz söyleyin son 4-5 seçimdir aynı.

Bunu iki şekilde yorumlayabiliriz;

Birincisi algı yönetimi uzmanlarının elinde yeni malzeme yok. Bu yüzden aynı şeyleri ısıtıp ısıtıp millete servis ediyorlar. Bunun yapıldığını düşünmek ise daha kötü, çünkü ellerinde yeni olarak söyleyebilecek bir şey yoksa tuhaf bir şekilde gözü kapalı ateş ediyorlar demektir ki, bu atışın hedefi vurmaktan ziyade kendi taraftarlarını vurma imkânı yüksektir. Üstelik aklı karışık bu kadar seçmen varken.

İkincisi ise hala aynı problemleri yaşıyorsak ve hem muhalefet hem iktidar problemleri aynı olarak sayamaya devam ediyorsa bu meydandaki boşluğu artırır ve karamsar oyları çoğaltır.

Mesela tabi ki kehanette bulunmak değil. Çünkü sayı bildirip bilimden ve yaptığımız asıl işin özünden uzaklaşamayız. Dolayısı ile hem iktidarın hem de muhalefetin birbirine karşı savunduğu ve halka karşı iddia ettiği şeyler değişmediyse. Ülke olarak ciddi bir yönetim boşluğu içine düşmüşüz demektir. Çünkü değiştirsen de yeni gelenin yapacağı şey aynıdır.

Ülkenin enkaz halindeymiş gibi gösterilmeye çalışılması veya ciddi bir kaostan kurtarılacakmış havası yaratılması insanların kafasında ki değişim denilen kapıyı zorlamak anlamına gelir ki; bizim gibi doğu toplumlarında en büyük direnç değişime karşı dirençtir.  Dolayısı ile değişimin anahtarı maalesef henüz doğru olarak tarif edilememiş ve teşhis doğru konamamış demektir.

Analizcilerin yaptıkları ve hazırladıkları raporlar Türkiye’nin buralara nasıl geldiği hikâyeleri ve efsane şeklinde anlattıkları hikâyeler neredeyse Milattan Önceye kadar uzanacak. İşin garip tarafı aynı tarihi kişiler ve aynı olaylar kimilerine göre olumlu iken kimilerine göre olumsuz. Buda kendi tarihimizin bile hangi cepheden bakıldığına göre değiştiği algısı yaratıyor. Ayrı bir kafa karıştırma olayı.

Ben olsaydım seçimin en büyük vaadini Sağlıklı yaşam ve Sağlıklı bir çevre üzerine kurardım. Çünkü emekli verilecek maaş zammını hastahane ve ilaç parasına, memur ve işçi verilen kıdem farkları yine sağlığına kavuşmak için harcama yapacağa benziyor. Sağlık açısından konuşan hiç yok.

Türkiye’nin sağlığı adım adı yok ediliyor siyasetçiler farkında mı bilmiyorum. Bu bir kenarda konudan ayrı dursun. Belki değerlendiren olur.

Seçime dönecek olursak, Aydın genelinde adayların seyahatleri sürüyor. Fakat gezen ekiplere bakıyorum. Selfie ne müthiş icat diyorum.

Ekiplerin ziyaretleri sırasında fotoğraf için bence ayrı bir ekip ve enerji grubu kurulsun. Çünkü ciddi performans kaybı. Aslında çekilen fotoğrafların amacı belli. Herkes bildiği için ben bir daha söylemiyorum.

Ekipler ciddi anlamda boşlukta. Hem iktidar hem muhalefet açısından genel manzara Nerden Tutsak acaba durumunda.

Çünkü yola yeni çıkanlar, iç hesaplarla piyasa koşullarını birbirine eşitlemek şöyle dursun denk bile getiremediler. Hal böyle olunca ekip ciddi anlamda sarsıldı.

Eskiden yolda olanlar ise bir kamplaşma ve tavır belirleme telaşı içinde. Dengeler falan tamam gibi görünüyor ama Aydın ile geneli örtüştürmek sorunu hepten önlerinde dev gibi duruyor. Ayrıca bu seçimin ciddi sonuçları da olacak hedeflenen olmazsa.

Bazen psikolojide bir atalet durumu olur.

Beyin o kadar çok soru ile uğraşmaktan yorulmaz ama devresel algı tamamlanmaz ve boşluk oluşur. İşte Aydın’daki siyasi boşluk tamda budur.

Bu boşlukta tekrar söylüyorum. Profesyonel çalışan, etrafından çıkıp bir bilene danışan, birazcık ders çalışan çoğunluğu götürür.

Yoksa sonuç son anda ki sürprizlere kalır ki oda hiç belli olmaz.

Çünkü boşlukta kalan insan beyninin olay anında nasıl tepki vereceği kestirilemez.

Hakkımızda hayırlısı olsun hem Aydın hem ülkemiz için.

Seçimden sonra bir de sonuçlara bakarız.

Vesselam…

 

Aydınpost ANDROID'de TIKLA İNDİR!   Aydınpost APPSTORE'da TIKLA