Sahte dolar krizini de fırsata çevirdiler. Sahtesi var diye almadıkları 50 ve 100 dolarları komisyon alarak bozmaya başladılar.
Şu anda bir kara borsa olmuş vaziyette. Yüzde 2 komisyon alınıyor eski dolarda. Adam 100 bin dolar bozdurduğu zaman 2 bin dolar haksız kazanç elde etmiş oluyor.
Sahte riskiyle 50 ve 100 dolarları almayan döviz büroları, şimdi de o dolarları piyasa değerinin çok altında alarak kar etmeye yani fırsatçılık yapmaya başladı.
Bu fırsatçılık tabi ki oluyor ama bu işten korkmuyorlar. Bu düzelecek. Doların sağlam olduğuna güveniyor. 34.50 ise yüzde 5 aşağı, yüzde 3 aşağıya alan yerler oluyor. Bu şekilde hayatta kalmaya çalışıyoruz diyelim bu sistemde. Fırsatçılık olmuyor mu böyle? Yani olabilir biraz, bilmiyorum.
Merkez Bankası da sahte 50 dolarlık banknot için rapor hazırladı. O raporda özetle şu yazıyor, bu dijital ortamda yapılmıştır ve aynı kalite kağıt görüntüsü verilmiştir. O kalpazanlar belli ki sahte dolarları piyasaya süreli çok da uzun zaman olmadı.
Merkez Bankası yayınladığı o raporda sahte 50 Amerikan dolarlarının kağıtlarının yıpranmamış ve temiz, yani yeni olduğunu belirtti. Hakiki baskılarıyla sahte baskılar arasında gerek filigran gerekse kağıt renginde çok fazla bir fark olmadığı belirtiliyor.