Siyasiler, “CHP ile BDP aynı çizgide buluştu” derken, Kılıçdaroğlu’na en büyük tepki CHP içinden geldi.
 
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Hakkari’deki seçim mitinginde gündeme getirdiği “özerklik” sözü, parti tabanı ve milletvekillerinin tepkisine neden olurken, özerklik talebini ilk defa teröristbaşı Abdullah Öcalan’ın gündeme getirdiği ortaya çıktı.
 
ÖZERKLİK “ÖCALAN” PLANI
 
Cezaevinden sık sık mesajlar gönderen Öcalan, Kılıçdaroğlu’nun Genel Başkan olmasından sonra Ağustos 2010’da yaptığı açıklamada “özerklik” talebini gündeme getirmişti. Kürtlerin gerçek gündeminin “özerklik” olduğunu söyleyen Öcalan, mesajında şu ifadeleri kullanmıştı:
 
“Kürtler ibadet eder gibi demokratik özerklik üzerinde çalışmalı. Demokratik özerklik Kürtlere ekmek ve sudan daha önemlidir. Demokratik özerklik projesini somutlaştırmalı, somut bir şekle getirmelidir.” En son Ocak 2011’de özerklik talebini yineleyen Öcalan, “Demokratik özerklikten kasıt, Kürtlere bir statü belirlemesidir, Kürtlerin bir statüye kavuşturulmasıdır.”
 
ARINÇ: KILIÇDAROĞLU BDP İLE AYNI ÇİZGİDE
 
Kılıçdaroğlu’na hükümet kanadından ilk tepki Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’tan geldi. Arınç, “Maalesef Kemal Kılıçdaroğlu bölgedeki ziyaretleri sırasında BDP ile aynı çizgide bulunuyor. BDP’den daha fazlasını söylüyor. Onlardan alkış almak için, onların hassas olduğu konularda CHP’nin kurumsal kimliğinden beklenmeyecek davranışlar yapıyor. Bu çok yanlıştır. Kürt sorunu böyle çözülmez” dedi. Kılıçdaroğlu’nun KCK sanıklarını ziyaret etmesini ve soruşturmayı yürüten Başsavcı’ya eleştirilerde bulunmasına da tepki gösteren Arınç, “Sadece popülizm uğruna, bölgeden oy alabilmek uğruna KCK davası sanıklarını ziyaret edip, başsavcıyı sorgulamak fevkalade yanlıştır. KCK, PKK’nın şehir yapılanmasıdır. İddianame bunu gösteriyor.
 
Belediye başkanı da olsa bir başkası da olsa bu davanın iddianamesinde yargılanan insanlara, sırf Hakkari’de ‘kalabalık toplansın’ diye arka çıkmak, ülke gerçeklerine ihanet etmektir... PKK ile bağlantılı olduğu söylenen bir davada onları doğrudan savunacak sözler kullanmak, şüphesiz Sayın Kılıçdaroğlu’na yakışıyor” diye konuştu.
 
ŞAHİN’DEN 1991 HATIRLATMASI
 
Kılıçdaroğlu’nun sözlerine bir tepki de TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin’den geldi. Şahin, “1991 seçimlerinde PKK’nın siyasi uzantılarıyla işbirliği yapıp onları Meclis’e taşıyan siyasi partinin şimdiki genel başkanının sözleri yadırganacak sözler değil, bunların zaten sicili bozuktu. Sayın Kılıçdaroğlu’nun doğuda başka, batıda başka konuştuğu, duruma göre konuştuğu ve böylece tamamen popülist bir politikacı olduğu ortaya çıkmıştır. 12 Haziran’dan sonra CHP ve MHP’de kaos olacaktır” dedi.
 
ERÇELEBİ: KILIÇDAROĞLU ÜLKEMİZİ BÖLECEK
 
Akit’e konuşan DSP Genel Sekreteri ve Denizli Milletvekili Hasan Erçelebi, “Dikkat! CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu Hakkari’de, ‘Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartnamesi’ni aynen kabul edeceğiz’ diyerek seçimden sonra Türkiye’nin bölünmez bütünlüğüne büyük bir darbe vurulacağının sinyalini vermiştir” dedi. CHP iktidara gelirse Türkiye’nin bölüneceğini vurgulayan Erçelebi, “12 Haziran seçimlerinden önce CHP’ye oy vermeyi düşünen sağduyulu seçmenleri, Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartnamesi’ni ve Türkiye’nin bu şartnameye koyduğu çekinceleri okumaya, düşünmeye ve ona göre karar vermeye davet ediyorum. 12 Haziran’dan sonra vakit çok geç olabilir” dedi.
 
ÖYMEN: SÖZLER DEĞİL, PROGRAM BAĞLAYICI
 
CHP’li milletvekilleri de Kılıçdaroğlu’na tepki gösterdi. CHP Milletvekili Onur Öymen, “Seçim meydanlarında verilen sözler değil, CHP’nin programı bağlayıcıdır” dedi. Bütün CHP’lilerin parti programına bağlı olduğunu vurgulayan Öymen, “Bu program hazırlanırken aylarca çalışıldı ve her şey değerlendirilerek partinin görüşleri tespit edildi. Eğer programın içerisinde olmayan unsurlar partinin politikası haline getirilecekse bu yeni bir program gerektirir. Yeni program da ancak kurultay kararı ile olur” diye konuştu.
 
ARITMAN: CHP, BÜTÜNLÜKTEN YANADIR
 
CHP Milletvekili Canan Arıtman ise özerlik talebi ile ilgili olarak, “CHP’nin Kurultay kararı ile oluşmuş bir programı ve tüzüğü var. Bu programda hiçbir değişiklik olmadığı halde yeni CHP’de önemli politika değişiklikleri var. Anlaşılan Genel Başkan tarafından yeni bir politika uygun görülmektedir. Ancak bu politikalar CHP’nin programı ile çelişmektedir.”
 
 Arıtman, Kılıçdaroğlu’nun KCK operasyonlarını eleştirmesi hakkında ise “Genel Başkan’ın Türkiye’deki her türlü hukuk ihlallerine karşı çıkması gerekir. Hukuk karşısında bütün insanlar eşittir ama neyine dayanarak eleştirdi bilmiyorum. Bir kişinin belediye başkanı olması, ona ayrıcalık getirmez” dedi.
 
Şimdi de “özerklik” çarkı
 
Sürekli geri adım attığı için adı “Çarkçı Kemal”e çıkan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bu sefer de “özerklik” konusunda yaptığı açıklamalardan çark etti. Ardahan’da seçim mitinglerine katılan Kılıçdaroğlu, gazetecilerin soruları üzerine önceki gün Hakkari’de yaptığı “Özerklik” açıklamasından çark etti. Türkiye’nin Avrupa Özerklik Şartı’na koyduğu çekinceleri kaldırmak istediklerini belirten Kılıçdaroğlu, “Türkiye’yi ayrı bir ayrışma sürecine sokmak... Böyle bir şey söz konusu değil” dedi. Belediyelerin zaten özerkliği bulunduğunu ileri süren Kılıçdaroğlu, “Ayrılmak değil bütünleşmek istiyoruz. Ayrışmak değil bir araya gelmek istiyoruz. Siyasetçinin görevi ayrışmayı tetiklemek değildir” diye konuştu. Kılıçdaroğlu, Iğdır’da klasik gaflarına bir yenisini daha ekleyerek, Iğdırlılara “Ardahanlılar” diye seslendi. Kılıçdaroğlu, önceki gün Hakkari’deki seçim mitinginde “özerklik” ile ilgili şunları söylemişti: “Yerel yönetimlerin özerklik şartını aynen kabul edeceğiz. Onlara özerklik vereceğiz aynı Avrupa’daki gibi. Avrupa Birliği Yerel Yönetimler Yasası’nı aynen kabul edeceğiz.”
 
yeniakit