Balyoz, Kafes, Poyrazköy ve Casusluk davaları dolayısıyla muvazzafların tutuklanmasının orduda zafiyete yol açacağı yönündeki iddiaları değerlendiren uzmanlar, "Darbelerde çok büyük tasfiyeler yapıldı ama sorun yaşanmadı. Ordunun teamülleri çok güçlüdür" dedi.

Balyoz davasında 30'u general 111 muvaz . zaf askerin tutuklanmasıyla başlatılan '"TSK'da zafiyet oluşacak' tartışmalarının gerçeklerle ilgisinin olmadığı ortaya çıktı. General ve subay kadrolarına ilişkin rakamlar, zafiyet bir tarafa TSK'daki kadro şişkinliğini gözler önüne serdi. Balyoz, Kafes, Poyrazköy, Amirallere Suikast ile Askeri Casusluk ve Şantaj davalarında 200 kadar muvazzaf general ve subayın yargılandığına dikkat çeken uzmanlar, bu durumun kanunda ön görülen 301 kadroya rağmen 364 generalin bulunduğu ve 6175 albayın görev yaptığı TSK'da bir zafiyete yol açmayacağını vurguladı. TSK Personel Kanunu'nda barış zamanı için Genelkurmay Başkanı dışında 301 general ve amiral kadrosunun ön görülmesine rağmen halihazırda bu sayının 'istisnai kadro' uygulamasıyla 364'e kadar çıkarıldığı tespit edildi. Bu durum 30 general ve amiralin tutuklu olmasından yola çıkarak 'zaafiyet' tartışması çıkarılmasına rağmen TSK'da istisnai kadro uygulamasıyla 63 general ve amiralin fazladan istihdam edildiğine işaret ediyor.

Kanunda 301 general kadrosu var

TSK Personel Kanunu'nun 49 ve devamındaki maddelerde personelinin rütbe, terfii ile general ve amiral miktarları ayrıntılı bir şekilde düzenleniyor. Buna göre Kara Kuvvetleri Komutanlığında 9 orgeneral, 20 korgeneral 44 tümgeneral, 96 da tuğgeneral kadrosu bulunurken, Deniz Kuvvetlerinde 2 oramiral, 5 koramiral, 12 tümamiral ve 28 tuğamiral kadrosu bulunuyor. Hava Kuvvetlerinde ise 2 orgeneral, 8 korgenaral, 16 tümgeneral, 32 tuğ-genaral kadrosu öngörülürken, Jandarma Genel Komutanlığı için ise 3 korgeneral, 6 tümgeneral ile 18 tuğgeneral kadrosu öngörülüyor. Personel Kanunu'nun 49/b maddesinde yer alan bu rakamlar için "Barışta Silahlı Kuv-vetler'deki general ve amiral miktarlarına ait rütbe kontenjanları" ifadesi kullanılıyor.

47ye kadar artırılabilir

Aynı maddenin c fıkrasında ise 'lağv, tensik, teşkilatta vaki olabilecek değişiklik ve hizmet gerekleri nedeniyle Genelkurmay Başka-nı'nın teklifi ve YAŞ kararı ile tuğgeneral-tuğa-miral ve tümgeneral-tümamiral rütbelerinde değişiklik yapılabilir. Hizmet ve görev ihtiyacı sebebiyle bulundukları rütbede hizmete devam etmelerinde zaruret görülen muharip ve yardımcı sınıf general ve amirallerden her yıl en fazla 36 general ve amiral Genelkurmay Başkanının teklifi ve Yüksek Askeri Şûra'nın üçte iki çoğunluğunun kararı ile bir yıl daha aynı rütbede hizmete devam edebilirler... Zaruri hallerde hizmetin gereklerine göre Genelkurmay Başkanı'nın teklifi ve Yüksek Askeri Şûranın kararı ile bu bendin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları uyarınca hizmete devam ettirilen general ve amiral miktarı 47'ye kadar artırılabilir" hükmü yer alıyor. Kanunda görüldüğü üzere noksanlık ve teşkilatta vaki olabilecek değişiklik gibi gerekçeler için 47 kişilik istisnai kadronun kullanılmasına imkan tanınıyor.

62 general istisnai kadroda

Ancak uygulamada bu rakamın da üzerine çıkıldığı görülüyor. Tüm Silahlı Kuvvetler'in korgeneral kadrosunda 5 fazla, tümgeneral-tümamiral kadrosunda 18 fazla, tuğgeneral-tümamiral kadrolarında ise 39 fazlanın olduğu görülüyor. 301 olan general ve amiral kadrosu bu kadrolarla birlikte Genelkurmay Başkam hariç 363'e çıkıyor. Bu 62 istisnai kadro sahibi general ve amiralin kuvvetlere dağılımı ise şöyle gerçekleşiyor: Kara Kuvvetlerinde 37, Deniz Kuvvetlerinde 11, Hava Kuvvetlerinde 8, Jandarmada 6.

6 bin 175 albay görev yapıyor

Ayrıca Kara Kuvvetlerinde 4500, Jandarma Genel Komutanlığında 425, Hava Kuvvet-leri'nde 750 ve Deniz Kuvvetlerinde 500 olmak üzere TSK'da toplam 6 bin 175 albay görev yapıyor. En çok tutuklu amiral ve subayın olduğu Deniz Kuvvetleri'nde toplam 6000 subayın olduğuna dikkat çeken uzmanlar, hakla-nnda tutuklama karan verilmiş kişilerin görevlerine dönmeseler bile karargahta bir sıkıntıya neden olmayacağına dikkat çekiyor.

Ordunun teamülleri var

Amirallik makamının temsil makamı olduğunu kaydeden uzmanlar, amirallerin genellikle karargahların yaptıkları çalışmaları onaylayan veya reddeden pozisyonda olduklarını belirtiyor. Bu durumda görevlere vekaleten bakan amiral ve albayların da kolaylıkla faaliyetleri devam ettirebilecekleri vurgulanıyor. Uygulamaya örnek olarak Balyoz'dan tutuklanan Tümamiral Ali Semih Çetin ile Tuğamiral Abdullah Gavremoğlu gösteriliyor. TSK'nın teamüllerine vurgu yapan uzmanlar, tutuklu bulunan general-amiral ve albayların yerine atanan subayların yeterli tecrübeye sahip olduklarını ve bu görevleri yürütebileceklerine dikkat çekiyor.

Darbelerde binlerce subay atıldı

Balyoz davasından 30 general 79 subay, 2 astsubay, Kafes davasında 2 general, 15 subay, 13 astsubay, Porazköy davasında 2 general, 10 subay ve Amirallere Suikast davasında ise 1 albay, 17 teğmen muvazzaf olarak yargılanıyor. Askeri Casusluk ve Şantaj davasında da 2 tuğamiral, biri emekli 9 albay, 5 yarbay, 9 binbaşı, 7 yüzbaşı ve 6 üsteğmen de yer alıyor. Kafes ve Poyrazköy davalarındaki generaller aynı zamanda Balyoz davasının da sanığı olduğu gibi Kafes ve Poyrazköy davasında yargılanan albaylar aynı zamanda Balyoz davasının da sanığı olarak yer alıyor. Bu bilgiler ışığında halen toplam tutuklu yargılanan muvazzaf subay ve general sayısı 200'ü geçmiyor. Oysa darbe süreçlerinde tasfiye edilenlerin sayısı dudak uçuklatacak cinsten. 1960 darbesinde 235 general, 7200 subay emekliye sevk edilirken, 1971 muhtırasında 600 subay, 1977 operasyonunda 800 subay, 1980 ihtilalinde 397 subay, 176 astsubay tasfiye edildi. 1980'den 28 Şubat sürecine kadar gelen dönemde ise YAŞ kararıyla 1600 subay ve astsubay hiçbir mahkeme karan olmadan TSK'dan atıldı. Balyoz Darbe Planı, gerçekleşmiş ol saydı sadece 1. Ordu KomutanhğVn-da 832 subay ve astsubayın TSK ile ilişiği kesilecekti. Yine Balyoz Darbe Planı'na göre Deniş: Kuvvetleri Komutanı, Hava Kuvvetleri Komutanı tutuklanacaktı.

Genelkurmay ihanet şebekesini deşifre etmeli

Türk Silahlı Kuvvetlerindeki birçok birlik, GES Komutanlığı, TÜBİTAK ve Havelsan gibi önemli kurumlara ait 'gizli' içerikli proje ve belgelerin casusluk şebekesi sanıklarından çıkması şok etti. Hukukçular ve uzmanlar Genelkurmaya 'harekete geç' çağrısı yapti.

İşte o açıklamalar:

Açığa alınmaları şart

■ Emekli Başsava Reşat Petek: Genel kurmayın idari soruşturma başlatması ve muvazzaflann derhal açığa alınması gerekiyor. Açığa almayanların da görevlerini yap-madıklan gündeme gelip tartışılmalı. Tutuklu olmayanlann bilgiyi tekrar elde etme, satma veya şantaj yapma ihtimalleri var.

■ Yrd. Doç. Emre Uslu: Teröre karşı Heron projesi geliştireceksiniz. Diğer taraftan içerinize sızmış insanlar belgelerinizi çalacak ve bunları bir yerlere satacak. Milletin ailesinin, kızının eteğini ölçtürüp YAŞ'ta attıranlar kendi kurumlarında belge çalanlara nasıl muamele edecekler göreceğiz.

■ Hukukçular Derneği Başkanı Cahit Özkan: Bugüne kadar, Devrim otomobilinden silahımıza kadar bunları niye yapamıyoruz diye sorguladık. Maalesef bunu şimdi anlıyoruz. Genelkurmay belki de üst düzey komuta kademesine kadar sızmış şebekenin deşifre ve savcılara teslim edilmesi için kararlı bir tutum sergilemelidir.

■ Emekli Binbaşı Kemal Şahin: Genelkurmayda darbe planlarına o kadar yoğunlaşmışlar ki asli görevlerini unutmuşlar. Casuslukla uğraşanlar da meydanı boş bulmuş ve ortalıkta cirit atmış. Hurdacılık işiyle uğraşan bir firmada bile bu kadar delik olmaz..

TSK: Adli ve idari işlem yapılıyor

Genelkurmay Başkanlığı, Türk Silahlı Kuvvetleri'ndeki birçok birlik, GES Komutanlığı TÜBİTAK ve Havelsan gibi devletin çok önemli kurumlarına sızan casusluk çetesiyle ilgili olarak adli ve idari işlem yapıldığını açıkladı. BUGÜN'ün "Askeri Casusluk ve Şantaj soruşturması kapsamında Genelkurmay nezdinde bir işlem yürütülüyor mu" sorusunu yanıtlayan Genelkurmay İletişim Daire Başkanı Tuğgeneral Tayyar Süngü, "Gereken adli ve idari işlem yapılmakta" dedi. Süngü, yargılama devam ettiği için daha fazlasını söyleyemeyeciğini kaydetti.

bugün