Fiziksel sağlığımız kadar ruhsal sağlığımıza da dikkat etmeliyiz. Ruhsal olarak sağlıklı olmayan bir kişinin bedeni de çok sağlıklı olamaz çünkü bu durum vücutta da bazı problemlere yol açar

Çoğu insan duygusal ve ruhsal sağlığını hafife alır ve sadece bir takım hastalıklar ortaya çıktığında onunla ilgilenir. Fakat fiziksel sağlığı korumak için harcanan çaba duygusal ve ruhsal sağlık için de harcanmalıdır. Duygusal sağlığınız; onun için ne kadar zaman ve enerji harcarsanız o kadar güçlü hale gelecektir. Kendinizi iyi hissetmek, esneklik, dayanıklılık kazanmak ve hayatınızdan daha çok zevk almak için yapabileceğiniz birçok şey bulunuyor. Kişi eğer bunları başarabilirse hem ruhu hem bedeni sağlıklı olur. Olumlu düşünmek ruh sağlı- ğını da olumlu etkiler. İyimser düşünmek hayatı pembe gözlüklerle görmek değildir. Tam tersine pozitif düşünenler engeller karşısında yılmak yerine düşünüp mücadeleye devam edenlerdir. Olumlu düşünce, olumsuzluklara razı olmayan, her koşulda yapabilecek iyi bir şeyin olduğuna inanan, insan hayatını olumlu yönde etkileyen bir düşünce tarzıdır. Kişiler ne kadar mutlu ne kadar pozitif olurlarsa ürettikleri "Nöropeptip" denilen protein zincirleri daha sağlıklı olur ve bağışıklık sistemi daha da güçlenir.

Stresin Cilde Etkisi 

Deri hastalıkları yaygın görü- len hastalıklardandır. Deri hastalıklarının en sık görülen türleri atopikdermatit, egzema, sivilce, akne, vitiligo gibi sorunlardır. Ciltte meydana gelen bu tarz cilt sorunları kişinin psikolojik sorunlarının da belirtisi olabiliyor. Özellikle sivilce ve yaraları yolma, psikoloji kaynaklı bir deri hastalığıdır. Stres ve depresyondaki artışa bağlı olarak cilt sorunları da artış göstermiş durumda. Cilt strese karşı anında tepki verir. Stresli olunduğu zamanlarda, böbreküstü bezleri bağışıklık sistemimizi zayıflatan kortizol hormonu salgılamaya başlar. Zayıflayan bağı- şıklık sistemi ise, zararlı etmenlerin, kolaylıkla deriden içeriye girmesine ve cildin gerilmesine, kaşınmasına, yanmasına, pütürlü görünüme ve aknelere sebep olur. İnsanın en büyük organı olan deri, aynı zamanda iletişim organıdır ve çevreyle olan ilişkileri de düzenler. Yüzümü- zün solması, terlemesi, kızarması, tüylerimizin ürpermesi, anlık ruhsal değişikliklerimizin deri yoluyla çevremize dışavurumudur. Ruhsal sorunlar da bazı deri hastalıklarının belirtilerinin ortaya çıkmasında etken olabilir. Ayrıca cilt hastalıklarının kişilerde psikiyatrik bozukluklara yol açabileceği de bir gerçektir. Özellikle sedef, egzama, vitiligo (ala hastalığı) ve sivilce gibi görünür alanlardaki hastalıklar bireyin sosyal yaşamını olumsuz etkiler. Ergenlik döneminde görülen sivilceler bile gençleri içinden çıkılmaz ruhsal problemlere itebilir

Hayata Pozitif Bakın 

Ruhsal sorunlar yaşayan kişiler gerginliklerini azaltmak için ciltlerine zarar verebiliyorlar. İnsanların stresli durumlarda en kolay erişebileceği organı deri olduğu için saç ve deri koparma, dudak ısırma ya da tırnak yeme alışkanlığı en sık gördüğümüz belirtiler arasında. Birçok kişi küçük kaşıntıyla başlayıp, daha sonra derin oluklar oluşturuncaya kadar abartılı şekilde kaşımayı sürdürür. Kaşıntı yapan sistemik hastalıların listesi ile depresyon ile ilişkili hastalıkların listesi birbirine çok benzer. Ruhsal sorunlar tedavi edilmedikçe cilt problemleri de aynı oranda hız gösterir. Ya da cilt sorunu tedavi edilmedikçe ruhsal sorunları da artmaya devam eder. Sonuç olarak hayata olumlu bakmak, pozitif düşünceler cilt için önemlidir.