İngiltere'nin başkenti Londra'da Cumartesi akşamı başlayan gösteriler dördüncü gecesinde diğer şehirlerde yoğunlaştı. Aralarında Manchester, Brimingham, Liverpool gibi şehirlerin de bulunduğu birçok şehirde farklı büyüklüklerde yağmalama, çatışma ve kundaklama olayı gerçekleşti. Brimingham'da olaylar sırasında bir arabanın çarpması sonucu 3 kişi hayatını kaybetti.
 
Manchester, Brimingham, West Bromwich, Gloucester, Nottingham, Liverpool, Leicester, Bristol, Leeds, Salford şehirlerinde dün gece başkenttekinin benzeri yağmalama ve yakma olayları gerçekleşti. Belli merkezlerde toplanan göstericiler bir yandan polisle çatışmaya girerken, diğer yandan ise birçok araç ve binayı ateşe vererek iş yerlerini yağmaladı.
 
Diğer bölgelerin aksine Londra dün gece sakin bir gece geçirdi. Polis sayısının 6 binden 16 bine çıkarılmasının bunda etkili olduğu belirtiliyor.
 
Polis, dün gece toplam 464 kişinin gözaltına alındığını açıkladı. Bunlardan 81'i Londra'da gözaltına alınırken diğer şehirlerin dağılımı şu şekilde gerçekleşti: 108 Manchester, 109'u Midlands bölgesindeki şehirlerden, 90'ı Nottingham, 13 Leicester, 19 Bristol, 9 Gloucester ve 35 Merseyside. Bu rakamlarla birlikte ülke genelinde 1100 kişiden fazla gözaltına alınmış oldu. Londra'daki bütün nezarethanelerin dolduğu bildiriliyor.
 
Bu arada, Batı Midlands polisi Birmingham'daki Dudley Caddesi üzerinde bir aracın 3 kişiye çarptığını ve bunlardan ikisinin olay yerinde, üçüncü kişinin ise kaldırıldığı hastanede hayatını kaybettiğini açıkladı. Ölen kişilerin komşularını olaylardan korumakta olduğu ve bu yüzden göstericiler tarafından bilinçli olarak öldürülmüş olabileceği aktarılıyor.
 
Manchester Polis Şefi Yardımcısı Garry Shewan, "Kariyerim boyunca böyle bir taşkınlığa şahit olmamıştım." diyerek olayların büyüklüğünü gözler önüne serdi.
 
IRKÇILAR DA SAHNEDE
 
Bu arada, dün gece Londra'nın kuzeyinde yer alan Enfield bölgesinde İngilizlerle siyahiler arasında tansiyonun yükseldiği bildiriliyor. "İngiltere, İngiltere" şeklinde slogan atan ırkçı grubun, siyahi göstericilerle çatışmaya girdiği belirtiliyor. Dün Sony'nin bu bölgede yer alan büyük bir deposu ateşe verilerek yağmalanmıştı.
 
Öte yandan Bağımsız Polis Şikayetleri Komisyonu (IPCC)'nin yaptığı basın açıklamasında, gösterilerin başlamasına sebep olarak gösterilen Mark Duggan'ın polisin açtığı ateş sonucu öldüğüne ilişkin "açık ve net" bir kanıtın bulunmadığını belirtti.
 
Başbakan David Cameron kabinesi ve üst düzey polis yetkilileriyle bugün de toplanarak son durumu değerlendirecek. Yarın ise tatilde olan meclis olağanüstü toplanacak.
 
OLAYLARA KARIŞMAYIN ÇAĞRISI
 
İngiltere'nin başkenti Londra'da Türklerin yoğun olarak yaşadığı Enfield bölgesindeki belediye meclisi üyeleri, insanlara olaylara müdahil olmama, polisle irtibata geçme çağrısı yapıyor.
 
Enfield Belediyesi Toplum Güvenliği Kabine Üyesi Christine Hamilton, belediye meclisinin toplumla işbirliği yaparak yaşanan şiddet olaylarına son vermeye çalıştığını kaydetti.
 
Olayları "fırsatçılık" olarak değerlendiren Hamilton, "Bunların protestolarla hiçbir ilgisi yok. Herkes birbirini örnek alarak şiddeti yayıyor" dedi. Polisin stratejisinin Enfield bölgesinde başarılı olduğunu savunan Hamilton, bölgeyi koruma işinin polise bırakılması gerektiğini, aksi halde sorunlar yaşanabileceğini vurguladı. Christine Hamilton, "İnsanlara olaylara müdahil olmamaları, polisle irtibata geçmeleri yönünde tavsiyelerde bulunuyoruz" dedi.
 
Enfield bölgesinin Türk kökenli belediye meclisi üyesi Yasemin Brett de yaşananlara ilişkin, "Olayların nasıl başladığı ve nasıl büyüdüğü hakkında henüz elimizde net bir bilgi yok. Tabii ki birçok gerekçesi var diye düşünüyorum. Çetelerle ilgili bir komisyon üyesiyim. Komisyonda bu çetelerin nasıl geliştiği, gençlerin nasıl bu tür olaylara karıştığıyla ilgili uzun bir araştırma yaptık. Çok sayıda faktör var, işsizlik büyük rol oynuyor. Biliyorsunuz işsizlik oranı 2. Dünya Savaşı'ndan sonraki en yüksek rakamlara ulaşmış durumda. Bunun dışında bazı kesintiler söz konusu ekonomik anlamda, bu da bir etken olabilir" diye konuştu.
 
Brett, olayların hızla yayılmasında gençlerin sosyal medyayı hızlı bir şekilde kullanmasının etkili olabileceğine dikkati çekti.
 
Bazı iş yerlerinin olaylardan etkilendiğini belirten Brett, "İşyerleri iş vergisi ödüyorlar, eğer birkaç gün magazalarını kapatmak zorunda kaldılarsa o günler için vergiden muaf tutulabilirler. Bizlere müracaat edebilirler" dedi.
 
Yasemin Brett, olaylara katılanlar arasında Türkler olup olmadığı sorusuna, "Böyle bir bilgi bize gelmedi" cevabını verdi. Olayları kınadıklarını ifade eden Brett, Türk toplumu arasında küçük ve orta ölçekli işyerleri olan çok sayıda kişinin olduğunu ve bu olaylardan endişelenebildiklerini kaydetti.
 
Polisle işbirliği içinde olduklarını ifade eden Brett, "Bizlere başvurabilirler, elimizden geleni yapacağız. Tabii ki biz polis değiliz, ama sosyal anlamda destek vereceğiz" diye konuştu. 
     
DEMİRCİ: "POLİS SAYISI YETERSİZ KALDI" 
     
Türklerin yoğun olarak yaşadığı bir diğer bölge olan Hackney'nin Belediye Meclisi üyesi Feryal Demirci ise Tottenham'daki olayların Hackney'ye sıçramasını beklemediklerini ifade ederek, şunları kaydetti:
 
"Ancak polis twitter ve facebook aracılığıyla Hackney'de olaylar çıkabileceği konusunda uyardı. Belediye binasını boşalttık ve esnafa elimizden geldiğince haber verdik. Gençler önce belediye binasının önünde toplandı, polisler de geldi, ancak sayıları yetersizdi. Bir süre bekledikten sonra etraftaki mağazalara saldırmaya başladılar. Polis sayısı az olduğu için yetersiz kaldı. Mağazaları yağmaladılar, arabaları yaktılar, çok acı olaylar yaşandı. 20 tane araç yakıldı. Hackney için de gençler için de acı bir olay."
 
Esnafa mağazalarını kapatmalarını söylediklerinde çok ciddi bir şey beklenmediğini ifade eden Demirci, kepenklerini kapatan mağazaların bile yağmalandığını, halkın kendini korumak zorunda kaldığını ifade etti.
 
Demirci, esnafın kendini koruyacak duruma getirilmemesi gerektiğini belirterek, İngiliz hükümetini eleştirdi. "Başbakan yoktu, Belediye Başkanı yeni geldi, Londra'yı kim yönetiyor diye soruyorlar" diyen Demirci, esnafın polis olmasına rağmen korku içinde olduğunu, mallarına zarar gelmesini istemediklerini kaydetti.
 
Bu arada, Londra'nın kuzeyindeki Türk esnafın birçoğunun polisin de isteğiyle kepenklerini kapattığı dikkati çekti. İngiliz polisinin ise dün gece boyunca Londra sokaklarında yoğun güvenlik önlemleri aldığı gözlendi.