Niğde"nin “Acun"u” değil, “Yakup"u”yum

Herkes onun sorduğu garip soruları ve söyleşi yaptığı insanların garip yanıtlarını konuşuyor. Yakup Sağlam: “Amacım Türkiye"nin kanayan yarasına, özellikle de yozlaşmış eğitim sistemine dikkat çekmek”

Şu sıralar Niğde TV"de “Niğde Konuşuyor” adlı programı hazırlayıp sunan Yakup Sağlam (22) gündemde. Yaptığı neşeli sokak röportajlarıyla dikkat çeken, insanlara “İsmet İnönü CHP"den ihrac edilecekmiş, ne düşünüyorsunuz?” gibi tuzak sorular soran Sağlam, Yılmaz Özdil, Yüksel Aytuğ, Murat Bardakçı, Mustafa Mutlu, Tarık Toros ve Fatih Altaylı gibi gazetecilerin köşe ve programlarına da konu olmuş durumda. Ayrıca sokak röportajları internette de tıklanma rekoru kırıyor...
Yakup Sağlam aslen Erzurumlu ancak Ankara"da doğup büyümüş. Niğde Üniversitesi"nde Radyo ve Televizyon Programcılığı Bölümü"nde okumuş, üç yıldır da orada yaşıyor. Her ne kadar ona “Niğde"nin Acun"u” gözüyle bakılsa da o bu benzetmeyi hiç sevmiyor. Çünkü ona göre o “Niğde"nin Yakup"u”. Peki bu işi neden yapıyor, insanları sorularıyla neden sıkıştırıyor, amacı ne? İşte muzip programcının verdiği yanıtlar...

Ne zamandan beri bu işi yapıyorsunuz?
Aslında ortaokuldayken mahalle maçlarını, okul turnuvalarını anlatmakla başladım bu işe. Festivallerde sunuculuk, liseyi bitirdikten sonra da Ankara"da yerel radyo ve televizyonlarda muhabirlik yaptım. Niğde Üniversitesi"ni kazanınca Niğde TV"ye girdim. Türk halkındaki eksiklikleri görünce
böyle bir program yapmaya karar verdim. “Niğde Konuşuyor” programının adına ilk başta gülenler oldu. Oysa Türkiye"nin konuşması için önce Niğde konuşmalı. Şu anda da Türkiye Niğde"yi konuşuyor. Demek ki doğru yoldayım.

Nereden aklınıza geliyor bu sorular?
Gündemi takip ediyorum ve cımbızla birtakım konular çekiyorum. Çevremdekilere de “Şu soruyu sorayım mı?” diye soruyorum. “Yok artık, bunu da yemezler” yanıtını aldığım an sokağa çıkıp o soruyu soruyorum. “Yemezler, yutmazlar” denen soruları yutturmak benim işim. Sokakta, üniversitede çok malzeme çıkıyor bana. Gençlerin ülke gündemini ne kadar takip ettiğini görüyorum. Ezberci eğitim sistemi insanları unutmaya yönlendiriyor. Bu unuttukları şeyleri ortaya çıkarmaya çalışıyorum. “İsmet İnönü öldü” demektense, “İsmet İnönü CHP"den ihraç edilecek, ne düşünüyorsun?” şeklinde sorular sorarak yorumlar alıyorum ve Türkiye"nin kanayan yarasını ortaya çıkarıyorum.

“KPSS yerine yozlaşmış, ezberci eğitim sistemini tartışsınlar”
Soruyu soracağınız kişileri nasıl seçiyorsunuz?
Bir adamın güzel konuşacağını hissediyorum. “İnönü” sorusuna herkes “Dalga mı geçiyorsun, İnönü öldü” yanıtını verseydi bunu da gururla yayımlardım ama maalesef bu soruyu sorduğum 12 kişiden 11 kişi yaşadığına inandı. “Dinozorlar koruma altına alındı, sizce bu yeterli bir önlem mi?” sorusunu yaklaşık 40 kişiye sorduğumda sadece 4"ü “Ne dinozoru abi?!” demişti. “Hitler İsrail"e savaş açacakmış, ne düşünüyorsunuz?” sorusu karşısında ise bütün üniversiteliler adamın yaşadığını zannetti. “İsrail"e Almanya"dan önce Türkiye savaş açmalıydı” diyenler bile oldu. Amerika"daki Özgürlük Heykeli"nin Türkiye"den kaçırıldığını zannedenler bile var. Özellikle üniversiteli gençlerin bunları bilmemesi çok acı. Referandumla ilgili de hiçbir şey bilmiyorlardı. “Üç maddeyi okudum, onaylamıyorum, aslında bu maddeleri de anlamadım” gibi yanıtlar aldım. Bu cevaplar hiç aklımdan çıkmayacak.

Üniversiteye hazırlanırken bu tarih bilgileri öğretiliyor. Demek aldıkları eğitim hiçbir işe yaramamış...
Öyle gözüküyor. KPSS"yi tartışacaklarına bu yozlaşmış, ezberci eğitim sistemini tartışsınlar. Amacım bu bilgisizliğin gündeme taşınması ve eğitim sisteminin tartışılması. Ülke sorunlarına dikkat çekmeye çalışıyorum. Bazen “Niğde"yi rezil mi etmek istiyorsun?” diye kızanlar oluyor. Niyetim bu değil. Sadece bir şeylerin düzelmesini istiyorum. Ayrıca “Niğde halkı cahil” demek de yanlış çünkü Türkiye"nin dört bir yanından öğrenciler geliyor bu şehre. Ben de bu soruları genellikle öğrencilere yönlendiriyorum. Yani Ankaralı, Sivaslı, Mardinli, Malatyalı, Çanakkaleli, Adanalı, İstanbullu pek çok öğrenci var Niğde"de.

“Çocukken büyüklerim bana çok soru sorardı, şimdi sıra bende”
İnsanlar Niğde"de herhalde artık sizden kaçıyordur...
Kaçmıyorlar ama beni tanıyorlar. “Dinozorcu geliyor”, “İnönücü geliyor” diye takılanlar oluyor. Niğde Valisi Alim Barut bile geçenlerde “Hazreti Adem"in nikah şahidi kimdi? diye sorsana” dedi. Programı izlediğine çok sevindim. Çocukluğumda bana çok soru sorardı büyükler, “İki kere beş kaç?” gibi. Şimdi sıra bende.

“Niğde"nin Acun"u” oldunuz yani...
İşte bu benzetmeyi hiç sevmiyorum. Bunu herkes söylüyor. Acun"u tabii ki çok severim, ikimiz de Erzurumluyuz. Ama başkasına benzetilmek hoşuma gitmiyor. “Niğde"nin Yakup"u”yum ben...

Milliyet