Uzmanlar, güneş çarpmasının hava sıcaklığının 40 santigrat derecenin üzerine çıktığında baş gösterdiğinin bilinmesine rağmen her insanın sıcağa dayanaklılığı çok farklı olduğunu söylüyor. Açık tenli insanların güneşten daha çok etkilendiğini belirten Dr. Fikriye Karamustafa, "Bilhassa çocuk, yaşlılar, kronik hastalığı olan ya da moral çöküntüsü içinde olanlar, güneş az gören ülkelerde yaşayanlar ve açık tenli insanlar daha düşük derecelerde de güneş çarpması yaşayabilirler." dedi.
Güneş çarpmasının uzun süre ve yoğun güneş etkisine maruz kalma durumunda oluşan şiddetli ısının yol açtığı bir nevi doku hasarı olduğunu anlatan Dr. Karamustafa, terlemenin her ne kadar vücut ısısını düşürüyor olsa da bazı durumlarda vücut ısısının düşmesinin mümkün olmadığını söyledi.
Vücut ısısının aşırı arttığı durumlarda, ter bezlerinin aşırı vücut ısısını dengeleyemeyeceğine işaret eden Dr. Fikriye Karamustafa şunları kaydetti: "Vücutta kaldırabileceğinden fazla ısı kalarak hararete dönüşür. Aşırı su kaybından dolayı kan koyulaşır. Bu durumdan genel metabolizma dengesi de etkilenir. Bu süreci mevcut bir enfeksiyon veya kronik hastalık daha da hızlandırır ve ayrıca bulunan ortamdaki havanın nem oranı, durgunluğu, kişinin üzerindeki giysilerin kalınlığı tetikleyici faktörlerdir. Her ne kadar literatürde bu hastalığın hava sıcaklığının 40 santigrat derecenin üzerine çıktığında baş gösterdiği yazsa da, her insanın sıcağa dayanaklılığı çok farklıdır. Korunmadan uzun süre direkt şiddetli güneş ışınlarına maruz kalma durumunda oluşur. Bilhassa çocuk, yaşlılar, kronik hastalığı olan ya da moral çöküntüsü içinde olanlar, güneş az gören ülkelerde yaşayanlar ve açık tenli insanlar daha düşük derecelerde de güneş çarpması yaşayabilirler."

"GÜNEŞ ÇARPMASI BEYİN ÖDEMİNE SEBEP OLABİLİR"
Dr. Karamustafa, güneş çarpmasının 'mide bulantısı, şiddetli baş ağrısı, kafa bölgesinde hararet, baş dönmesi, kusma, iç huzursuzluğu, kalp çarpıntısı, yüksek ateş, kas krampları, genel halsizlik, bilinç bozukluğu' gibi belirtileri olduğunu dile getirdi.
Güneş çarpması durumunda, belirtilerin esas güneş çarpmasından birkaç saat sonra hissedildiğini vurgulayan Dr. Fikriye Karamustafa, "Eğer gölgeye gidilir ve güneşten korunursa bu semptomlar kısa bir süre içinde kendiliğinden kaybolur. Ne yazık ki güneş çarpması kapsamında bazen de ciddi bulgular olabilir. Özellikle şuurda bozukluk ya da bilinç kaybı yaşanabilir. Nadiren de olsa beyin ödemi olup beyinde basınç artışı oluşabilir. Bu durum nefes darlığına, kramp ataklarına hatta komaya kadar ilerleyebildiği için 112 aranarak acil yardım istenmesi gerekir. Küçük çocuklarda bu durum çok hızlı bir şekilde ilerleyebilir, bu nedenle çocuklar güneşten korumadan özellikle yaz aylarında saat 10.00 – 16.00 arasında güneşe çıkarılmamalıdır. Güneş çarpması durumunda panik yapılmamalı, hasta hemen gölge ve havadar bir yere taşınmalı, hastanın kafası ve göğüs kısmı daha yukarıda olmalı. Vücudu sıkan elbiseler gevşetilmeli. Mide bulantısı mevcut ise hasta yan döndürülmeli. Şuur bozukluğu varsa hemen ambulans çağırılmalı. Tıbbi yardım gelene kadar bütün vücudun ıslak bezlerle serinletilmesinde yarar var." diye konuştu.
Güneş çarpmasında, hastanın bilinci yerinde ise sadece ılık su verilmesi gerektiğini hatırlatan Dr. Fikriye Karamustafa, katı yiyecek verilmemesi, daha sonra mineral kaybını dengelemek için 1 litre suya 1 tatlı kaşığı sofra tuzu karıştırılıp 10 dakikada bir yudum verilerek içirilmesini tavsiye etti.