Dijital fotoğraf makineleri son birkaç yılda inanılmaz ölçüde yaygınlaştı. Klasik film kullanan fotoğraf makineleri ise neredeyse tarih oldu.

Bu yeni teknoloji tüketicilerin hizmetine girdiğinden bu yana her üründe olduğu gibi "En iyisi hangisi?" sorusu soruldu. Elbette bunu soran tüketici, elindeki parayla sahip olabileceği en iyi ürünü soruyor. Herkesin bütçesi kendisine göre olduğu için de farklı fiyat aralıklarında, fiyat-performans değerlendirmeleri yapılıyor.

İlk günlerde tüketicilere dijital fotoğraf makinesi satanların en çok vurguladığı şey megapiksel oldu. Daha çok megapiksel daha kaliteli demektir fikri tüketicinin aklına kazındı. Ancak bu kısmen doğru ve tüketiciler de zamanla sadece MP'si yüksek bir fotoğraf makinesinin daha iyi fotoğraf çekmediğini gördü.

Günümüzde megapiksel değerleri belli bir noktaya geldi çattı ama artık artış kaliteye yansımıyor, sadece baskı boyutunu değiştiriyor. O zaman neye bakmak lazım?

Değerlendirmede önemli bir yer tutması gereken değerlerden biri de ISO değeri oluyor.

Yeni çıkan modellerde eskisi gibi megapikselin değil, kolaylık sağlayan teknolojilerin ön plana çıktığı görüyoruz. Gülümseme algılama, gece çekimi gibi özelliklerin yanında ISO değeri de eskisinden daha çok vurgulanıyor.

ISO aralığının genişlemesi, düşük ve kötü ışıklandırmada daha temiz, daha kaliteli fotoğraflar demek. İşte bu yüzden bu yıl çıkacak olan fotoğraf makinelerinin megapiksel savaşı yapmayacağını, ISO savaşı yapacağını, hatta buna çoktan başladığını görmek mümkün. Bu mesele dijital fotoğrafçılıkla ciddi olarak uğraşanlar arasında artık yaygın bir bilgi haline geldiyse de, son tüketicinin de bilgilenmesi gerekiyor. Zaten bu konuda çeşitli uyarılarda bulunmuştuk. / hürriyet