BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile bir araya gelen TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, son günlerde siyasi gerginlik konusu olan hususlarda önemli mesajlar verdi.

Şahin görüşmenin ayrıntıları hakkında basına da bilgi verdi. Son günlerde “iki dilli yaşam” ve “ayrı bayraklı, ayrı parlamentolu demokratik özerklik” gibi taleplerin odağı haline gelen BDP"nin Genel Başkanı Salahattin Demirtaş"la görüşerek, önemli uyarılarda bulunan TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, “Bir takım farklılıklarımız olsa da tek milletiz. Bu konularda çok daha hassas olmalıyız” şeklinde mesaj verdi. Şahin, Diyarbakır"da illegal Demokratik Toplum Kongresi"nin açıkladığı ve “özerk Kürdistan” taleplerinin dillendirildiği sözde çalıştay taslağına da göndermede bulunarak, TBMM dışında siyasi sorunlara çözüm aramanın yanlış olduğunu söyledi.

Şahin, “Sayın Demirtaş"ta Türkçe"nin resmi dil olması dışında başka resmi dil önerilmesi düşüncesi yoktur. "Ancak anadillerin konuşulması, günlük hayatta kullanılması noktasında bizim farklı düşüncelerimiz olabilir. Ama bütün bunları yapacak yer TBMM"dir" dediler. Bu anayasa ve yasalar olduğu sürece benimsesek de benimsemesek de çerçeve budur. Gerekirse, bir şey değiştirilecekse, bunun yeri TBMM"dir. İnanıyorum ki vatanımızın bütünlüğü konusunda hepimiz çok daha dikkatli davranacağız” dedi.

GÖRÜŞMEDE NELER KONUŞULDU?

İki dil tartışmaları sebebiyle TBMM"de BDP"li Selahattin Demirtaş ile bir araya gelen Mehmet Ali Şahin, görüşmede yaşananları şu sözlerle özetledi: “Bizim bir tek vatanımız var. Anadillerimiz farklı olsa da biz tek milletiz. Bu konuda çok daha hassas olmalıyız. İki dil konusu ile ilgili düşüncelerin biraz daha net şekilde ortaya konması ricasında bulundum. Sayın Demirtaş"ta Türkçe"nin resmi dil olması dışında başka resmi dil önermesi düşüncesi yoktur. "Ancak anadillerin konuşulması, günlük hayatta kullanılması noktasında bizim farklı düşüncelerimiz olabilir. Ama bütün bunları yapacak yer TBMM"dir" dediler. Bu sözü önemsiyorum ve arkalarında durmalarını temenni ediyorum. İnanıyorum ki vatanımızın bütünlüğü konusunda hepimiz çok daha dikkatli davranacağız. Lüzumsuz gerginliklere yol açıcı söz ve davranışlarda bulunmamaya hepimiz özen göstermeliyiz temennisinde bulunduk.”

DAHA SIK GÖRÜŞME TALEBİNDE BULUNDULAR

Şahin, Demirtaş"ın daha sık görüşme talebinde bulunduğuna da dikkat çekerek, “Bundan sonra daha sık görüşelim, bir takım yanlış anlaşılmalar oluyor, biz de meramımızı yüz yüze ortaya koymuş oluruz" talebinde bulundular, ben de memnuniyetle kabul ettim” dedi.

DEMOKRATİK TOPLUM KONGRESİ

DTK"nın faaliyetlerinin ve aldığı kararların da görüşmede gündeme geldiğini belirten Şahin, “Demokratik Toplum Kongresi"nin bir platform olduğunu ve partileriyle organik bağlarının olmadığını ifade ettiler. "Orada konuşulanlar sadece fikir tartışmasıydı, bu konuda yasa çıksın diye teklif edilmesi söz konusu değil. Tamamen bizim dışımızda sivil bir inisiyatiftir" dediler” diye konuştu.

DEMİRTAŞ: “TBMM"DE İKİ DİL TALEBİMİZ YOK”

BDP Genel Başkanı Demirtaş ise, “TBMM"de "iki dil" gibi bir talebimiz yok. Kürtçe ile ilgili sorunların çözülmesi konusunda dikkati çekme adına arkadaşlarımız birkaç cümle Kürtçe konuştular” dedi.

Demirtaş, TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin ile yaptığı görüşmenin ardından, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, Şahin"i, son günlerde basın üzerinden karşılıklı yapılan açıklamalar sebebiyle ziyaret ettiklerini söyledi. Basın üzerinden yürüyen tartışmanın yanlış anlaşılmalara mahal verebileceğini dile getiren Demirtaş, bu durumun aynı zamanda, Meclis Başkanlığı gibi herkesi temsil eden bir kurumun gereksiz bir şekilde taraf olmasına ve yıpranmasına neden olabileceğini düşündüklerini söyledi.

“ÇÖZÜM YERİ TBMM”

Görüşmede, Türkiye"nin temel sorunlarının çözüm yerinin TBMM olduğu düşüncesini paylaştıklarını dile getiren Demirtaş, şunları kaydetti: “Biz, siyasi partilerin, Türkiye"nin ciddi sorunlarına çözüm arayışı yolunda önlerinin kesilmemesi, tartışmaların, şiddet ve ırkçılık içermedikçe özgür bırakılması gerektiğini söyledik. Tam da barış arayışlarının güçlendiği dönemde, demokratik siyasete güç vermenin daha doğru olacağını ifade ettik. Partimizle ilgili yapılan çalışmalarda eğer yanlış anlaşılma varsa bunu yüz yüze konuşarak anlatabileceğimizi belirttik.”

DEMOKRATİK ÖZERKLİK KİTAPÇIĞI

Demirtaş, DTP döneminde Parlamento"ya sundukları “Demokratik Özerklik” kitapçığını, Şahin"e tekrar verdiklerini de söyledi. Demirtaş, siyasi tartışmaların muhataplarının siyasi partiler, sivil toplum örgütleri, medya ve toplum olduğunu ifade ettiklerini, ordunun ve Meclis Başkanlığı"nın, doğrudan siyasi partileri hedef alan açıklamalarının siyasete zarar verdiğini belirttiklerini söyledi.

DİYARBAKIR"DAKİ TASLAK METİN

Demirtaş, Diyarbakır"da çıkan taslak metinle ilgili olarak ise şunları kaydetti: “Diyarbakır"da tartışılan taslak metin de bir çalıştaya, bir tartışma platformuna bir grup arkadaşın sunduğu tartışma metnidir ve üzerinde çok sayıda tartışma yürütülmüş, eleştiriler olmuş, izaha, düzeltmeye muhtaç yerlerin olduğu ifade edilmiştir. Orada bir karar alınmış gibi yansıtılması doğru değil. Sonuçta yerinden yönetim modeline Türkiye geçecekse bunun için anayasa değişikliği gerekiyor. Bu anayasa değişikliği olmadığı müddetçe idari yapıda herhangi bir değişikliğin olması mümkün değil. Bu, bizim talebimiz ve ısrarımızdır. Elbette ki bunun mücadelesini sürdüreceğiz. Biz, BDP olarak Türkiye"ye yerinden yönetim modeli vadediyoruz. Türkiye büyük bir ülke, coğrafya olarak büyük bir ülke, bu ülkenin yalnızca Ankara"dan yönetilmesi artık mümkün değil. Herkesin tartışmaya katkı sunması lazım.”

MECLİS KÜRSÜSÜ KÜRTLERİN DE KÜRSÜSÜ

Soruları da cevaplayan Demirtaş, Şahin"in “BDP milletvekilleri Kürtçe konuşmaya devam ederlerse olacaklara katlanırlar” dediğinin belirtilmesi üzerine, Şahin ile karşılıklı görüş alışverişinde bulunduklarını kaydetti. Demirtaş, “BDP"li milletvekillerinin Genel Kurul"da Kürtçe konuşma dayatması ve ısrarı yoktur. Bir konuya, bir soruna dikkat çekmek istemişlerdir. Meclis kürsüsü sorunların dile getirildiği yerdir. Meclis kürsüsünde milletvekilleri bunları dile getirirken çeşitli yol ve yöntemler kullanırlar.

Ana dilinden de birkaç cümle sarf etmek, ifade etmek kıyameti koparmaz. Bu Meclis kürsüsü Kürtlerin de kürsüsüdür. Dolayısıyla hoşgörüsüzlük ve tahammülsüzlüğü yadırgıyorum. Kimse kusura bakmasın ama Meclis kürsüsünden ne küfürler savruluyor. Sarhoş sarhoş konuşmalar yapılıyor. Bu normal oluyor da 20 milyonluk bir halkın ana dilinde iki cümle kullanıldı diye neredeyse ordu darbe yapacak. Olacak iş mi bu? Bunu anlatmaya çalışıyoruz. Bu, son derece normal bir şeydir. Ve bu konuda BDP"li milletvekilleri zaten dikkatlidir. Meclis kürsüsünden derdini, çözüm önerilerini anlatmaya çalışıyor arkadaşlarımız” diye konuştu. Demirtaş, “Bu süreçteki eylem planınız İmralı"nın çizdiği yol haritasına uyuyor mu?” sorusuna ise “BDP"nin parti programına bakarsanız orada yol haritasını görürsünüz” cevabını verdi.

BÖLGE MECLİSLERİ ÖNERİSİ

Öte yandan İstanbul"da “Kürt Sorunu” konulu toplantıda konuşan Demirtaş, “Demokratik özerklik projesi aynı zamanda Türkiye"de ayrılık veya bölünme kaygılarını ortadan kaldıracak. Bu model, Türkiye"nin demokratikleşme sürecine de hizmet edecek.Türkiye 20-25 idari bölgeye ayrılabilir. Biz il genel meclisleri ile TBMM arasında bir yerde konumlanan "bölge meclisleri" öneriyoruz” dedi.

Bölgedeki Kürtlerin asimilasyona maruz kaldığını iddia eden Demirtaş, “Her Kürtün devlet ile kuracağı statünün vatandaşlık statüsü olacağını” ifade ederek, “Bir halk olarak Kürtlerin statüleri belirlenecekse onun da özerk bir yönetim statüsü ile yapılması gerektiğini” öne sürdü.

Her “bölge meclisi”nin Türkçe"yi resmi dil olarak kullanacağını ve Türk bayrağı yanında, kendilerini temsil eden bir bayrak ve flama da kullanabileceğini söyleyen Demirtaş, bu modelin Ortadoğu"da da bir barış alanı oluşturacağını, aynı zamanda Türkiye"de terörün bu sayede sona ereceğini iddia etti.