Okan Bayülgen, avukatı aracılığı ile Tolga Çevik, Reklam Denetim Üst Kurulu, Reklamcılar Derneği, TRT ve reklamı yapan ajansa ihtar göndermek için işlemleri başlattığını ve dava açacağını söyledi. Günaydın'dan Rahşan Gülşan'ın yazdıklarına göre tazminat arayışında olmayan Bayülgen, ihtar belgesinde tüm bu ürünlere, "Bu fikir Okan Bayülgen'den alınmıştır" ibaresinin düşülmesini istiyor.

İşte Okan'ın açıklamaları: "Amacım genç bir oyuncunun parasını almak değil. Benim genç insanlarla bir derdim yok. Türkiye bilgi çağını fikir hırsızları ile yakalayamaz. Fikir hırsızlarının, 'fikir hırsızı' olarak damgalanması gerekir. Bir genç oyuncu 'gece yattım, sabah kalktım' diye format üretemez. Bunu sahne sanatlarının doğasına aykırı bulduğum için, sahne sanatları yapmış bir kişiye bir fikrin, gece yatıp sabah gelemeyeceğini, bunların ancak yaşayan veya yaşamayan sahne adamlarının yaptıkları işlerin tekrarı ya da esinlenmesi olabileceğini düşündüğüm için bu mücadeleyi başlatıyorum. Talebim, arkadaşın işine engel olmak değil."

"Bu arkadaşı, yararlandığı kaynakları açıklamak zorunda bırakmak. Bugüne kadar hep destek olmaya çalıştığım genç insanlar, kaynaklarını açıklamasalar bile 'ben buldum, ben buldum' gibilerden yalancılık yapmasınlar. Ben Televizyon Çocuğu'nun ismini koyarken bilmediğim halde sonradan bunun eski bir Müjdat Gezen filminin adı olduğunu öğrendim. Ve sonra bunu hem programımda hem de röportajlarımda defalarca söyledim. Bu arada Zaga döneminde bu formatı uyguladığımız Engin Günaydın'ı konu ile ilgili olarak aramadım. Çünkü kendisi şu anda bu kişi ile aynı çatı altında çalışmaktadır. Bu nedenle ondan bir açıklama beklemiyorum. Davayı şimdi açtım çünkü fikri kendi adına tescil ettirmesi, TRT'ye transfer olurken Salih Kalyon'a yaptıkları ve şimdi de fikri reklam amaçlı kullanması yüzünden şimdi geçtim harekete" dedi.