Ülke olarak 24 Haziran seçimlerine kilitlenmiş haldeyiz.
Önümüzde Türkiye’nin siyasi tarihinde pek çok ilkin gerçekleşeceği bir yarış var.
Hal böyle iken ve konu Recep Tayyip Erdoğan’ın seçimi olunca; bu seçim ile ilgilenmeyen yok gibi görünüyor.

İttifaklar oluştu. Siyasi partiler aday tanıtımlarını yaptı.
Şimdi proje ve vizyonların yarıştırılma sürecini yaşıyoruz...
Liderlerin beceri ve cesaretlerini ortaya koymalarını beklemek seçmenlerin hakkıdır... Değil mi?

Hangi parti olursa olsun ülkemin menfaatine projelerin hepsi kıymetli...
Düşman kuvvetler değil aynı ülkenin partileri ve onların temsilcileri arasındaki demokratik bir yarış söz konusu.
Siyasi ahlak ve edebin sınırlarını aşmadan hepsini dinleriz...

Ancak bu seçim arifesinde proje ve vizyondan bahseden yok. ERDOĞAN düşmanlığı yaparak oy koparmak da nedir yahu...

Rakibiniz Erdoğan değil ki...

Siz birbirinizin rakibisiniz.


Ya dediğiniz gibi olursa..

Başkanlık ikinci tura kalırsa...

Hanginiz ikinci turda olacaksınız?
Siz CHP ve İP lideri birbirinizin rakibi değil misiniz?

Kim en çok anti-Tayyipcilik propagandası yapıyor ise o mu yarışın ikincisi olacak?

Görüyorum ki rüyalarında bile birleşmeyecek liderler Erdoğan düşmanlığında birleşmişler..
Birbirlerinin rakibi olduklarını unutacak kadar...

16 yıllık bir iktidarda hata yapmamak mümkün mü? Hiçbir şey yapmazsan hatan da olmaz. AK PARTİ çok iş yapmıştır. Hatalar da olmuştur bunca kritik kararların, küresel oyunların arasında. Fakat yüzlerce faydalı hizmetlerin inkarı nankörlüktür.

Muhalefetin kendi aralarında tek yarışı var.
“Kim Erdoğan’ı daha az seviyor,
Kim daha çok
hazmedemiyor”
yarışı...
"Ben senden daha çok ANTİ-TAYYİPÇİYİM" diyerek proje konuşulmuyor, duygu şiddetinin yarışı içindeler.
Bu mudur siyaset, ideoloji, demokrasi...

Birbirine ters iki partiyi bir araya getiren sebep Tayyip Erdoğan hazımsızlığından başka şey değil ne yazık ki...

Kısa bir süre önce bu kadar yetkiyi babama vermem diyerek başkanlık sistemine hayır oyu verdiren onlar değil miydi?

Tek adamlık dediler,
diktatör dediler.
Üstelik SEÇİM arifesinde söylediler.

Diktatörlükte oy vermekle zaman kaybedilmez...

Diktatör olan seçime girmez...

Benim merakım ne zaman birbirine gireceği...
Seçime bir hafta kala asıl rakiplerinin Erdoğan değil,
birbirleri olduğunu fark edecekler.
O zaman bu dostlukları nasıl şekil alacak?
Oyun bozulacak mı?

Anketler de gösteriyor ki Recep Tayyip ERDOĞAN, Türkiye Cumhuriyetinin ilk başkanı olacak.
Bu sonuç AK PARTİ seçmeninin hatası değildir. CHP, İP yönetiminin başarısızlığı, siyasi analizinin ve çözüm yollarının enfeksiyonlu olmasından kaynaklıdır.

Sözlerimi Platon’un güzel ve özet tespiti ile bitireyim.

İnsanlar bireysel olarak hatalı kararlar verebilirler ama efkârı umumi genelde doğrudur.

Halkımızın % 52 umumi ve doğru kararı ile RECEP TAYYİP ERDOĞAN, TÜRKİYE CUMHURİYETİNİN İLK BAŞKANI olacaktır.

24 HAZİRAN SEÇİMLERİ ÜLKEM İÇİN HAYIRLI OLSUN...

 

Aydınpost ANDROID'de TIKLA İNDİR!   Aydınpost APPSTORE'da TIKLA