Statükoyu muhafaza etmek için hiçbir çıkarınız yok. Bu teknolojik ilerleme için çok büyük şanstır
 
Dünyaca ünlü satranç ustası Garry Kasparov, Türkiye’nin teknolojiye ağırlık verebileceğini bu konuda da önemli rol alabileceğini belirterek, “Siz şanslısınız. Doğal kaynaklarınız yok, petrolünüz yok. Statükoyu muhafaza etmek için hiçbir çıkarınız yok” dedi.
 
Kasparov, Kurumsal uygulama yazılımları sağlayıcısı SAP’ın Avrupa, Ortadoğu ve Afrika (EMEA) bölgesindeki en büyük etkinliği olan ve 4000 katılımcılının bulunduğu “SAP Forum 2011’’ forumuna katıldı ve konuşma yaptı.
 
Daha öncede Türkiye’ye gelen Kasparov, “Bu büyüyen şehrin tüm enerjisini ve bu ülkenin dinamizmle dolu olduğunu ve geliştiğini görmek de çok önemli” sözleriyle konuşmasına başladı. Satranç ustası, Türkiye’nin 2015’e kadar Avrupa Birliği’ne katılıp katılmayacağı konuşuluyordu. Şimdi konu 2015’e kadar AB kalacak mı?’’ diye de sordu.
 
Karar verme süreci DNA gibi tektir
Hayatı boyunca teknoloji ve yenilikçiliği satranç oyununa uyguladığını söyleyen Kasparov, “Herkes bana başarının sırrını sormaya başladı. Aslında çok iyi bir hafızam yok ama çoğu insandan daha iyi. Belki eşim de size randevularımı ve doğum günlerini unuttuğumu söyleyecektir’’ dedi. Satranç kariyerindeki istatistiklere bakıldığında 89 binden fazla hamle yaptığını söyleyen Kasparov, her hamlenin farklı bir karar olduğunu da vurguladı. 
 
“Karar vermekle ilgili bir kitap yazmaya karar verdim” diyen Kasparov, bu kitabın 25 dile çevrildiğini, kitabının kendi karar verme aşamasıyla ilgili tecrübelerini kapsadığını anlattı. Kasparov, “Karar verme süreci tektir aynı DNA ve parmak izi gibidir. 
 
Hepimiz farklı davranırız. Siz kendi güçlerinizi ve zayıflıklarınızı bulmanız lazım. Karar vermenizin temeli budur. Sizin kendi özünüzü öğrenmeniz ve daha sonra karşınızdaki rakibe bakmanız gerekiyor’’ dedi. Kararın hepsinin sadece insanlar tarafından verilmediğini, bilgisayarların günümüzde analiz konusunda insanların vazgeçilmez bir parçası haline geldiğini ifade eden Kasparov, “Makineleri bizim gibi düşünmeye sevk etmek yerine aslında iki tarafı bir araya getirebilecek bir fırsat arayabiliriz’’ önerisinde bulundu.
 
taraf