Gelişmelerden anında haberdar olmak için Google News'te
Aydınpost'a abone olun
Aydınpost'a Google News'te abone olun
Liseyi imparatorluğa sadakat yemin etmiş gençler yetiştirmeyi amaçlayan Friedrich Wilhem Gymnasium'unda tamamlar. Tarihin en eleştirel ismini yetiştiren bu okulda klasik eğitimin yanında bir kaç dili yetkin şekilde öğrenir. Sheakspear hayranlığının temelleri burada atılır.
1835'de babasının muhalefetine rağmen felsefe ve edebiyat öğrenimi görmek için Bonn Üniversitesi’ne kaydolur. Devrimci şiirler okuyup, sokaklarda taşkınlık yaptığı iki sömesterın ardından Berlin Üniversitesi’ne geçer.
1836'da "Trier'in en güzel kızı" ve çocukluk aşkı Jenny von Westphalen ile nişanlanır. Uzatmalı bir nişanlılıktan sonra Jenny'le evliliğinden 7 çocuk sahibi olarak aile geleneğini sürdürecektir. Aynı yıl Berlin Üniversitesi’nde babasının istediği hukuk eğitimine başlar.
Berlin Üniversitesi’ndeki yılları gelecekteki düşüncelerinin ana çizgisini oluşturur. Aralarında B. Bauer ve L. Feuerbach gibi isimlerin de bulunduğu Doktorklub, yani genç Hegelcilere katılır. Hegelci diyalektiği tarihsel bir materyalizmle okumakta bu radikal grubun ötesine geçer.
Bu arada içindeki şair de çalışmaya devam eder. “Skorpiun und Felix” isimli mizahi bir roman, “Oualanem” isimli bir drama ve büyük aşkına adadığı birçok şiir kaleme alır. 1840'da Bauer'le birlikte Hegel'in “Din Felsefesi Dersleri”ni düzenler.
1841'de Demokritos ile Epikouros'un Doğa Felsefelerindeki Ayırım'la doktorasını tamamlar. İki antik filozofun görüşleri bağlamında hareketli bir doğa anlayışı öngören bu çalışma adeta Marx'ın dinamik tarih anlayışının geçeceği yolları çizer.
1843'de Paris'teki radikal bir işçi gazetesi Alman-Fransız Yıllıklarında editörlük yapar. Sonradan ütopyacı olarak niteleyeceği Fransız sosyalistleri ile temaslarda bulunur. Her şeyi alt üst eden Paris, Engels'le hayat boyu sürecek sıkı bir dostluğa ev sahipliği yapar.
Burada geçirdiği iki yıl Marx'ın külliyatında bir dönüm noktası olur. 1842'de yayınlanan Hegel'in “Hukuk Felsefesinin Eleştirisi” afyon metaforu eşliğinde proleteryanın devrimci gücünü ilan ederken 1844 “El Yazmaları” kapitalist antropolojinin temellerini ustaca soruşturur.
1845'de Prusya hükümetinin iade talebi nedeniyle Paris'ten Brüksel'e geçer. Bu geçiş kariyerinde "epistemolojik bir kopuş"un başlangıcı olur. İdealist felsefeyle ciddi bir hesaplaşmaya girişen Marx, kendi tarihsel materyalist yorumunun temellerini atar.
Kutsal Aile'de Genç Hegelci arkadaşlarıyla arasındaki son düşünsel bağları koparır. Engels ile birlikte, İngiliz sosyalist hareketi ile temaslarda bulunduğu ve işçilerin yaşamını yakından gözlemlediği Londra ve Manchester gezisi kritik anlardan biri olur.
Kışkırtıcı düşünceler ve heyecan verici bir üslupla kaleme aldığı “Alman İdeolojisi”, geleneksel felsefenin iktidarı meşrulaştırmasına karşı eleştirel bir yorumdur. “Felsefenin Sefaleti”nde (1847) Proudhon'un iyi niyetli ancak küçük burjuva yanlısı görüşlerini eleştirir.
1848'de Engels ile birlikte tarihteki tüm çatışmaların aslında bir sınıf çatışması olduğunu savunan “Komünist Manifesto”yu yayınlar. Burjuvaziye yazılmış hem en büyük methiye hem de en meydan okuyucu ihtar olan bu küçük metin, 1848 devriminin açığa çıkardığı krizlerin sözcüsüdür.
Proleter devrim mücadelesini desteklemek adına kısa bir süre ana vatana geri döner. Babadan kalan zenginliği Neu Rheinische (Yeni Ren) gazetesine harcamasına rağmen beklediği desteği göremez. Kralın meclisi tasfiyesi üzerine Alman işçi sınıfından ümidi keserek İngiltere’ye gider.
1849'da ömrünün geri kalanını geçireceği Londra’ya gelir. Endüstriyel üretimin burada eriştiği seviye devrim düşlerini diri tutarken Marx kendini komünist partinin örgütlenmesine ve işçilerin eğitimine hasreder. New York Tribune gazetesinde güncel siyasete dair yazılar yazar.
Şubat devriminin muhalif güçleri oyun dışı bırakan iktidar düzeni, onu reel siyasetle hesaplaşmaya iter. “Fransa'da Sınıf Mücadelesi”nde (1850) yıkımlardan beslenen bir devrimin tarihe geçişini kaydeder. “18. Brumaire”de (1852) güncel olayların ardındaki tarihsel mekanizmayı gösterir.
“Grundrisse ve Ekonomi Politiğin Eleştirisine Katkı”da sermayenin tarihsel ve toplumsal olarak kendini nasıl örgütlediğine odaklanır. Kapitalist ilişkileri piyasanın arz-talep dengesinden öteye taşıyan bu metinler başyapıtı “Kapital” için sıkı birer prova olur.
1864 yılında Londra'da proleterleri ulus ötesi bir birlikte toplamak adına I. Enternasyonel düzenlenir. 1867'de fosiller ve antika eserleriyle bilinen British Museum'un okuma odaları başyapıtı Kapital'e ve onun radikal gelecek görüşüne ev sahipliği yapar.
1871 Paris Komünü, işçi sınıfın tarih beklenen sonu getirdiğine dair üç aylık bir his yaratır. Komünün kanlı bir şekilde bastırılmasının ardından işçilerin mağlubiyetinin nedenlerini ve gelecek yapılanmasını konu alan “Fransa'da İç Savaş”ı kaleme alır.
1875'de Alman Sosyal Demokrat Hareketinin talebi üzerine yazdığı “Gotha Programının Eleştirisi”, "herkesten yeteneğine herkse ihtiyacına göre" şiarı ile proleterya diktatörlüğü ve kapitalizm sonrasında komünist düzen gibi netameli mevzuları ele alır.
Karl Marx, bitmeyen çalışma azmi, çığır açıcı eserleri ve dünyayı daha iyi bir yer yapmak isteyen politik aktivizmi ile tarihe damgasını vuran düşünürlerden biri olmuştur.