Basın özgürlüğü ve kamu yararına dikkat çeken Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, “Basının olayları izleme, araştırma, bilgilendirme, öğretme, yönlendirme ve aydınlatma gibi görevleri vardır. Bunun için temel ölçüt kamu yararıdır” dedi.

ZENİT ŞİKAYET ETTİ

4. Hukuk Dairesi söz konusu kararı Hrant Dink suikasti sonrası polis muhbiri Erhan Tuncel ile telefon görüşmeleri medyada yer alan polis memuru Muhittin Zenit'in şikayeti üzerine açılan davada verdi. Muhittin Zenit, Erhan Tuncel ile yaptığı görüşme bilgilerinin kamuoyuna yansımasından sonra soruşturmada gizlilik kuralının bozulduğunu ve kendisinin hedef durumuna getirildiğini iddia ederek bazı gazete ve televizyonlar aleyhine manevi azminat davası açtı.

BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNE VURGU

Ankara 13. ve 22. Asliye Hukuk Mahkemeleri Muhittin Zenit'i haklı buldu. Dava temyiz üzerine Yargıtay'a gitti. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi yerel mahkemelerin verdiği kararları oybirliğiyle bozdu. Daire bozma gerekçesinde basın özgürlüğü ve kamu yararına dikkat çekti:

“Basın özgürlüğü Anayasa'nın 28. maddesi ile düzenlenmiştir. Bu düzenleme basının özgürce yayın yapmasını güvence altına almıştır. Bu düzenleme çercevesinde halkın özgürce toplumda meydana gelen olaylardan bilgi sahibi olması gerekir. Basının olayları izleme, araştırma, bilgilendirme, öğretme, yönlendirme ve aydınlatma gibi görevleri vardır. Basın objektif sınırlar içinde yayın yapmalı. Bunun için temel ölçüt kamu yararıdır. Ayrıca o anda ve görünürde var olup sonradan gerçek olmadığı anlaşılan olayların yayınından da basın sorumlu tutulmamalıdır.”

KİŞİLİĞE BİR SALDIRI YOK

“Olayda davacı ile dava dışı olan Erhan Tuncel'in arasında bir telefon görüşmesi yapıldığı ve bu görüşmenin içeriği çekişmesizdir. Yayında yer alan cinayet konusu yoğun tartışmalara konu olmuştur. Yazının gerçek ve güncel bir konuya ilişkin olup yayınlanmasında kamu yararı bulunduğu konunun önemi ve değeri göz önünde tutulduğunda düşünsel bağlılığın da korunduğu sonucuna varılmaktadır. Bu yüzden davalılar yönünden de hukuka uygunluk nedenlerinin bulunduğu ve böylece davacının kişilik haklarına saldırıya uğramadığı benimsenmelidir.”

ERGENEKON YAZILARI CEZA GETİRMİŞTİ

İstanbul 2. Asliye Hukuk Mahkemesi de 'Operasyon Ergenekon' adlı kitabında 'soruşturmanın gizliliğini ihlal ettiği' ve 'adli yargılamayı etkilemeye teşebbüs' ettiği iddiasıyla Star Gazetesi Ankara Temsilcisi Şamil Tayyar'ı 1 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırmıştı. Mahkeme Tayyar'a yönelik cezayı ertelemişti.

'Direk kafaya sıkmışlar'

Polis memuru Muhittin Zenit'in polis muhbiri Erhan Tuncel'le yaptığı ve medyaya yansıyan söz konusu telefon görüşmesinin dava dosyasında yer almadığı da ortaya çıktı. Zenit'in açtığı tazminat davası nedeniyle Ankara 2. Asliye Hukuk Mahkemesi, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ne müzekkere yazarak görüşmenin kayıtlarını istedi. Mahkeme dosyada böyle bir görüşme olmadığını bildirdi. Suikast sonrası yapılan ilginç görüşmenin bir bölümü şu şekildeydi:

Erhan Tuncel: Zeynel diye bi çocuk vardı da. Sonra bi tane daha çıktı da, zannetmiyorum. Yani vurulacak şekil belliydi, eğer öyleyse bunlarla alakalıdır da, zannetmiyorum.

Muhittin Zenit: Ne oğlum, direk kafaya sıkmışlar.

Erhan Tuncel: Öldü mü?

Muhittin Zenit: Tabii canım. Tek farklılık, kaçmayacaktı ama bu kaçtı.

Erhan Tuncel: Yakalandı mı peki?

Muhittin Zenit: Yok canım.

Erhan Tuncel: Yok abi, yok kesinlikle. Eğer bizle alakalıysa araştırırım ederim getirir uygun bir şekilde size de teslim ederim yani.

Muhittin Zenit: Ulan oğlum niye getiriyorsun. Getirmenin ne gereği var./yeni şafak