21 Nisan 2021’de göreve başlayan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, pandeminin çok sert geçtiği bir zaman diliminde işe koyuldu. Bir yandan Çalışma Bakanlığı ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın ayrılma süreci devam ederken ülke Karadeniz’de sel, Akdeniz ve Ege’de yangınlarla sıkıntılı günler yaşıyordu. İlk dönemi ‘kriz yönetimi’ne ayırdıklarını söyleyen Derya Yanık, tabii afetlerle mücadele ve pandemi sürecinin yönetimi konusunda sınavlarını alınlarının akıyla verdiklerini söyledi. 

GURUR DUYULACAK AŞAMA KAYDETTİK

Bakanlığın 20 yıldır AK Parti Hükümetleri döneminde sosyal politika üretme ve bunu sosyal hizmete dönüştürme noktasında aralıksız biçimde çalıştığına dikkat çeken Derya Yanık, başlanan ve gelinen nokta düşünüldüğünde tüm toplumun çok daha ileri bir gelişmişlik düzeyine geldiğine inandığını belirterek hedeflerini şu sözlerle anlattı: “Bizim hedefimiz 85 milyon insanımıza ihtiyaç duyduğu anda layık olduğu hizmeti vererek mutlu etmek. Aile, çocukların hayata hazırlanması, engellilerin hak temelli ihtiyaçlarının sağlanması için bütün gücümüzle mücadele ediyoruz.”

FAİL ODAKLI MÜCADELE HAYATA GEÇTİ

Sosyal destek paradigmasını tamamen değiştirdiklerini vurgulayan Bakan Yanık, “Sadece yoksulluk üzerinden sosyal destek mekanizması tanımlamıyoruz artık. Refah paylaşımı üzerinden sosyal yardım bakışı geliştirip uyguluyoruz. Çok geniş bir veri havuzumuz var. Biz tespit ediyoruz, takip ediyoruz. Gerekeni yapıyoruz. Başka konular karşımıza çıkarsa ilgili bakanlıklarla paylaşıyoruz” dedi. Türkiye’de kadına şiddetin önlenmesi konusunda ortak bir bilinç geliştirmek için büyük çaba harcadıklarını söyleyen Yanık, “Bu konuda önemli bir noktaya geldik. Fail odaklı şiddetle mücadeleyi başlattık. Pilot il olarak seçilen Ankara’da 315 kişiye öfke kontrolü eğitimi verildi. Şiddetle mücadelede sıfır tolerans ilkesiyle hareket ediyoruz. Tamamen bitene kadar şiddetle mücadelemiz sürecek” şeklinde konuştu.

TÜRKİYE PANORAMASI HAZIRLANIYOR

Kooperatifler yoluyla kadınların desteklenmesi noktasında 800’ün üzerinde kooperatif aracılığıyla Türkiye’nin dört bir yanında kadınların ev eksenli üretim çalışmalarını ekonomik değere dönüştürdüklerini vurgulayan Bakan Yanık, “Çok etkileyici, çok göz yaşartan hikayeler var. Her biri ayrı bir kahramanlık hikayesi her yönüyle” dedi. 2022’yi ‘Aile eksenli’ bir sene olarak tanımladıklarını belirterek, “2021-2022 bizim için araştırmalar dönemi aslında. Türkiye aile yapısı araştırması, üniversite gençliği profil araştırması, ergen profil araştırması, kadına yönelik şiddetin sebeplerinin araştırılması, boşanma sebeplerinin araştırılması gibi çalışmaları yürütüyoruz. Çıkaracağımız Türkiye Panoraması ile hizmetlerimizin toplumda nasıl karşılık bulduğunu göreceğiz. Bu verilerle politikalarımızda güncellemeler yaparak ilerleyeceğiz” ifadesini kullandı.

KAPI KAPI DOLAŞMAK BİTTİ

2002’den bu yana talep odaklı sosyal hizmetten arz odaklı hizmet sunumuna geçtiklerine dikkat çeken Derya Yanık yaşanan dönüşümü şu sözlerle anlattı: “Daha önce bir vatandaşımız engelli çocuğumuzun bakımı için kapı kapı dolaşmak zorunda kalıyordu. Biz ise hane hane ziyaret edip profili ortaya çıkardık. Tüm ihtiyaçları belirleyip ona göre aksiyon alıyoruz.” Muhalefet partilerinin “Eskiden bu kadar yoksulluk yoktu” eleştirilerine ise şu cevabı verdi: “Eskiden arayıp bulunmuyordu. Biz arayıp bularak ihtiyaç duyulan hizmeti veriyoruz.”

SORU SORAN ÇOCUKLAR ARZULUYORUZ

Çocukları koğuş tipi sistemden ‘çocuk evleri’ne taşıdıklarını söyleyen Derya Yanık, “Çocuk evlerimizde en fazla 6 çocuk kalıyor. Kardeşleri birbirinden koparmıyoruz. Eğitimlerini çok yakından takip ediyoruz. Her evimize bir kütüphane yaptırıyoruz. Çocuklarımızın sadece akademik çalışmaları ile değil okuyan, soru soran, araştıran insanlar olmasıyla ilgileniyoruz. Üniversiteye giren 742 çocuğumuzdan 312’si sınavı kazandı. Bu bizi çok mutlu etti” şeklinde konuştu.

ÇOCUKLARIMIZI İYİLEŞTİRİYORUZ

Travma geçiren çocuklar için ‘Teröpatik Bakım’ modelini hayata geçirdiklerini söyleyen Bakan Yanık, “Modelin nihai amacı çocukların olumlu ilişkilerini güçlendirmek, onları rehabilite etmek. Birkaç pilot bölgede çalışmalar sürüyor. Çocuklarımızı iyileştirmek için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz ve yapacağız” dedi. Türkiye’nin çocuk profili araştırmasını da 2023’ün ilk çeyreğinde tamamlamayı planladıklarını anlattı.

GÖZLERİ DOLARAK ANLATTI

Görev yaptığı dönemde kendisini en fazla etkileyen olayı sorduğumuzda gözleri dolan Bakan Yanık, her bir başlığın çok özel olduğunu vurgulayıp Malatya’da kayısı üreten bir çiftin don nedeniyle yaşadığı zorlu süreci şu sözlerle anlattı: “ Üç çocukları olan bir aile Malatya’da kayısı yetiştirerek hayatlarını sürdürüyorlardı. Kışın yaşanan don nedeniyle çok zor bir duruma düşürüyorlar. Evin hanımı evlere temizliğe giderek ailenin bütçesine katkıda bulunuyor. Bir gün internette küçük mikro krediler verildiğini ve mantar yetiştiriciliği yapıldığını görüyor. 80 TL’sini bankaya yatırıyor. Kendisine ürünler gönderiliyor. Geçen sene görüştüğümüzde tonlarca mantar üretiyordu. Bizden tesis kurmak için destek istedi.”

“BAKANIM BENİ TANIDINIZ MI?”

Çocuk evlerini ziyaretlerinin birinde tanıştığı küçük bir kızla bir Ramazan iftarı programında karşılaşınca yaşadıklarını ise şöyle anlattı. “ Ziyaretimizde sohbet edip eğlenmiştik. Program için salona girdiğimde bir ses duydum. Küçük çelimsiz bir kız çocuğu bütün gücüyle bağırıyordu: “Bakanım beni tanıdınız mı?” diye. Baktım bizim ufaklık. Hemen yanına gidip, “Nasıl tanımam seni” dedim. Öyle mutlu oldu ki programın sonuna kadar “Bakanım beni tanıdı” diye etrafına anlattı.

BAKAN TEYZE’YE KISKANÇLIK MEKTUBU

Kalabalık bir aile olduklarını söyleyen Derya Yanık, en geç 2 ayda bir Adana’da Pazar kahvaltıları yaparak hasret giderdiklerini söyledi. Yoğun tempo nedeniyle kimi zaman da görüntülü görüşme ile yetindiklerini söyleyen Bakan Yanık, 5 yaşındaki yeğeni Bora’nın kendisine yazmak istediği mektubu ise şu sözlerle anlattı: “Küçük yeğenlerim var. 5 yaşında ikizler. Birinin ismi Bora diğerinin ise Batu. Bora, Batu’ya göre daha duygusal. Geçen ziyaretimde üzerinde fotoğrafım olan bir çocuk dergisini onlara götürmüştüm. Bora, kapakta çocuklara sarıldığım fotoğrafı görünce beni kıskanmış. Hemen annesine gidip, ‘Teyzeme mektup yazalım’ demiş. ‘Teyzecim seni çok seviyorum’ yazdırmış annesine. Beni diğer çocuklara kaptırmak istemiyor. (Gülerek 😊)

NEW YORK’A AİLE ATAŞESİ

“Aile Ataşeliği çalışmamız 2015’te Almanya’da başladı. Şu anda Köln’de, Hamburg’da, Münih’te, Berlin’de ve Stuttgart’ta yeni ataşeliklerin kurulması için Alman devletini bekliyoruz. Her şeyimiz hazır. Düsseldorf ataşeliğimizle ise Türklerin aile hukukundan kaynaklı problemlerinde onlara destek veriyoruz. Bu çalışmamız Almanya ile sınırlı kalmayacak. Önce Avrupa’da Türk toplumunun ağırlıklı yaşadığı ülkelerde sonraki süreçte de Amerika New York’ta aile ataşeliği kuracağız.”

1 AY İÇİNDE 340 MILYON TL YARDIM YAPILDI

İhtiyaç sahibi ailelerin çocukları için Eylül 2022’de 340 milyon 499 bin TL Sosyal ve Ekonomik Destek ödemesi yapıldı. Yılın ilk 8 aylık döneminde ortalama 544 bin kişiye toplamda 11 milyar 353 milyon TL Evde Bakım Yardımı'nda bulunuldu. Engelli öğrencilerin ücretsiz taşınması için 2021’de 115 bin 681 öğrenci için 556 milyon 556 bin TL kaynak ayrıldı. 2021’de 16 milyon 538 bin öğrenciye ücretsiz ders kitabı için 315 milyon TL kaynak aktarıldı. İhtiyaç sahibi hanelerdeki çocukların eğitim masraflarının karşılanması ve eğitimlerinin desteklenmesi için 973 Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’na 223,7 milyon TL kaynak aktarıldı.

Eylül ayında toplam 2,1 milyar TL yaşlı aylığı ile engelli aylığı hesaplara yatırıldı.