Subay ilk mektubunda deşifre ettiği cuntanın, 'ıslak imzalı belge' ile başlayan süreci tersine çevirmek için harekete geçtiğini anlattı. İşte cuntanın askere sivil yargı için Yüce Mahkeme'ye baskıdan imza makinesine uzanan panik atakları:
Ergenekon soruşturmasını yürüten İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na Albay Dursun Çiçek imzalı 'İrtica ile mücadele eylem planı'nın aslını gönderen üst rütbeli subay, Savcı Zekeriya Öz'e ikinci ihmar mektubu gönderdi. Subay bu kez, 'Darbe Andıcı'nın aslıyla birlikte gönderdiği ihbar mektubunda faaliyetlerini anlattığı cuntanın, 'ıslak imza' ile başlayan süreci tersine çevirmek için yaptığı planları sıraladı. Mektupta Amacının cunta faaliyetlerinin daha açık bir şekilde ortaya çıkması ve bu planların sadece Albay Dursun Çiçek'in faaliyetleri ile sınırlı olmadığını göstermek" olduğunu söyleyen subay Genelkurmay'daki darbeci kadronun karşı ataklarını 9 maddede şöyle sıraladı:
'DARBE ANDICI'NA JANDARMA RAPORU
Mektuptaki belge ile ilgili olarak yazıcı, kalem, mürekkep vb. tali unsurları ön plana çıkararak belgenin içeriğinden çok şekli unsurlarının kamuoyunda tartışılmasını sağlamak.
Belgenin gerçekliğini ortaya koyan kişi ve kurumları yıpratmak.
Belgeyi yayınlayan ve savunan gazete ve gazetecileri belgenin gerçek olmadığına dair ikna etmeye çalışmak, ikna edemediklerini de yıpratmak.
Belge'nin orijinalinin Askeri Savcılık aracılığı ile elde edilerek, Jandarma Kriminal'e göndermek suretiyle gerçek olmadığına dair rapor çıkarttırmak.
AYM'YE ASKERİ YARGI BASKISI YAPACAKLAR
İmza makinesi gibi argümanlara sarılarak kamuoyunda belgenin gerçekliğine olan inancı sarsmak.
Belgenin içeriğinden daha çok, gündeme geldiği dönemin kamuoyunda tartışılmasını sağlayarak dikkatleri belgenin içeriğinden uzaklaştırmak.
Anayasa Mahkemesine baskı yaparak bir an önce ilgili maddedeki değişikliğin iptaline yönelik karar çıkarttırmak ve yargılama sürecini askeri yargıya taşımak suretiyle takipsizlik kararı verdirmek.
PLAN İŞLEMEZSE ÇİÇEK VE EKİBİ SUÇLANACAK
28 Şubat sürecinde dönemin Başbakanı Necmettin Erbakan'a imzalatarak ihraç edilen 1000'in üzerinde TSK mensubu gibi TSK bünyesinde cadı avı başlatılarak YAŞ kanalıyla büyük bir tasfiye yapmak.
Bu girişimler ile sonuç alınamaz ise Genelkurmay Askeri Savcılığı aracılığı ile suçluların sadece Alb. Dursun Çiçek ve birlikte çalıştığı alt kademe personel olduğu şeklinde karar aldırmak. Bu personelin olabilecek en hafif suçlar ile cezalandırılmasını sağlamak. Yargılama sürecinin, emir vererek çalışmaları başlatan ve yönlendiren komuta kademesine sıçramasına engel olmak.
DEZENFORMASYON İÇİN 42 SİTE KURDULAR
Cunta yapılanmasıyla ilgili Ergenekon savcılarını uyaran subay, Genelkurmay Bilgi Destek Daire Başkanlığı Destek Şube birimi tarafından kamuoyunu yönlendirmek amacıyla 42 internet sitesinin kurulduğunu belirtti. Subay, birimdeki personelin kredi kartlarından harcama yapılarak kurulan internet sitelerinin, medyada deşifre olmasından sonra kapatıldığını belirtti. Subay savcılara gönderdiği ikinci ihbar mektubunun ekinde, 42 internet sitesinin isimlerini de tek tek sıraladı.
AİLEMİ BİLE RİSKE ATTIM
İkinci ihbar mektubuna Ben ülkesini ve çalıştığı kurumu her şeyden üstün tutan bir TSK mensubuyum diye başlayan subay amacını şöyle anlattı:
TSK'YI YIPRATMAM
"Ülkemi o kadar seviyorum ki kendimi, ailemi mesleki kariyerimi ve geleceğimi riske atarak 'İrticayla Mücadele Eylem Planı' belgesinin aslını gönderdim. Elde ettiğim belgelerin kamuoyuna yansımasından ve Adli Tıp Kurumu'nca da teyit edilmesinden sonra yaptığım bu girişimin çok yerinde olduğunu kıymetlendirmekteyim. Amacım, tutku ile bağlı bulunduğum Türk Silahlı Kuvvetleri'ni yıpratmak değildir.
CUNTA DEŞİFRE OLSUN
Aksine, Silahlı Kuvvetlerin arkasına saklanarak ülkemizin istikrar, güven ve demokrasisine kastedenleri deşifre etmek suretiyle ülkeme hizmet etmektir. Sadece gerçekler ortaya çıksın ve telafisi imkânsız girişimlere engel olunsun istiyorum. Bu kapsamda, kurumumuzda çalışan herkesi yardımcı olmaya ve elde ettikleri bilgi belgeleri yargı ve kamuoyu ile paylaşmaya davet ediyorum."
Yeni ihbar yeni andıç
İlk ihbar mektubu ve 'Darbe Andıcı'nı postayla gönderen gizemli subayın bu kez maille savcılara ulaştığı ileri sürüldü. Subayın 3 sayfalık mailiyle birlikte 'internet siteleri andıcı' ve 'psikolojik hareket sitelerinin listesi'ni gönderdiği öğrenildi. Andıcın üst kapağında Albay Çiçek'in adının bulunduğu ancak imzasının bulunmadığı belirtildi.
Karargah'ta LAHiKA temizliği
İsimsiz subay ilk ihbar mektubunda, Bilgi Destek Planı (LAHİKA) ve 'İrticayla Mücadele Eylem Planı' ile ilgili detayları birleştirerek yazdığını, bunun cunta yapılanması tarafından belge ve mektubun içeriği üzerinde güvensizlik oluşturmak ve delil niteliğine zarar vermek için bir çalışma başlatıldığını belirtti. Bazı hususların yanlış anlaşıldığını vurgulayan subay, ilk mektubundaki "İrticayla Mücadele Eylem Planının' basında yer almasını müteakip,
" diye başlayan paragrafın yerine "Bilgi Destek Planı (LAHİKA)" ifadesi konularak değerlendirilmesi gerektiğini anlattı. İlk mektuptaki sözkonusu paragrafta dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı'nın emri ile 'Darbe Andıcı' ortaya çıktıktan sonra karargahta yapılan 'temizlik' anlatılıyordu. Subay, ikinci mektupta bu temizliğin 'LAHİKA' için yapıldığını vurguladı. Birinci mektupta 'Darbe Andıcı' LAHİKA'nın hazırlanmasında görev alan personeli bir arada yazdığını ifade eden subay, "İlker Ziya Göktaş sadece İrticayla Mücadele Eylem Planı'nın hazırlanmasında görev almıştır" dedi./yeni şafak
