Gecenin ardından Başbakan Yardımcısı ve Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan gazetelerin ekonomi müdürleriyle bir araya geldi. Sohbetimiz esnasında Bakan Babacan'ın yanıtladığı ilk sorular son günlerin popüler konusu 'cari açık'la ilgiliydi...
 
Cari açıkta bir sorun görmediğinin altını çizen Babacan, 'Merkez Bankası rezervleri (90 milyar dolar) hala artıyor. Ayrıca hükümet, Merkez Bankası ve BDDK olarak eğer gerekirse yeni tedbirler alabiliriz. Nisan ayında martta olduğu gibi bir sıçrama olmayacak. Cari açığın milli gelire oranının yıl sonunda yüzde 8 civarında olmasını bekliyoruz. Cari açığın finansman kalitesinde bozulma söz konusu değil. Hiç birşey yapmasak dahi bütçe öngördüğümüzden daha az açık verecek' dedi.
 
KELLE KOLTUKTA İŞ YAPAN BUYURSUN!
 
Babacan bankalara yönelik kredi sınırlaması konusunda da şu noktalara vurgu yaptı:
 
l Kredi genişlemesinin yüzde 25'te kalması için aldığımız önlemlere bazı bankalar uyup bazıları uymazsa bunun ciddi sonuçları olur.
 
l Bankacılık itibar mesleğidir. Hiç biri devletle kavgalı duruma düşmek istemez.
 
l Kelle koltukta iş yapmak isteyen varsa kendisi bilir.
 
Subjektifti kabul etmedik!
 
ÖNCEKİ günlerde CHP'li Faik Öztrak'ın, 'Hükümet, IMF'nin raporunu 'olumsuz' olduğu için yayınlattırmadı' iddiasına Babacan'dan yanıt geldi... Babacan 'Bugüne kadar subjektif olan 4-5 rapor yayınlanmadı. Son iddiaların konu olduğu rapor da bunlardan biri... IMF'nin her raporu hükümetin iznine tabi olarak yayınlanıyor. 2002'den bu yana yayınlatmadığımız 4-5 rapor var.
 
Çeşitli iddilara neden olan son raporun sonuç kısmı yayınlandı. Ortağı olduğumuz kuruluşun raporunda subjektif analiz varsa, bu olmaz. Eğer subjektif bir analizi 'yayınlayın' dersek, bunu onaylamış oluruz. Biz bu bölümü çıkarmaları kaydıyla raporu yayınlayacağımızı söyledik, ilave rakamlar verdik. İtiraz ettik. Eğer olumsuz bir rapor olsa piyasada bunun etkisini görürdük.
 
Sadece IMF mi görüyor Türkiye'nin raporlarını?'
 
'400 km metro' önerisi geldi üstünü çizdik!
 
BAŞBAKAN Erdoğan'ın İstanbul için açıkladığı Kanal İstanbul başta olmak üzere önemli projelerin bütçeye ek yük getirmeyeceğini söyleyen Bakan Ali Babacan, AK Parti'nin seçim beyannamesinde harcama artırıcı hiç bir vaadin yer almadığını kaydetti. Bakan Babacan, AK Parti'nin seçim beyannamesi çalışmalarında ilginç bir anektodu da şöyle aktardı: Bakanlardan seçim sonrası yapılacak önerileri aldık. İcracı bakanlıklardan birisi 'İstanbul'a 400 kilometre metro' yazmış. Hemen telefonda internete girdim. Baktım, Londra metrosunun uzunluğu 600 kilometre. İngiltere bu metroyu yaparken köle çalıştırmış, 150 yıl uğraşmış. Hemen Başbakanımız'a durumu gösterdim ve üzeri çizildi. Daha sonra Başbakanımız gelen önerilerde hesabı kitabı olmayanların hepsinin üzerini tek tek çizdi. Seçime giderken harcama artırıcı hiç birşey yok.'
 
Mali kural... En azından benden çıkmaz!
 
YENİ kriz söylentilerinin hatırlatılarak, 'Seçimden sonra daha sıkı tedbirler alınacağı söyleniyor.
 
Zam ve yeni vergiler yolda mı? sorusuna Bakan Babacan'ın yanıtı 'Bütçemiz öngörümüzden çok daha az bir açıkla sonuçlanacak. İkinci olarak da vergi gelirleri beklediğimizden iyi. Üçüncü olarak da devlet harcamalarından tasarruf ediyoruz. Dördüncü politika ise vergi artışı ve zam olur. Ama sıranın buraya geleceğini sanmıyorum. Mali kural konusuna gelince... (gülümseyerek) En azından benden çıkmaz' oldu.