Eski Milli Savunma Bakanı ve TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, daha önceki bir toplantıda kullandığı "Eğitimin amacı bilgi değil, Allah korkusudur; 4-12 yaş çocuklara Allah korkusu verilmezse ateistle mi uğraşacaksınız LGBT ile mi?" sözlerine yapılan eleştirilere yanıt verdi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in "Arkadaşlarının deyimiyle su akar, Hulusi Akar. Ve en sonunda darbe başarılı olsa başa geçecek kişi, başarısız olunca yine bir göreve geldi" sözlerinin ardından Akar sosyal medya hesabından paylaşım yaptı.
TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Akar "Allah’tan korkmayanlara, kuldan utanmayanlara, SÖYLEYECEK SÖZÜMÜZ YOKTUR !" ifadesini kullandı.
'EĞİTİMİN AMACI BİLGİ DEĞİL, ALLAH KORKUSU'
Akar, katıldığı bir etkinlikteki konuşmasında şu ifadeleri kullanmıştı: "Eğitimin amacı bilgi edinmek değildir. Eğitimin amacı bir Allah korkusu iki kuldan utanmak. Eğer biz 4 12 yaş arasındaki insanlara, çocuklarımıza Allah korkusunu verirsek, Allah'tan korkmayı, kuldan utanmayı verirsek, vatan sevgisini verirsek, millet sevgilisini verirsek, bayrak sevgisini verirsek, başkaları için iyilik yapmayı öğretirsek ve diğer milli ve manevi değerlerimizi onlara yüklediğimiz takdirde onun üzerine bu çocuk nereye giderse gitsin, dünyanın her yerine gitsin bu çocuktan korkmayın.
Eğer bu verilmezse şu gördüğümüz tablo olur. Bu sefer ateistle mi deistle mi uğraşacaksınız? LGBT ile mi uğraşacaksınız? Uyuşturucuyla mı uğraşacaksınız? Şaşırırsınız, şaşırırsınız."
ÖZEL: DARBE BAŞARILI OLSA BAŞA GEÇECEK KİŞİ...
CHP lideri Özgür Özel de Akar'ın sözlerinin sorulması üzerine şunları söylemişti: "Hulusi Akar'a bakınca kazı kazan var ya kazı kazan. Biz Hulusi Akar'ı kazı kazan gibi kazıdık. Altından bir siyasal İslamcı çıktı. Başka bir şey çıkmadı. Hulusi Akar ta ilk göreve geldiği ilk mezun olduğu günlerden son güne kadar bir siyasal İslamcıdır. Arkadaşlarının deyimiyle su akar, Hulusi Akar. Ve en sonunda darbe başarılı olsa başa geçecek kişi, başarısız olunca yine bir göreve geldi. Bu da Türkiye'nin talihsizliğidir. Onun için söyleyecek bir başka sözüm yok benim. Ben ona diyecekleri mi yüzüne Meclis Genel Kurulu’nda söyledim zaten."