Çeşitli illerde yapılan eş zamanlı operasyonların bir ihbar e-mail"indeki iddiaların doğru olduğunun belirlenmesi ile gerçekleştirildiği ortaya çıktı.

Tutukluluk süresini kısaltan CMK"nın 102. maddesinin yürürlüğe girmesiyle 4 Ocak"ta "Denetimli Serbestlik Yasası" kapsamında serbest bırakılan ve bir daha izlerine rastlanmayan Hizbullah yöneticilerinin Şanlıurfa üzerinden Suriye"ye kaçtıkları iddia edildi. Geçen hafta cuma günü Şanlıurfa Emniyet Müdürlüğü internet sitesi online ihbar hattına isimsiz bir e-posta gönderildi. Aranan Hizbullah sanıklarının yurt dışına kaçış sürecinin anlatıldığı mailde, ihbarcı kişi can güvenliğinden dolayı ismini açıklamadığını; örgütün geçmişte işlenen cinayetleri onaylayıp, ilerleyen süreçte de benzer yöntemleri ve silahlı mücadeleyi savunmasını kabullenmediği için bildiklerini anlattığını dile getiren ifadelere yer verdi.

"Tahliyeleri biliyorlardı"

Hizbullah sanıklarının 102. madde kapsamında tahliye olacaklarının örgüt mensuplarınca bilindiğinin anlatıldığı e-mail"de ihbarcı şöyle yazdı:
“Örgüt yöneticilerinin davaları 10 yılda bitirilmediği için tahliye edilecekleri biliniyor ve takip ediliyordu. 2011"e girilmesiyle birlikte örgüt yönetiminde hareketli günler yaşanmaya başladı. Cezaevindeki yöneticilerin serbest kalacağının öğrenilmesiyle birlikte bölgedeki örgüt mensuplarından Diyarbakır"a gitmeleri istendi. Diyarbakır"da hem yöneticiler karşılanacak, hem de böylece sempatizanlara da mesaj verilmesi amaçlandı.”

"Plan Diyarbakır"da yapıldı"

Hizbullah"ın üst düzey yöneticisi olan sanıkların serbest kalmasının ardından kamuoyunda geniş tepki olacağının bilindiği ifade edilen e-mail"de şöyle devam edildi:

“Tahliyeler tepki çekeceği için örgüt yöneticilerinin yeniden tutuklanacağı biliniyordu. Bunun için çıkışların hemen ardından yurtdışına çıkmaları kararlaştırıldı. Tahliyelerin ardından Hizbullah"ın Türkiye sorumlusu olan Temel Soy, Şanlıurfa"ya geldi ve burada, örgütün kurduğu birkaç derneğin başkanı ile Diyarbakır"a gidildi. Diyarbakır"da tahliye olan örgüt yöneticilerinin bulunduğu yerde kaçmaları için plan yapıldı. Örgüt yöneticileri, yakınlarıyla bilmediğimiz adreslerde bir araya gelip, birkaç gün sonra Diyarbakır"da buluşup Mardin üzerinden Şanlıurfa"nın Ceylanpınar ilçesine geldi ve kaçakçıların kullandığı yollardan Suriye"ye çıktılar. Geçiş sonrası Suriye"de kalıp kalmadıklarını veya başka bir ülkeye geçtiklerini bilmiyorum. Bu maili göndermemin sebebi de, ben dinini seven bir insanım ve manevi duygularımdan dolayı bu kişilerin kurduğu bir derneğe üye oldum. Ancak son zamanlarda geçmişte domuz bağlı cinayetleri onaylamaları ve tahliyeler ile birlikte mücadelenin silahlı şekilde devam etmesi gerektiğine kanaat getirmeleri bende hayal kırıklığı yarattığı için bu maili gönderiyorum.”

İddialar doğru çıktı

E-mailde adı geçen dernek ve kişileri takibe alan polis, diğer illeri de maille ilgili olarak bilgilendirdi. Bu kişilerin, tahliye sürecinin ardından Diyarbakır"a gittiklerinin saptanması, ihbarcının Türkiye sorumlusu olduğunu söylediği kişinin de uçak ile Şanlıurfa"ya geldiğinin belirlenmesi ve diğer istihbari çalışmalar sonrası iddiaların doğru olduğunun saptanması üzerine operasyon için düğmeye basıldı. Operasyonun Şanlıurfa ayağında gözaltına alınan Süleyman Atmaca, Nihat Esmer, Siverek İkra-Der Başkanı Muhittin Akay, Viranşehir Cami-Der Başkanı Mehmet Acep, Ceylanpınar Ensar-Der Başkanı Mustafa Sarıdal"ın "susma hakkını" kullandığı öğrenildi.

2"si daha serbest kaldı

Diyarbakır D Tipi Cezaevi"nde Hizbullah üyesi olduğu gerekçesiyle ömür boyu hapis istemiyle yargılanan Aydın Tamaç ve Abdulah Yalçın, tutukluluk sürelerini düzenleyen CMK"nın 102. maddesine dayanılarak tahliye edildi. Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından ömür boyu hapis cezasına çarptırılan, Aydın Tamaç ve Abdulah Yalçın, 10 yıllık tutukluluk süreleri göz önüne alınarak salıverildi. Tamaç ve Yalçın "ın Hizbullah tetikçileri oldukları iddiasıyla haklarında açılan dava devam ediyor.

Milliyet