Derleyen: Ömer Faruk Ekinci | 1939 yılında ABD'nin Missouri eyaletinde dünyaya gelen Shardon Elizabeth Hall, henüz 16 yaşına geldiğinde yaşadığı kasabanın kendisine yetmemesi ile buradan gitmek istiyordu. Kendisinin aradığı fırsatı 22 yaşındaki üniversite öğrencisi James Kinne ile bulduğunu sanmıştı.

İkilinin arasındaki ilişki her geçen gün daha da ilerliyordu. Birkaç yıl Kinne ile birlikte olan Sharon, hamile kaldıktan sonra 1957 yılında evlenme kararı aldı ve çocuğunu dünyaya getirdi.

FARKLI ALIŞKANLIKLAR EDİNDİ

Yaşadığı kenar mahallede çok sıkılan Sharon, sürekli alışverişlere yüklü miktarlarda para harcamaya başladı. Kinne, eşinin maddi ihtiyaçlarını karşılamak için geceleri elektrisyen olarak çalışıyordu. Bu sıralarda ise Sharon, liseden arkadaşı olan John Boldizs ile görüşmeye başladı.

1960 yılının Mart ayında Kinne, karısının kendisini aldattığını düşünüyordu ve boşanmak istedi. Dindar ailesi ise evliliğe biraz daha zaman vermesi için onu ikna etti. Ancak Sharon da kocasından ayrılmak istiyordu ancak bu boşanma yoluyla olmayacaktı.

KOCASININ KATİLİ 2,5 YAŞINDAKİ KIZLARI MI?

Aynı yılın 19 Mart gününde Sharon, polisi arayarak kocasının ölüsünü bulduğunu söyledi. Saat 17.30 sıralarında banyoda olduğunu öne süren Sharon, polis ekiplerine yatak odasından silah sesi duyduğunu belirtti. Kocasının o sırada yatakta uyukladığını söyleyen Sharon, onu kafasından vurulmuş bir şekilde bulduğunu ve silahı ise çiftin 2,5 yaşındaki kızının elinde olduğunu belirtti.

HAMİLELİK HABERİ İLE AYRILMAK İSTEDİ

18 Nisan'da Sharon, elde ettiği yeni paralarla evli bir araba satıcısı olan Walter Jones'tan kendisine yeni araba aldı. İkili, yaptıkları ticaretin ardından birlikte olmaya başladılar. Sharon, kısa süre sonra Jones'a hamile kaldığını söyleyince evli adam, bu ilişkiyi bitirmek istedi. Ancak Jones'un hamile eşi Patricia, 26 Mayıs tarihinde bir anda ortadan kayboldu.

Kayıp ilanı çıkartmak için polis ekiplerine başvuran Jones, eşinin ortadan kaybolmadan önce tanımadığı bir kadınla buluşmaya gittiğini öğrendi. Patricia'nın buluşmaya gittiği kadının bir araba içerisinde oturduğu, kaşkol taktığı ve büyük gözlükleri olduğunu duyan Jones, sinirden küplere binmişti. Bunun Sharon olduğuna emindi ve hemen onun yanına gitti. Sharon ise sakin bir şekilde Patricia'yı arayıp onunla buluştuğunu kabul etti.

AYNI CİNAYET SİLAHI

Sharon ve John Boldizs, polisleri Patricia'nın cansız bedenine yönlendirdi. Hamile kadın, kafasından, karnından ve omzundan yediği 4 kurşun ile hayatını kaybetmişti. Cinayette kullanılan silah ise Kinne'nin ölümündekiyle aynıydı.

Cinayeti araştıran yetkililer, Patricia'yı canlı olarak son gören insanın Sharon olduğunu biliyorlardı. Bu sebeple Sharon, 31 Mayıs'ta hem Patricia'nın ölümü hem de kocasının ölümü ile suçlanarak gözaltına alındı.

ÖNCE ERTELEME, SONRA BERAAT

Ancak o sırada kendisi de hamile olan Sharon'ın duruşması, doğum sebebi ile 16 Ocak 1961'e ertelendi. İlk olarak Patricia'nın cinayeti ile yargılanan Sharon'ın duruşması, cinayet silahının eksikliğiyle başladı. Bir adam, Sharon'a mayıs ayında bir silah aldığını söyledi. Bunun üzerine yetkililer, evinde arama yaptı ancak sadece boş bir kutu bulundu.

1961 yılının Haziran ayına gelindiğinde hikayesinde çok fazla boşluk olduğu düşünülen Sharon ile ilgili tüm erkek jüri üyeleri beraat kararı verdi. Sharon, mahkemenin ardından bazı jüri üyelerine imza verirken görüntülendi.

"1000 DOLAR İÇİN KOCAMI ÖLDÜRÜR MÜSÜN?"

Öte yandan kocasının cinayeti ile de yargılanan Sharon, 11 Ocak 1962'de suçlu bulundu ve ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Davada tanıklık yapan Boldizs, cinayetten haftalar önce Sharon'ın kendisine, "1000 dolar için kocamı öldürür müsün?" diye sorduğunu ancak bunun bir şakadan ibaret olduğunu düşündüğünü söyledi.

HER GİTTİĞİ YERDE DEHŞET

1964 yılının Eylül ayında Meksika'da kaldığı otelin barına giden Sharon, burada Meksika'da doğan bir Amerikan olan Fransisco Parades Ordonez ile tanıştı. Gecenin ilerleyen saatlerinde Ordonez'in odasına giden Sharon, burada adamın kendisine yaklaşma hamlelerini reddetse de onu durduramadı. Sonunda dayanamayarak korkutma amacıyla Ordonez'in göğsüne iki el ateş etti.

Silah sesleri duyması üzerine koşarak odaya gelen bir otel çalışanı da Sharon'ın açtığı ateşten yaralanmıştı. Otel odasına kilitlenen Sharon, polis gelene kadar burada tutuldu. Polislerin gelmesiyle tutuklanan Sharon, bunun bir meşru müdafaa olduğunu öne sürdü.

Sorgulanma sürecinde Sharon, ABD Büyükelçilik yetkililerine daha önce silahla insan vurduğunu ve bunun yanına kar kaldığını anlattı. Sharon'ın otel odasında yapılan incelemelerde Patricia'yı öldürdüğü silah bulundu.

Balistik raporları da bulunan bu silahla uyuyordu. Ancak daha önce davadan beraat ettiği için Sharon, tekrar suçlanamıyordu. Sharon, Meksika'da gözaltındayken, kocasını öldürmekle ilgili dördüncü duruşmasını kaçırdı ve bu da bir tutuklama emriyle sonuçlandı.

'LA PİSTOLERA' HİKAYESİNİN SONU MU GELDİ?

Ordonez'i öldürmekle suçlanan Sharon, Meksika basını tarafından 'La Pistolera' lakabını aldı. Sharon, Meksika'da 13 yıl hapis cezası almıştı. Herkes bunun hikayenin sonu olduğunu düşünüyordu.

Ancak 1969 yılına gelindiğinde Sharon, rutin bir yoklamada ortada yoktu. İlerleyen saatlerdeki gece yoklamasında da görülmeyen Sharon, yetkililer tarafından kayıp olarak işaretlendi. Sharon'ın ortadan kaybolmasının ardından geniş çaplı bir arama başlatıldı ancak o günden sonra Sharon'dan bir daha haber alınamadı.

EĞER HALA YAŞIYORSA...