Aile planlaması, çiftlerin istedikleri kadar ve istedikleri zaman aralığında çocuk sahibi olmaları için duyulan ihtiyaçtan dolayı oluşmuş, zaman içinde insanların yaşadıkları sosyal çevreden ve yeni bilimsel gelişmelerden de etkilenmiş bir olgudur. Doğum kontrolü yöntemleri, aile planlamasının uygulamaya geçmiş halidir. Bu yöntemler, gebeliğin istemeden gerçekleşmemesi için değişik mekanizmalarla iş görür. Örneğin, doğum kontrol hapları yumurtlamanın gecikmesine neden olarak gebelik oluşumunu engeller. Yine, halk arasında spiral denen rahim içi araç, rahim iç boşluğuna döllenen yumurta sonrası oluşan embriyonun yerleşmesini, bir nevi iltihabi tepkimeyle engeller.

Tüp ligasyonu (tüplerin bağlanması) nedir?

Gebelik engelleyici yöntemlerin, saydığımız örneklerden daha başka etki mekanizmasına sahip çeşitleri de vardır. Bunlardan birisi tüp ligasyonudur. Ligasyon, bağlama demektir. Tüp ligasyonunun, yumurtalıklardan rahime doğru yumurtanın gelmesini ve spermle birleşmesini engelleme prensibine dayanan bir etki mekanizması vardır. Bu bölgede iş gören sağ ve sol olmak üzere iki tane tüpün çeşitli tekniklerle kesintiye uğratılması işlemidir.

Tüp bağlatma operasyonu kimler için uygundur?

İşlem açık cerrahi veya kapalı cerrahi (laparoskopi) yöntemiyle yapılabilmektedir. İşlemde kullanılabilen, tüplerin kesilmesi ve/veya bağlanması için çeşitli malzemeler vardır. İşlemin uygulanma zamanına gelirsek, sezaryen doğum operasyonu sırasında yapılabildiği gibi, normal doğum sonrasında laparoskopik yöntemle de yapılabilir. Bunun dışında, gebelik sonrası dönem dışında, herhangi bir zamanda da yapılabilmektedir. Böyle yapılacaksa, şart olmamakla birlikte, adet kanaması bittikten sonraki birkaç günde yapılması daha uygun olur.

Tüp bağlatma operasyonu nasıl yapılır, riski var mı?

Tüp ligasyonu operasyonu, basit bir tıbbi girişimdir. Sezaryen doğum gibi hastanın zaten anestezi etkisinde olduğu durumda, nadir kanama gibi sorunlar dışında ek riski yoktur. Ancak, sezaryen doğum operasyonu dışındaki zamanda yapıldığında, tabii ki anestezi riskleri de mevcuttur. Bu konuda, hasta ile hekimin durum değerlendirmesi yaparak karar vermesi uygun olur. Özellikle diğer doğum kontrol yöntemleriyle gebeliği engelleyemeyen kadınlar için, tüp ligasyonu kurtarıcı bir operasyon olabilmektedir. Sağlık açısından gebeliğin riskli olduğu ek hastalıkları olan hastalar için doğum kontrol yöntemlerinin hayat kurtarıcı olabildiği gerçeği de göz ardı edilmemelidir.

Tüp bağlatma yönteminde başarı oranı

Tüp ligasyonu operasyonunun uzun dönem etkilerinden de bahsedelim. Başarısızlık ihtimali en az olan doğum kontrol yöntemi olarak bilinir. Genel olarak, binde bir başarısızlık olasılığı vardır. Bunun sebebi de tüplerin bağlandıktan sonra nadir olarak tekrar birleşmesidir. Buradan da anlaşılacağı üzere, hiçbir doğum kontrol yöntemi gebeliğin olmayacağını garanti etmez. Doğurganlık dönemindeki kadının adet düzensizliği ve adet gecikmesi, az ya da çok, hep bir gebelik olasılığını düşündürmelidir. Şüphe durumunda gebelik testi yapılması uygun olacaktır.

Tüp bağlatma yöntemi geri dönüşümsüz mü?

Söz gelimi, aile tüp ligasyonu işleminden dolayı pişmanlık duyarsa, tekrar gebelik elde edilmesi için iki yaklaşım vardır. Bunlardan birisi, tüplerin tekrar birleştirilmesi operasyonudur (tubal reanastomoz). Bu işlemin de tabii ki her cerrahi girişim gibi riskleri mevcuttur. Tüplerin ilk doğal haline gelmesi her zaman mümkün olamayabilir. Ancak bu şekilde tekrar çocuk sahibi olan aileler de hiç az değildir. İkinci yaklaşım, tüp bebek yöntemiyle gebelik elde etmeye çalışmaktır. Tüp bebek yönteminde, yumurta ve spermin tüpten geçmesi gerekmeden, yumurtaların hormonla geliştirilmesi sonrası yumurtlama zamanında toplanarak, laboratuvar ortamında spermle birleştirilerek döllenmesi ve anne rahmine uygun zamanda yerleştirilmesi aşamalarıyla gebelik elde edilebilir.

Tüp ligasyonunun uzun dönem etkilerinin diğer bir yönü olarak, herhangi bir sağlık sorununa yol açtığı gösterilmemiştir. Güvenli, uzun dönem etkinliğe sahip, kullanışlı bir doğum kontrol yöntemidir.