Yeni Şafak'ta yer alan habere göre, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Doğu Akdeniz’de 12’nci parselden doğalgaz çıkarılması için Amerikan Noble Enerji şirketiyle anlaştı.

Anlaşma ile Rumlar, 18 yılda 9,4 milyar dolar gelir sağlamayı planlarken Türkiye’nin hamlesi de gecikmedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Kuzey Kıbrıs'ta Türk soydaşlarımızın da hakları var. Bu hakları, hiç ilgisi alakası olmayanlara yedirtmeyiz" demesinin ardından Dışişleri Bakanlığı, Yavuz ve Fatih sondaj gemilerinin KKTC’nin Türkiye Petrollerine 2011 yılında verdiği ruhsat sahalarında sondaj çalışmalarına başlayacağını açıkladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarının ardından Dışişleri Bakanlığı da, Yavuz ve Fatih sondaj gemilerinin KKTC’nin Türkiye Petrollerine 2011 yılında verdiği ruhsat sahalarında sondaj çalışmalarına başlayacağını duyurdu.

MISIR OYUNA DAHİL EDİLDİ

GKRY ile Amerikalı şirketin yaptığı anlaşmaya göre, Noble Enerji ve ortakları Akdeniz’in ortasındaki yataktan Mısır’a 1.1 milyar dolara mal olacak boru hattı inşa edecek.

Phileleftheros gazetesine göre, ilk gelir paylaşım anlaşması ile GKRY’nin yüzde 62.2 konsorsiyumun ise yüzde 37.8 pay alçağı yönünde karar alınmıştı. Ancak son anlaşma ile GKRY’nin yüzde 42.9 oranında kar alacağı belirtiliyor.



BARDAĞI TAŞIRAN SON HAMLE

Doğu Akdeniz’de GKRY ile birlikte hareket eden Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği’nin uluslararası hukuktan kaynaklı hakları çiğnediğini ifade eden Akdeniz Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Devletler Hukuku Ana Bilim Dalı Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Emete Gözügüzelli, “Yapılan eylemeri meşru adledilmeye çalışılmaktadır. 12. parsel her ne kadar KKTC ile TPAO arasındaki ruhsat sahaları ile çakışmıyor olsa da bu adım artık bardağı taşıran son hamledir ve KKTC 'nin TPAO'ya verdiği A,B,C,D,E,F,G deniz alanlarındaki parsellerde F yada G sahalarında sondajın kaçınılmaz olmasına da imkan kılmıştır” dedi.

Gözügüzelli, Yavuz sondaj gemisinin gerekli hazırlığı tamamlar tamamlamaz temmuz ayında KKTC adına eyleme geçeceğini ve bu hamlenin Enerji Bakanı Fatih Dönmez tarafından da ortaya konduğunu belirtti.

DENİZ KUVVETLERİ TURUNCU ALARMDA HAZIR 

Artık geri dönülmez bir durumun söz konusu olduğunu vurgulayan Gözügüzelli, şu açıklamalarda bulundu:

“Dünya coğrafyasında enerjinin bulunduğu alanlarda kaos ve çatışma işbirliğinden daha fazladır. Doğu Akdeniz’de bugün mevcut durum nettir. Türkiye ve KKTC'nin haklarının gasp edilmesi girişimleri söz konusudur. Lakin Türkiye ve KKTC'nin bundan sonra atacağı adımlar da nettir. Adada deniz ve hava üslerinin açılması üzerine iki taraf arasında anlaşmanın hayata geçirilmesi için gerekli zemin oluşmuştur. Müştereken deniz alanlarımız üzerindeki hak ve menfaatlerimizin, yani egemenlik alanlarımızın korunması kararlılığı Türk Deniz Kuvvetlerinin bölgede 24 saat esasında turuncu alarmda hazır beklemesi ile nettir. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ve diğer üst düzey devlet yönetiminin bulunduğu her ortamda Doğu Akdeniz ve Kıbrıs’tan bahsetmesi sergilenen kararlı duruşun yanıtıdır. Batının Amerika dâhil olmak üzere Doğu Akdeniz’de Türkiye olmadan atmak istediği tüm adımlar karısında Türkiye’nin sessiz kalacağını ummak vahim hatadır. Türkiye tüm sonuçları değerlendirerek şuan proaktif hamlelerini Doğu Akdeniz’de yürütmektedir.”