Minneapolis’de yaşayan Türk akademisyen Turan Birol, Milliyet’e yaptığı değerlendirmede, polisin Floyd’a karşı tutumunun elle tutulur bir yanının olmadığını düşündüğünü belirtti. Birol, “Daha önceki benzer polis cinayetlerinin çoğunda polis ahlaken hatalı olsa bile, yönetmeliklere uygun bahaneler sunarak ceza almaktan kurtulabiliyordu. Ancak bu durumda tabii ki polis hatalı” dedi.

Birol, Floyd’un ölümünün ardından yayılan protestoların ülkede her alanda siyahilere karşı gösterilen ırkçı davranışlar nedeniyle kesinlikle haklı bir sebebe dayandığını söylerken, gösterilerde yaşanan yağma ve tahribatı da şöyle yorumladı:

‘Dikkatli olmak gerek’

“Henüz kesin sayıları vermek için erken ama, hem şehir dışından soygun amacıyla gelen grupların hem de olaylara müdahale etmek için ağır silahlarla organize olan “white supremacist” (beyaz ırkın üstünlüğünü savunan ırkçılar) grupların varlığından bahsediliyor. Onların yaptıkları ile göstericilerinkini birbirinden ayırmak için dikkatli olmak gerekiyor.”

Siyahilerin haricinde Türkler veya herhangi bir etnik gruba karşı bazı polislerin olumsuz tavırları bulunduğunu vurgulayan Birol, bu tavırların köken kaynaklı değil, “fakir veya göçmen” gibi sosyal sınıfa dayalı olduğuna inandığını belirtti.  Turan Birol, “Ancak siyahilerin maruz kaldığı muameleyle biz yabancıların maruz kaldığı muameleyi karşılaştırmak bile, benim gözümde siyahilerin devam eden ezilmişliklerine bir hakaret” ifadesini kullandı.

Öte yandan Birol, Başkan Donald Trump’ın söylemlerinin ABD’de ırkçılığın yükselişinde etkisi olup olmadığını da değerlendirdi. Birol, “Trump’ın başkan seçilmesi ve öncesindeki süreçte ırkçılığın arttığından emin olmak zor. Zaten ırkçı olan bir grubun sesini daha fazla ve rahatça çıkarmaya başladığını söylemek yanlış olmaz” dedi.